‘Çocuklar Gezegene Sahip Çıkmaya Son Derece Hevesli’

Sivil Sayfalar, Kültürhane Mersin ve ÇİTTA Çukurova İnsan Tohum Toprak Atölyeleri iş birliği ile hazırlanan Caretta Ekolojik Ahval’de bu hafta Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Çocuk Edebiyatı ile Ekoloji ilişkisine eğiliyoruz. Konuklarımız ise ilk kitabı Muti’nin Maceraları’nda ekoloji sorunlarına çocukların gözünden çözümler arayan Dilge Güney ile Suriyeli göçmen bir çocuğun Türkiye’ye göçünü ele alan “Kuş Olsam Evime Uçsam” ile 2015 Tudem Edebiyat Ödülünü kazanan Güzin Öztürk.

Anne olduktan sonra çocuk edebiyatına ilgi duymaya başladıklarını belirten ve ikisi de avukat olan Güzin Öztürk ve Dilge Güney; oğullarının aynı sınıfta olması, İzmir’in duayen eğitimcilerinden Nevzat Süer Sezgin’in “Yetişkinler için Çocuk ve Gençlik Edebiyatı” programına birlikte katılmaları gibi bir dizi şanslı tesadüf sonucunda yazarlık serüvenine atıldıklarını ifade ediyor.

Ekoloji, iki yazarın da kitaplarında yer verdiği temel unsurlardan biri. Dilge Güney’in ilk kitabı “Muti’nin Maceraları” her bölümünde farklı çevre sorunlarının işlendiği sekiz ayrı öyküden oluşuyor. Doğada tüm canlıların birbirine bağlı olduğunu fantastik bir kurgu içinde anlatan kitapta Patenya Ormanı’nın kıyısındaki Ripyat Kasabası’nda yaşayan kahramanımız Muti, Toprak Ana’nın kendisine verdiği sihirli güçleri kullanarak doğayı korumak için mücadele ediyor. Güzin Öztürk’ün “Kayıp Kapının Anahtarı” kitabında ise Gaia Gezegeni’nde yaşayan Arven adında bir kız çocuğu Saklı Orman’a doğru yola çıkıyor. Kitapta çiçeklerin kokusunu kaybettiği, yanardağların ağladığı, arıların bir bir yok olduğu “karanlık” bir evren resmedilerek adım adım felakete sürüklenmekte olan Dünya’mızın geleceği hakkında önemli öngörülerde bulunuluyor.

Her bölümünde ekolojiyle bağlantılı çocuk kitaplarının tanıtıldığı Yeşil Gazete yazı dizisi “Çocuklar için Yeşil Kitaplar”a da bir dönem katkıda bulunan ikili çevre ile ilgili kitapların çocuklardaki ekoloji ilgisine önemli katkıda bulunduğunu dile getiriyor. 

İlk kitabı Muti’nin Maceraları’nda ekoloji meselelerine yer verdiğini ve bu tür kitapların okullarda daha rahat yer bulduğunu ifade eden Dilge Güney, “Çevreye dair kitapların çocuklara yoğun bir şekilde ulaşması gerçekten bir etki yaratıyor. Muti’nin Maceraları etkinliklerinde de gözlemleyebiliyorum bu durumu. Kitap’ta Aral gölünden esinle yok olmakta olan Ral gölü, Çernobil Faciası’nın gerçekleştiği Pripyat kasabasından esinle Ripyat kasabası yer alıyor ve ilkokul 3. sınıf öğrencilerinin bu çevre felaketlerinden haberdar olduklarını şaşırarak fark ediyorum. Etkinlik yapmaya beş sene önce başladığım dönemde bu kadar bilinçli değildi çocuklar. Farkındalık çok yüksek bu dönemde. Çocuklar dünyaya ve gezegene sahip çıkmaya son derece hevesliler. “Bunu yapmak zorundayız. İklim değişikliği gümbür gümbür geliyor” durumunun farkındalar ve tüm bu sorunları çözmek için fikir geliştirmeye çalışıyorlar” şeklinde konuşuyor. 

Çocuk kitaplarının çocuklara anlatmakta zorlandığımız konuları açıklamak konusunda faydalı olabileceğini düşündüğünü söyleyen Güzin Öztürk, “Ekoloji odaklı kitaplar çevre meselelerini çocuklar ile paylaşırken didaktik ya da bir şeyi öğretmek amacıyla hareket etmemeli. Çocuklar da yetişkinler gibi keyif almak amacı ile kitap okumayı tercih ediyor. Kitabın ana teması ya da alt metni ekoloji ve çevre üzerine olabilir. Bunu bir kurgunun içerisine yedirerek aktarmayı doğru buluyorum. Kayıp Kapının Anahtarı isimli fantastik kitabımda arıların neslinin tükenmesi konusunu farklı bir kız çocuğunun kendini bulma arayışı ile birlikte ele almıştım. Bir arının kanat çırpışını duyabilmek için kitaptaki insanlar çaba sarf ederek arıları iyileştirmeye çalışıyorlardı. Bu kitabı okuyan çocuklar arıların nesli tükenirse ne gibi tehlikelerle karşılaşacağımızı düşünmeye başlıyor ve ağaçların kendi aralarında iletişim kurabildikleri bilgisini öğrenebiliyor. Bu bilgiler de çocukları çevre konusunda daha duyarlı hale getirebiliyor” diye konuşuyor.

Çocuk edebiyatında pedagoji konusunun da önemine değinen Güzin Öztürk ve Dilge Güney, bu konuya dair akademik kitapları sürekli takip ettiklerini, kendilerini çocuk edebiyatı ile tanıştıran eğitimci Nevzat Süer Sezgin’e her konuda danışma gibi bir şanslarının da bulunduğunu ifade ediyor. Dilge Güney iki yıllık çocuk gelişimi üzerine bir açık öğretim programını tamamladığını dile getirirken, Güzin Öztürk de İstanbul Üniversitesi bünyesinde çocuk gelişimi bölümündeki eğitimine devam ettiğini belirtiyor.