2022 Müjdesi: ‘Yaşar Kemal’in Bitkileri’ Kitap Oluyor

Caretta Ekolojik Ahval’in 2021 yılındaki son programında Yeşil Gazete yazarı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi öğretim üyesi ve Yüksek Orman Mühendisi Dç. Dr. Cihan Erdönmez'i konuk ediyoruz. Cihan Hoca ile orman yangınlarının sebeplerini, sonuçlarını ve yapılması gerekenleri konuştuktan hemen sonra yeni yılda bir belgesel film ve - eğer yetişebilirse- bir kitap halinde bizlerle buluşması olası ‘Yaşar Kemal'in Bitkileri’ projesini, kendi yaşadığı Kadıköy'deki sokak bitkilerinden topladıkları ile hazırladığı yemekler ile "ot gibi yaşamak lazım" şeklinde özetlediği yaşam felsefesini konuşma imkanı bulduk.

Cihan Hoca ile orman yangınlarının sebeplerini, sonuçlarını ve yapılması gerekenleri konuştuktan hemen sonra yeni yılda bir belgesel film ve – eğer yetişebilirse- bir kitap halinde bizlerle buluşması olası ‘Yaşar Kemal’in Bitkileri’ projesini, kendi yaşadığı Kadıköy’deki sokak bitkilerinden topladıkları ile hazırladığı yemekler ile “ot gibi yaşamak lazım” şeklinde özetlediği yaşam felsefesini konuşma imkanı bulduk.

‘Ormancılık Yönetimini Bana Verin İnsan Kaynaklı Orman Yangınlarını Üç Senede Yarıya İndiririm’

Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) açıklamalarına göre 28 Temmuz – 12 Ağustos arasındaki dönemde ülkenin pek çok yerinde peş peşe başlayan orman yangınları 170 bin hektarlık alanı etkiledi. OGM açıklamasında yanan alanların 130 bininin ormanlık alan, geri kalan 40 bin hektarın ise tarım ve yerleşim alanı olduğu belirtildi. Cihan Erdönmez, bu yangınların elinizdeki kitabı bıraktığınızda yere düşeceğinizi bildiğiniz kesinlikte çıkacağının tahmin edildiğini, kendisinin 12 Haziran’da Yeşil Gazete’de, “Son Orman Yanmadan” başlıklı yazısında buna dikkat çektiğini ifade ediyor. 

Türkiye’de orman yangınları ortalamasının yıllık 10 – 12 bin hektar arasında olduğunu, en fazla 20 – 25 bin hektarlık orman yangını yaşandığını,  bu sene yanan orman alanının 50 bin hektarı bulacağını önceden tahmin ettiğini ancak gerçekleşen durumun bunun üç katına çıktığını ifade eden yüksek orman mühendisi Erdönmez, 2012 – 2020 arasındaki dönemde ülke ormanlarında 50.000 farklı işletmenin kurulduğunu ve orman yangınlarının onda dokuzunun insan kaynaklı ortaya çıktığını belirterek, “Çok iddialı bir şey söyleyeceğim. Bana ormancılık örgütünün yönetimini ormancılık politikalarını belirleme yetkisi ile birlikte verin insan kaynaklı her on orman yangınından en az beşini engellerim, çıkmaz o yangın” diye konuştu.

‘Yaşar Kemal İnsanlığın Ardıç Kuşudur’

‘Sevdiğim tüm edebiyatçılar benim sevgililerimdir. En çok sevdiğim sevgilim Tolstoy’dur. Yaşar Kemal ise benim annem gibidir” şeklinde Yaşar Kemal sevgisini betimleyen Cihan Erdönmez ile, 22 Mart 2020’de Twitter hesabı üzerinden paylaştığı ve oldukça büyük bir ilgi gören ‘Yaşar Kemal’in Bitkileri’ tweet dizisini de konuşma imkanı da bulduk. 

İnsanın insana zulmü ile insanın doğaya zulmünün aynı kökten beslendiğini, birini ortadan kaldırmadan diğerinin de sona ermeyeceğini 60’lı 70’li yıllarda saptaması ile Yaşar Kemal’in kendisi için çok önemli olduğunu dile getiren Erdönmez, kendisi orman fakültesine 1986’da ilk girdiğinde o dönemin ünlü hukuk insanı Hıfzı Veldet Velidedoğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde, “Orman deyince okumazlar ki” başlıklı bir yazı yayınladığını, ormanlarla ilgili konuların toplumun aydın kesimi tarafından bile dikkate alınmadığının bu yazı ile ortaya konmuş olduğunu sözlerine ekledi.

‘Yaşar Kemal’in Bitkileri’ tweet dizisinin kitap projesi olarak devam ettiğini de vurgulayan Cihan Erdönmez, Adana Altın Koza Film Festivali yönetiminin de belgesel projesi için kendisi ile iletişime geçtiğini, o konuda henüz bir netlik olmasa da 2022 Altın Koza zamanı sürpriz bir ’Yaşar Kemal’in Bitkileri’ belgeselinin izleyiciler ile buluşabileceğini kaydetti.

‘Ayrıkotuna ‘Ayrık’ Dememiz Bile İnsani Bakış Açımız’

İkamet ettiği Kadıköy Fenerbahçe’de çıktığı yürüyüşlerde karşısına çıkan doğal bitkilere çok önem verdiğini, bunlara dair sıklıkla Twitter hesabından paylaşımlar yaptığını kaydeden Erdönmez, Kurbağalıdere’de rastladığı ve Nisan ayında doğal gözlem ile incelediğinde ona yakın farklı bitki saydığını belirttiği bölgeye dair Kadıköy Belediyesi ile iletişime geçmesine karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 200 – 300 metrekarelik yerde bulunan bu bitkileri sökerek yerine gül fidanı dikmesini eleştirdiği mesajlarına gelen tepkilere dair de konuşma imkanı buldu.

İlhan Berk’in, “Bağışla / ayrıkotu / hep ben / konuştum” dizelerine atıfla ayrıkotuna tırnak içinde “ayrık” dememizin bile insani, doğadan kopuk bakış açımız olduğunu ifade eden Cihan Erdönmez, tarlamızda bahçemizde halı gibi bir çim olsun, ayrıkotu olmasın düşüncesinin Kurbağalıdere’deki doğal bitkilerin sökülerek yerlerine tek bir türün dikilmesi sonucunu doğurduğunu belirterek ekledi, “Ben Kadıköy Fenerbahçe’de ebegümeci toplayarak yemek yaptım. Kadıköy’de ebegümeci var, madımak var, labada var. Kadıköy’ün kendi haline bırakılmış, belediyelerin de elini değdirmediği alanlarında bu bitkiler var. Kurbağalıdere’de doğal bitkilerin sökülüp gül fidanı dikilen yerdeki güllerin arasından da tekrar labadalar çıkmaya başlamış. Çok mutlu oldum bunu görünce. Çünkü ayrıkotu da, labada da diyor ki, “Burası benim. Yapma. Burası benim!””