”YKS’de Veli Yoğunluğu Azaltılmalı, LGS’deki Olumsuzluklar Giderilmeli”

ERG Politika Analisti Yeliz Düşkün YKS öncesi Sivil Sayfalar’a yaptığı değerlendirmede, geçen hafta yaşanan LGS’deki olumsuzlukların giderilmesi gerektiğini söyledi. Düşkün, YKS adaylarının daha büyük yaş grubunda olmaları sayesinde veli yoğunluğunun da azalmasının önemine dikkat çekti.

Öğrencinin ve toplumun gelişimi için eğitimde yapısal dönüşüme nitelikli veri, yapıcı diyalog ve farklı görüşlerden ortak akıl oluşturarak katkı yapan bağımsız ve kar amacı gütmeyen Eğitim Reformu Girişimi’nden (ERG) Politika Analisti Yeliz Düşkün ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi öğrenci ve velilerde artan kaygı ve stresi konuştuk. YKS tarihindeki değişikliklerin öğrenci ve velilerde olumsuz bir atmosfer oluşturduğunu aktaran ERG Politika Analisti Düşkün, pandemi sürecinden ders çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. 

Yeliz DüşkünDüşkün, geçtiğimiz hafta yapılan Lise Geçiş Sınavı’ndaki (LGS) sorunların da giderilmesi gerektiğini belirtti. Merkezi sınavların pandemi gibi özel bir durumun olmadığı zamanlarda da pek çok öğrenci ve aile için önemli bir stres nedeni olduğunu hatırlatan Düşkün, “Bu yıl YKS için tarihin önce ileri atılması sonra öne çekilmesinin yarattığı olumsuz bir atmosfer oldu. Pandeminin beklenmedik bir olgu olması, o nedenle karar alıcıların da zorluklar yaşaması genellikle anlaşılır karşılanıyor. Ancak bu yaşadıklarımız bize gelecekte riskleri daha iyi hesaba katan eğitim politikalarının tasarlanması gerektiğini gösteriyor. Bundan sonra Türkiye’de de başka ülkelerde de politikaların salgınlara veya başka krizlere dayanıklılığının bir ölçüt haline gelmesi, bu süreçten çıkarılabilecek en iyi ders olur. Bu hafta sonu YKS’nin yapılacak olmasına gelirsek, geçen hafta yaşanan LGS’deki olumsuzlukların giderilmesi gerekiyor. LGS’de sınıflardaki durum görece kontrol altında tutulsa da okul dışında bekleyen veliler fiziksel mesafenin korunmadığı kalabalıklara neden oldu. YKS adaylarının daha büyük yaş grubunda olmaları sayesinde veli yoğunluğu azalabilir” diye konuştu. 

“Kalabalığın Önlenmesi Önemli”

“LGS deneyimine bakarsak, velilerin okul bahçesine alınmaması, sınava giriş belgelerinin sıralarda hazır olması, temiz maske dağıtılması ve dezenfektan kullanımı gibi iyi önlemler alındı” diyen Düşkün, sınıf içinde görece kontrollü bir durum olsa da bazı sorunlar yaşandığının anlaşıldığını ifade etti. Düşkün şöyle dedi: “Örneğin sıralar arasında koridor boşluğu ayarlanmış olsa da, öğrencilerin arka arkaya sıralara oturması mesafeyi olumsuz etkiledi. Oturumlar arasındaki sürede lavabolarda ve koridorlarda yaşanabilecek kalabalığın önlenmesi ancak gözetmen öğretmenlerin inisiyatifine bağlı olarak sağlanabildi. YKS’de sınıflarda daha iyi önlemler alınması ve koridor ve lavabolarda kalabalık oluşmasının önlenmesi önemli olur.” 

“Türkiye’de Çocuk ve Gençlerin Öğrenme Çıktıları Yüksek Değil”

Türkiye’de çocuk ve gençlerin okuduğunu anlama, problem çözme gibi becelerinin düşük olduğu dile getiren  Yeliz Düşkün, mevcut tablonun yükseköğretim sistemindeki eğitimi sorgular nitelikte olduğunu aktardı. Çoktan seçmeli ve yüz yüze yapılan sıralama sınavlarının ortadan kalkmasının yakın bir gelecekte mümkün olmadığını belirten Düşkün, “Alternatif yöntemlerin yalnızca verimlilik gözetilerek değil eşitlik ve adalet de güvence altına alınarak tasarlanması mümkün olsa bile zaman alacak bir süreçtir. Büyük resme bakarsak, Türkiye’de çocuk ve gençlerin öğrenme çıktıları yüksek değil; okuduğunu anlama, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi beceriler düşük. Dolayısıyla içinden geçtiğimiz süreç, sınavları, ölçme-değerlendirmeyi ve öğrenme krizini düşünmek için iyi bir fırsat olarak görülebilir. Resmi daha da büyütecek olursak, bu kadar kaynak, çaba ve stresin eşlik ettiği bir sınav süreci sonucunda girilen yükseköğretim sisteminde eğitimin niteliği sorgulanmakta.” dedi.

“Psikososyal Destek Önemli Hale Geliyor”

YKS tarihinin Temmuz sonundan Haziran sonuna alınmasının öğrencilerde bir hayal kırıklığı yaratmış ve öğrencilerin üzerindeki stresi artırmış olma ihtimalinin yüksek olduğuna da değinen Düşkün sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu öne çekme sayesinde tercih ve yerleştirme takviminin sıkışması önlenmiş olabilir. Öğrencilerin okuldan, arkadaşlarından, öğretmenlerinden, hatta sokaklardan ayrı kaldıkları ve salgına ilişkin haberlere ve konuşmalara, belki etraflarındaki kişilerin kaygılarına tanıklık ettikleri bu süreç, psikososyal desteği daha da önemli hale getiriyor. Okullarda yeterli psikolojik danışman ve rehber olması yönünde adımlar atılmalı.”