AİHM’in Hasankeyf Kararına Tepki

22 Şubat 2019
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Hasankeyf'in korunmasına ilişkin davayı reddetmesine tepki gösteren Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Hasan Argünağa, "Dünyaya mal olmuş bir kültürel mirasın özen ve hassasiyetle gözetilmesi gerekirdi. " dedi.

Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Hasan Argünağa kararla ilgili olarak, ‘’Biz bu sonucu beklemiyorduk. AİHM adil olmayan bir karar alıp kendi norm ve değerleriyle çelişmiştir. Dünyaya mal olmuş bir kültürel mirasın özen ve hassasiyetle gözetilmesi gerekirdi. Söyleyebileceğimiz tek şey AİHM adaleti gözetmemiştir!’’ dedi. Dernek başkanı  Recep Kavuş ise, bu konunun AİHM’e gitmeden çözülmüş olması gerektiğini, iç hukukun bu konudaki kararını üzüntü ile karşıladıklarını ifade ederek şunları söyledi “AİHM’e gitmeden kendi iç hukukumuzdaki çelişkilere bakmamız gerekir. Kapadokya’da bir otelin inşaatı kamuoyu oluşturularak iptal edilebiliyor da Hasankeyf’in neden edilmiyor? Burası uygarlık değil mi? Henüz kazıları bitmemiş, keşifler tamamlanmamış medeniyetlere beşiklik etmiş bir alandan bahsediyoruz. Bu mücadelede Zeynep Ahunbay’ı anmadan geçemiyorum. UNESCO’ya, arkeolojiye muazzam katkıları olan bir profesör bile ümitsizliğe düşüyorsa şapkayı önümüze koyup düşünmemiz lazım. Ben hala Hasankeyf sular altında kalmamışken yapılacak bir şeyler olduğuna inanıyorum. Hasankeyf’i yaşatmamız lazım. Herkesi aklıselim davranmaya davet ediyorum.”

Batman Doğal Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bulut da, kararın sürpriz olmadığını ancak üzüntü ile karşıladıklarını belirterek, ‘AİHM adalet komisyonu işlevini yitirmiştir. İnsan haklarının, doğa haklarının talan edildiği bu dönemde Avrupa bizzat bu eserleri taşıma görevini üstlenmiştir. Hasankeyf’in tarihi eserlerini taşıyan şirket Hollandalılara aittir. Bunlar çıkarını düşünüyorlar. Tarihi eserlerle beraber insanların da taşınması söz konusu. Dünyada ilk kez mahkeme kararı ile 100 bin insanın taşınması kararı çıkmıştır. Yerlerinden edilecek insanlar için travma ve tam bir insan hak ve özgürlükleri ihlalidir. Bu ıslahat projesi doğaya, insanı doğayı, çevreyi yok etme projesidir. İkinci bir Nuh Tufanı’dır. Biz doğacılar, çevreciler ve hak savunucuları olarak insanlık tarihinin gelecek nesle aktarımı konusunda endişeliyiz. dedi.