‘Herkes İçin Başarı’ Üretecek Kurumlara İhtiyaç Var

Günümüzde toplumun yaşadığı sorunlar artık kesin konuşma, kurallar belirleme, reçeteler yazma şeklinde çözülememekte. Bu durumda sivil toplumun yarasına merhem olacağı “hedef kitlesi” için hem öngörülebilir hem spesifik hem de kapsayıcı çözümler üretmesi gerekiyor.

Ülkemizde sivil toplum bugüne kadar birçok etkinlik yaptı ancak sadece etkinlik yapmak etki üretmiyor. Bu açıdan etki üretecek yeni düşünce ve hayallere ihtiyaç var. Üstelik her konunun kendi özelinde ihtiyaçları var ve buna göre içerik ve etkinlikler üretmek gerekiyor.

Herkes için başarıya odaklanan bir yaklaşım üretmeliyiz. Bunun için bir kapsayıcılık ve sürdürülebilirliği hedefleyen bir derinleşme gerekiyor.  Sadece “büyüme” ya da “pr” gibi unsurlar yeterli olmuyor. Çünkü, yeni nesil iletişim itibara ve kalıcılığa odaklanıyor. Bu noktada itibar ve güvene vurgu yapan halkla ilişkiler çalışmaları önem kazanıyor. Kısacası; “başarının neye rağmen elde edildiği daha değerli!” 

Bu değerin farkında olan ve “herkes için başarı” sağlayabilecek kurumlara olan ihtiyaç artıyor. Sivil toplum kuruluşlarının itibarına, güvenilirliğine ve etik duruşuna yatırım yapacak bu kurumlar sayesinde kapsayıcı ve sürdürülebilirlik değer ve etki üretilebilir. Bu süreçte iç iletişim, lider iletişimi, dijital iletişim yönetimi, dijital proje / etkinlik yönetimi, itibar yönetimi ve kurumsal marka yönetimi gibi hizmetleri geliştirecek kurumların sayısı artırılmalıdır.

Bu kurumlar sayesinde sosyal girişim, inovasyon ve yeni yol haritaları da yeniden ele alınacak, dijital araçları kullanma yeteneği ve mobil çalışabilme özelliği gibi gönüllülüğün ve katılımcılığın boyutlarını değiştiren değişim sivil toplum lehine dönüştürülecektir. Böylelikle sivil toplum en iyi insan kaynağına sahip, esnek düşünen, yaratıcı, zamanın değerini bilen bir konuma ulaştırılacaktır. Çünkü herkes için başarı; sadece birkaç yetkinliği değil daha kapsamlı, daha geniş yetkinlikleri değerlendirerek tek bir akıldan daha geniş kapsamlı hizmete yol almakla mümkün olacaktır.

Günümüzde toplumun yaşadığı sorunlar artık kesin konuşma, kurallar belirleme, reçeteler yazma şeklinde çözülememektedir. Bu durumda sivil toplumun yarasına merhem olacağı “hedef kitlesi” için hem öngörülebilir hem spesifik hem de kapsayıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Rafine işler sunmak, beklenmeyen değişimleri yönetmek, samimi ve fayda sağlayan işler üretmek buna bağlıdır. Böylece daha iyi amaçları kovalamak, gerçekçi faydalar sağlayan işler tasarlamak kolaylaşacaktır.

İşte bu gerçekler, herkes için başarı üretecek kurumların farklılık sağlamaya, farklı alanlarda uzmanlaşmaya, paydaşlarla uyumunun getireceği başarıya odaklanmasını zorunlu kılıyor. Sivil toplum yeni bir hikâye yazacaksa bu kurumların uzmanlığı ile olacaktır. Bu süreç sivil toplumun yöneticilerinin ortak ve temel sorumluluğudur. Bu sorumluluk, tanımlardan, dönemlerden, ekollerden, yapılardan bağımsız bir sorumluluktur! Çünkü gelecekte etkinlikler ve hizmetler değil, “itibarı yöneten kurumlar”ın birlikte sağladığı ve herkes için başarı üreten işler bekleniyor.

Etiketler

İbrahim Veli

Üyelik Tarihi: 29 Kasım 2019
11 içerik
Yazarın Tüm Yazılarını Gör