‘Gençliği ve Kadınları Politika Yapmaya Özendirecek Programlar Siyasi Partilerin Gündemine Girmeli’

Rosa Kadın Derneği'nden Suzan İşbilen ile sivil toplum ve yaklaşan yerel seçim süreci üzerine konuştuk. Suzan İşbilen, sivil topluma düşen en önemli görevin gençliği ve kadınları politika yapmaya özendirecek programları siyasi partilerin gündemlerine almalarını sağlayacak çalışmalar geliştirmek olduğunu söylüyor. 

Sivil toplumun genel seçimler sürecindeki eksiklikleri nelerdi ve bu eksiklikleri gidermek için neler yapılmalı?

Sivil toplum kuruluşları özgünlükleri itibari ile hükümetlerden, kamu kurumlarından ve siyasetten bağımsız çalışma yürüttüklerinin farkında olarak topluma hizmet etmeyi hedeflerler. Ancak son dönemde sivil toplum kuruluşları kendi tüzükleri gereği alanlarına giren çalışmaları yürütürken bile iktidarın baskısı altında birçok zorluklarla karşılaşmaya başladılar. Bu uygulamalarla karşılaşmak istemeyen kurumlar, faaliyet alanlarını daraltarak daha çok gözlem yapma ile yetinmek zorunda kalmışlardır. Bu durumda yapılması gereken sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarından ödün vermeden hem alternatif politikalar üretmeleri hem de bir araya gelme koşulu olan sivil toplum örgütleri ile ortak çalışma yürüterek dayanışma içinde birbirlerini güçlendirmeleridir.

Gençlerin ve kadınların seçimlere katılımını artırmak için sivil toplumun neler yapması gerekiyor?

Ekonomik sorunlar doğrudan kadını ve gençleri etkiliyor. Bu nedenle ekonomik kaygılar daha fazla gündeme gelmekte ve insanlar bunlarla boğuşmak zorunda kalıyor. Özellikle gençlerde geleceksizlik kaygısı, endişe, okumanın eğitim almanın artık yetmediği algısı oldukça arttı. Bu durumda sivil topluma düşen önemli görev iktidarın, kadın ve gençliği politiksizleştiren ve gelecek vaat etmeyen politikalarına karşı gençliği ve kadınları politika yapmaya özendirecek programlarla siyasi partilerin gündemlerine almalarını sağlayacak çalışmalar geliştirmeli. Gençliğin dinamizmini ve potansiyelini ortaya çıkarabilecek etkinliklerle gençlerle ve kadınlara ulaşabilmenin ve gençleri kendi ülkelerinde yaşamaya özendirecek çalışmaları hükümetin gündemine almasının sağlayacak çalışmalar hazırlanmalı.

Siyasetteki kutuplaşmanın sivil toplumun kendi içindeki kutuplaşmaya yansımasına nasıl çözüm önerileri sunulabilir?

Sivil toplum kuruluşlarını siyasetten bağımsız düşünemiyorum. Çünkü tüm toplumsal kesimlerin, bireylerin bir siyasi düşüncesi veya hayata bir bakış açısı vardır. Düşünmeyen bir varlık mümkün olmadığı bilinmektedir. Türkiye de 2020 yılı itibari ile 121.720 dernek, 5.775 vakıf, 604 sendika, 3.003 oda ve 53.259/kooperatif bulunuyor. Toplamda 184.361 sivil toplum kuruluşu olduğu görülmekte. Dikkat edilirse herkes doğal olarak kendi düşünsel yapısına, aktivistlik yapmak istediği alana uygun kurumlarda yer alırken, siyasi partiler arasında yaşanan sorunlardan siyasi partiler kadar olmasa da kısmi olarak sivil toplum örgütleri de bu sorunlardan etkilenmekte. Gönüllü kişilerden oluşan kendi destekleri ile ayakta kalan siyasetten ve devletten bağımsız hareket edebilen sivil toplum kuruluşları siyasette yaşanan kutuplaşmanın kendi yapılarına yansımasını engellemeli, aynı zamanda arabuluculuk gibi bir misyonu sahip olan bu örgütler kutuplaşma ve kaos ortamlarında bu misyonlarını yerine getirme sorumluluğunu üstlenmeli. 

Yerel seçim sürecinde sivil toplumun gündemine ne alınmalı?

Sivil toplum genel seçimlerdeki eksik  yaklaşımlarından dersler çıkarmalı. Özellikle demokratik bir sistemin inşası için bilinçlendirme çalışmaları yürümeli. Demokrasiyi bireylerin zihinlerine ve davranışlarını etkileyecek duruma gelene kadar çalışmalarını aralıksız sürdürmeli. İnsanların kazandığı demokrasi bilinci ile bilinçli bir seçmen olma özelliği kazandırmalı. Yerel seçenimler için bölgemizin durumu ise oldukça farklı. Uzun yıllardır sürdürülen kayyum siyasetine karşı tavır alınmalı ve bu siyasetin önüne geçecek alternatif politikalar üretilmeli. Zaten genel seçimler sonrası birçok kuruluş ve siyasi parti içe ve halka dönük birçok çalıştırma gerçekleştirdi. Halklar taleplerini, beklentilerini oldukça açık bir şekilde ifade ettiler. Bunlardan oluşacak bir sonuç ve çıktı ile yerel seçimlere hazırlanılmalı. Kadınlar ve gençler açısından taviz verilememeli. Kadınlara güvenli alanlar oluşturabilmek ve katabilmek için demokratik bir işleyişi yeniden canlandırmak için yerel seçimlere çok özenli yaklaşılmalı.