‘Lisans Şartı Açık Bir Şekilde Basın Özgürlüğü İhlalidir’

‘RTÜK’ün yaptığı dayatma bir lisanslamadan öte haber portallarına yönelik bir sansür uygulama girişimi niteliği taşıyor. Bunun lisanslamayla bir ilgisi yok.’ Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Başkan Yardımcısı, IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkaya ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Avukat Veysel Ok ile RTÜK’ün Türkçe yayın yapan VOA’nın da aralarında bulunduğu yabancı medya kuruluşlarına getirdiği lisans şartını konuştuk.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türkçe yayın yapan merkezi Berlin’de bulunan Deutsche Welle (DW), merkezi Washington’da bulunan Voice of America (VOA) ve merkezi Lyon’da bulunan Euronews’a lisans şartı getirmiş ve lisans başvurusu yapmamaları halinde bu sitelere erişim sağlanamayacağını ifade etmişti. 

RTÜK’ün almış olduğu bu kararın ardından DW ve VOA bu yönetmenliğin sansür amacı taşıdığına dikkat çekerek lisans başvurusunda bulunmayacaklarını açıklamıştı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş,  Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Başkan Yardımcısı, IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkaya ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Avukat Veysel Ok ile RTÜK’ün bu kararını basın özgürlüğü açısından nasıl değerlendirdiklerini konuştuk.

‘Lisans Şartı Açık Bir Şekilde Basın Özgürlüğü İhlalidir’

Gökhan DurmuşTürkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’de medyanın büyük oranda iktidarın kontrolü altına geçtiğini söylerken, halkın habere ulaşmakta, objektif habercilik yapmak isteyen gazetecilerin de yazacak mecra bulmakta zorlanmaya başlamasına değindi.

Bu durumun hem Türkiye medyasında dijitalleşmenin hızını arttığını hem de uluslararası medya kuruluşlarının ülke içinde takibini de arttırdığını ifade eden Durmuş, “İktidarın uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye ofislerine yönelik müdahaleleri hep büyük siyasi krizleri beraberinde getirdi. Tekil müdahaleler yerine toplu bir müdahale olarak lisans şartı getirilmesi, haberlerin hem ülke içinde hem de uluslararası alanda görülmesini engellemeye yönelik bir hamle. Dolayısıyla lisans şartı açık bir şekilde basın özgürlüğü ihlalidir” şeklinde konuştu.

‘Demokratik Ülkelerdeki Benzer Kurumların Standartlarına Tamamen Aykırı’

Emre KızılkayaViyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Başkan Yardımcısı ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkaya konuyla ilgili, “RTÜK’ün son yıllarda basın özgürlüğünü doğrudan hedef alan siyaset güdümlü uygulamaları, demokratik ülkelerdeki benzer kurumların standartlarına tamamen aykırı. RTÜK’e benzer kurumlar birçok ülkede var ancak gelişmiş demokrasilerde bu kurumlar, TV ve radyo kanallarını denetlerken öncelikle ifade özgürlüğünü koruyacak şekilde ve siyasi etkilerden bağımsız olarak çalışıyor” dedi.

Kızılkaya’ya göre, bu kurumların tarihi gerekçesi karasal yayıncılıkta (broadcast) frekansların sınırlı olmasına dayanıyor: ”Bu sonluluktan kaynaklanan normların bugün sonsuz bir mecra sunan dijital alana doğru genişletilmesi, demokratik bir toplumda, ancak demokratik süreçlerle oluşturulan yeni toplumsal uzlaşmaların sonucu olarak gerçekleşebilir.”

RTÜK’ün son yıllarda yetkilerini tamamen tek taraflı bir biçimde ve siyasi bir silah olarak özellikle eleştirel yayıncılığı cezalandırmak için kullandığına dikkat çeken Kızılkaya, “Birkaç haber sitesinin sadece ana sayfalarında ‘video’ ve ‘canlı’ sekmeleri var diye aniden TV muamelesi görmeleri de RTÜK’ün nasıl siyasallaştığına dair son örnek” diye konuştu.

‘RTÜK Bu Girişimini İnternet Medyasını Kontrol Etmek Amaçlı Gerçekleştiriyor’

Veysel OkRTÜK yönetmenliğinin 2019’un Ağustos ayında yayımlandığının altını çizen MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, aynı ay yönetmenliğin anayasaya, ifade özgürlüğüne ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Danıştay’a başvuruda bulunduklarını belirtti.

Şu an bir karar aşamasında olduklarını ifade eden Avukat Ok, “RTÜK’ün yaptığı bu dayatma bir lisanslamadan öte haber portallarına yönelik  bir sansür uygulama girişimi niteliği taşıyor. Bunun lisanslamayla bir ilgisi yok. Çünkü internet yayıncılığının lisanslanmasıyla ilgili dünyanın hiçbir yerinde bir uygulama yok. Bu RTÜK’ün tamamen kendi mevzuatı” dedi. Bu gerekçeden dolayı gazetecilerin internet medyasından haber alıp, haber yapmaya başladığını ekleyen Avukat Ok, RTÜK’ün lisans şartını internet medyasını kontrol etmek amaçlı getirdiğine dikkat çekti.