“Kayıt Dışı Mülteciler Aşıdan Yararlanamıyor”

İltica ve Göç Araştırma Merkezi’nden Nurhan Yönezer mültecilerin aşılama sürecinde yaşadıkları sorunları değerlendirirken, “Kayıt dışı ve kayıtlı oldukları illerin dışında kalan mülteciler hiçbir şekilde aşıdan yararlanamıyor” dedi.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın  “Covid-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu”nun paylaştığı verilere göre, bugüne kadar 13 milyon 578 bin 348 kişiye birinci doz aşı, 8 milyon 742 bin 720 kişiye ikinci doz aşı yapılırken mültecilerin nasıl aşılanacağı konusu ise belirsizliğini koruyor. Mültecilerin aşılanma sürecini İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) İletişim Sorumlusu Nurhan Yönezer ve Sağlık Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şişli Şubesi Eşbaşkanı Abuzer Aslan ile konuştuk.

“Kayıtlı Olduğu İlde Yaşamayan Mültecilere Kolaylık Sağlanmalı”

İGAMİltica ve Göç Araştırmaları Merkezi İletişim Sorumlusu Nurhan Yönezer, Türkiye’de yerleşik diğer kişiler gibi eğer kimlik numarasına sahiplerse, 55 yaş üzerindeki mültecilerin Covid-19 aşısı için randevu alabileceklerini belirterek, “Ancak bu olanağa sahip olanlar, dil bariyeri nedeniyle zorlanıyorlar. Bu zorlukları genel olarak Türkçe bilen yakınlarından yardım alarak ya da İGAM Mülteci Bilgilendirme ve Destekleme Noktaları gibi hastane randevusu alabilen ofislerden yardım isteyerek aşmaya çalışıyorlar” dedi.

Kayıt dışı  ve kayıtlı oldukları illerin dışında kalan mültecilerin aşı olamadığına dikkat çeken Yönezer, “Başka illerde kalan ve çalışan mülteciler, ifşa olma ve işlerini kaybetme korkusuyla, aşı randevusu almak istemiyorlar ve almıyorlar. Bu durum,  hem kendileri hem aileleri hem de toplum sağlığı için risk oluşturuyor. Kayıt dışı ve kayıtlı oldukları illerin dışında kalan mültecilerin aşıya erişmeleri için gereken önlemlerin alınması gerekiyor. Kayıtlı oldukları illerin dışında kalan kişilere en azından aşılanma sürecinde kolaylık sağlanmasında büyük fayda var” diye konuştu.

İGAM olarak, özellikle kayıt dışı mültecilerin aşıya erişimleri konusunda Birleşmiş Milletler’in önderliğinde tüm kamu kurumlarının ve STK’ların katılımıyla toplantılar düzenlenip, soruna çözüm bulunması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Yönezer, “Bu bağlamda, mültecilerin ve göçmenlerin temel sağlık hizmetlerine erişebildikleri Göçmen Sağlık Merkezleri, kayıtsız mültecilerin de aşıya erişimleri için ‘özel merkez’ işlevi görebilirler. Keçiören’de bulunan Mülteci Bilgilendirme ve Destekleme Noktası yöneticilerimiz,  bu konuda girişimde bulundular ancak Keçiören İlçe Sağlık Müdürlüğü, böyle bir gündemleri olmadığını bildirdiler. Sonuç olarak, mültecilerin, ailelerin ve tüm toplumun sağlığı için tüm mültecilerin aşıya erişimleri için bir an önce adım atılması gerektiğine inanıyoruz. Mülteci örgütleri ve bu alanda çalışan tüm STK’lar, bu konuda gereken desteği vermeye hazırlar” diye ifade etti.

“Tüm İnsanlar Eşit Haklara Sahip Olmalı”

SESSağlık Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şişli Şubesi Eşbaşkanı Abuzer Aslan, da mültecilerin hastane ve sağlık erişim noktasında çok zorluk çektiklerine değinerek, “Kendilerini ifade etme olanakları çok kısıtlı. Dil konusunda hasta ve hekim mahremiyeti kalmıyor ve çoğu zaman ikinci ya da üçüncü şahısların araya girmesiyle derdini anlatabiliyorlar. Herkesin kendini ifade edebildiği anadilinde sağlık hizmeti maalesef sağlanamamaktadır”  dedi. Kayıtsız mültecilerin aşı olamadığına dikkat çeken Aslan, “Çünkü randevu alamıyorlar. Kimi mülteciler de ev ve işyerlerinden atılabileceği korkusundan ne aşılanıyorlar ne de test yaptırıyorlar. Mültecilerin genç nüfus yoğunluklu olmasını göz önüne almamız gerekiyor. Bunlar şayet pozitif iseler tam süper taşıyıcı konumundadırlar” diye kaydetti.

Herkese aşı olma olanağının sağlanması gerektiğini vurgulayan Aslan, “Öncelikle cezaevinde olan tüm mahkumların, mültecilerin, göçmenlerin, kimsesizlerin ve sokakta yaşayanların aşılanmasıyla çözüm üretebiliriz. Bu  sınırsız, sömürüsüz ve nefretsiz özgür bir dünya ile mümkün olabilir. Tüm insanların eşit haklara sahip olduğu bir sistem oluşturarak ancak pandemi ile mücadele edebiliriz. Aksi takdirde her on yılda bir pandemiler ile karşı karşıya geliriz. Bilim kurulu tarafsız, bağımsız ve demokrat olmalı ve almış olduğu kararlar kesinlikle uygulanmalı” diye konuştu.