ERG Eğitim İzleme Raporu 2020: Öğrenciler, Eğitime Erişim ve Özel Önlemlerle Desteklenmesi Gereken Çocuklar

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) Eğitim İzleme Raporlarının bu yılın beşinci dosyası “Öğrenciler ve Eğitime Erişim” raporu ERG YouTube kanalında tanıtıldı. Pandemide eğitime erişime dair güncel konular politika belgeleri, güncel araştırmalar ve saha deneyimleri çerçevesinde ele alındı. Güncel verilerin yanı sıra, eğitime erişimin acil durumlardan nasıl etkilendiği ve bunlara karşı ne tür önlemler alındığının tartışıldığı raporda, göstergelerle eğitimin her aşamasında eğitime erişim ve eğitime erişimde özel önlemlerle desteklenmesi gereken çocuklar konusunda tespitler yer alıyor.

ERG YouTube kanalında canlı yayımlanan etkinlikle kamuoyuna sunulan Eğitim İzleme Raporlarının beşinci dosyası, Eğitim İzleme Raporu 2020: Öğrenciler ve Eğitime Erişim’de öğrenciler ve eğitime erişimdeki güncel duruma odaklandı.

ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık’ın açış konuşmasının ardından dosyanın yazarlarından İstanbul Bilgi Üniversitesi SEÇBİR Proje Uzmanı Melike Ergün anayasal bir hak olan eğitim hakkından istisnasız her çocuğun faydalanabilmesi için kapsayıcı eğitimin önemini vurgulayarak raporun temel bulgularını sundu:

  1. Eğitime erişimde halihazırda güçlük yaşayan toplumsal gruplar COVID-19 salgınıyla birlikte eğitimden tamamen kopma durumuyla karşı karşıya geliyor.
  2. Okulöncesi eğitime erişimdeki artış, EBA’ya erişim seviyelerindeki eşitsizlik,  eğitime erişimi için özel önlem gerektiren çocukların durumu ve ihtiyaçları öne çıkıyor.
ÇABAÇAM: “Bireyin Toplumu, Toplumun Bireyi Güçlendirdiği Bir Model”

Okulöncesi ve mültecilik bağlamında gerçekleşen panel bölümünde ilk söz alan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Aktan Acar, okulöncesi eğitim çağında olan risk altındaki ve dezavantajlı grupların pandemi döneminde belirginleşen sorunlarına değindi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 28. maddesine göre her çocuğun fırsat eşitliği temelinde eğitim alma hakkını vurguladı.

Acar, bu hakkın savunulması ve korunması, çocuğun yüksek yararının ve iyi olma halinin gözetilmesi için eğitim ihtiyaçlarına yönelik, kamu, STK’lar, yerel yönetimler ve akademi işbirliği ile yerel ve ulusal düzeyde çözüm ortaklıkları geliştirilmesinin, bütünleşik ve kapsayıcı eğitim reformlarının önemine değindi.

Konuşmasında ÇABAÇAM modelini tanıtan Acar, 2006 yılından bu yana 4-6 yaş arasında özellikle gelişimleri risk altında olan, yoksul ailelerden gelen çocuklara erken çocukluk eğitimi sunduklarını, öğretmen adaylarından bu süreçte destek aldıklarını belirterek, modelin “Bireyin toplumu, toplumun bireyi güçlendirdiğini” kaydetti.

Acar’dan sonra sözü alan ve geçici koruma altındaki çocuklar perspektifinden eğitime erişimdeki güncel durumu değerlendiren Dr. Ayşe Beyazova, “Göç, pandemi, iklim krizi dahil olmak üzere tüm afet ve krizler dahil eğitim hakkının her koşulda gözetilmesi için eğitim sistemlerinin esnek ve donanımlı olması çok önemli” dedi. Geçici koruma statüsündeki Suriyeli çocukların devamsızlık takibinin 6 aydan daha sık aralıklarla yapılmasının önemli olduğunu söyleyen Beyazova, bu çocukların okul dışına çekilmesine yol açan dışsal nedenlerden en önemlilerinden birinin çocuk işçiliği olduğunu belirtti. Ayrıca, pandemi döneminde bu çocukların öğrenme sürecinde ebeveyn işbirliğinin daha önemli hale geldiğini ve öğretmenlerin mülteci ebeveynlerle işbirliğinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Panelde son olarak sözü alan Ergün ise, toplumda kapsayıcılığın temelini kapsayıcı eğitim süreçlerinin ve ortamlarının oluşturduğunu; eğitimin içeriğinde, pratiğinde, öğretmen tutumlarında ve okul dışında kapsayıcılığı desteklemek gerektiğini söyledi.

Raporun canlı yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.