COVID-19 Salgınını Haberleştirirken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarında çalışanların Covid-19 salgınıyla ilgili içerik üretip ve haber yazarken topluma doğru bilgiyi ulaştırmaları için dikkat etmesi gereken noktaları Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş ile konuştuk.

Covid-19 salgınıyla ilgili  gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının içerik üretip veya haber yazarken dikkat etmesi gereken temel ilkeler konusuna değinen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Öncelikle haberlerde halkın anlayamayacağı hiçbir tıbbi deyimi kullanmamamız gerekiyor. Kullanmak zorunda kalırsak mutlaka Türkçe karşılığını koymalıyız. Haberlerde hastalar, ölümler anlatılırken abartılı anlatımlardan, sözcüklerden kaçınılmalı. Korkunç, felaket, trajik ölüm gibi tanımlardan uzak durulmalı” dedi.

“Haberlerde  Kanıta  Dayalı Olmayan Hiçbir Bilgi Yer Almamalı”

Sibel GüneşHaberlerde kanıta dayalı olmayan hiçbir bilginin  yer almaması gerektiğine dikkat çeken Güneş, “Hakemli güvenilir dergilerde yer almış araştırmalar kamuoyuyla paylaşılmalı. Araştırmaların finansörleri mutlaka açıklanmalı, örneğin ilaç firması tarafından desteklenen bir araştırma söz konusuysa bu açıkça vurgulanmalı. Salgın haberlerinde, özel hastanelerin, ilaç firmalarının, tütün firmalarının propagandalarına alet olunmamalı. Tütün şirketleri bile bu süreçte Koronavirüs için aşı çalışması yaptığını duyurdu. Bu tip haberleri çok iyi analiz etmek ve fırsatçılık olup olmadığını  doğrulama sorumluluğumuz olduğunu unutmamalıyız” diye konuştu.

Aşı ve ilaç haberlerinde nesnel olunup abartılı bir dil kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Güneş, “Örneğin “10 aşı, 5 ilaç çalışması sürüyor” gibi. Mucize bir ilacın olmadığını, korunmanın en etkin seçenek olduğuna dikkat çekmeyi sürdürmeliyiz’’ dedi. Programlara konuk seçerken veya haber yapılırken gerçek uzmanlara ulaşılması gerektiğini belirten Güneş, “Enfeksiyon hastalıkları konuşulurken “Paça korona virüse iyi gelir” diyen emekli kardiyoloji uzmanından görüş alınmamalı. Her konuda konuşan benim nöbetçi hekim diye tanımladığımız bazı hekimlere yer verilmemeli. Bu tip hekimlerin asıl hedefinin kişisel tanıtım, muayene, ya da hastaneye hasta yönlendirmek olduğunu hatırlamalıyız” diye ifade etti.

“Nefret Söylemlerine Aracılık Edilmemeli”

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarını tanıtım ve propagandadan ayırarak vermemiz gerektiğinin altını çizen Güneş, “Nefret söylemlerine aracılık edilmemeli. İnsanları ülkesine, yaşına, mesleğiyle hedef haline getirmemeliyiz. Bu süreçte Uzakdoğulu insanlara, 65 yaş üstüne ve sağlık personeline yönelik insan haklarına aykırı bir tutum geliştiğini hep birlikte gözledik” dedi. Gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının Covid-19 salgını hakkında yabancı dilde yazılmış haber ve yazıların çevirisini yapıp paylaşırken dikkat etmesi gereken kurallar konusuna da değinen Güneş, “Çeviri haberlerde de mutlaka güvenilir kaynaklar seçilmeli. Haberin orijinaline ulaşılacak adres de metne eklenmeli. Tıbbi deyimler dikkatli çevrilmeli. Konunun uzmanı güvenilir bir Türkiyeli bilim insanından ya da konuyu çalışan derneklerden, sağlık meslek odalarından da değerlendirme almalıyız” diye belirtti.

“Sağlık Konusunda Sansasyondan Kaçınılmalı”

Güneş, Koronavirüs ile ilgili haber yazılırken etik açıdan dikkat edilmesi gereken temel ilkeler konusunda ise Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin sağlık maddesine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Sağlık konusunda sansasyondan kaçınmalı, insanları umutsuzluğa sürükleyecek veya sahte umut verecek yayın yapılmamalıdır. Tıbbi alandaki araştırmalar kesinleşmiş sonuçlar gibi yayınlanmamalıdır. Araştırmaları destekleyen kuruluşlar açıkça belirtilmeli, bilimsel kanıta dayalı olmayan tanı ve tedavi yöntemlerine haberlerde yer verilmemelidir. İlaç tavsiyesinde asla bulunulmamalı. Sağlık kuruluşlarında araştırmalar yapan, bilgi ve görüntü almaya gazeteci, kimliğini belirtmeli ve girilmesi yasak bölümlere ancak yetkililerin izniyle girmelidir. Hasta hakları gözetilerek hastanın ses ve görüntü kaydı izinsiz alınmamalıdır. Doktor veya hastanelerin suçlandığı haberlerde mutlaka onların da görüşüne başvurulmalıdır.”