“Sosyal Sirk Pedagojisi Diyarbakır’da İlk Defa Uygulanacak” 

05 Aralık 2019
Travma yaşayan çocuklara Kuklagiller Projesi ile ulaşarak çocukların öz güvenini arttırmaya ve travmaları iyileştirmeye katkıda bulunduklarını ifade eden Tuşba Genç Gelişim Derneği yönetim kurulu Başkanı Fırat Akman ile derneğin çalışmalarını, Sosyal Sirk Pedagoji Projesi’ni ve gelecek planlarını konuştuk. 

Derneğin kuruluş motivasyonunu anlatır mısınız? 

Van’da ortak düşüncede bir araya gelen ve normal gençlik projeleri yapan bir gruptuk. Bir iki proje yaptıktan sonra baktık ki gençleri bir araya getirebiliyoruz. Ancak bir şeyler üretmeye kalkıştığımızda herhangi bir tüzel kimliğimiz olmadığından tüm kapılar yüzümüze kapanıyordu. Biz de dernek kurup daha çok gence ulaşıp daha çok çalışmak istedik ve yola koyulduk. Yüzlerce genci, yaptığımız Erasmus Plus projeleri sayesinde yurtdışı ve yurtiçi eğitimlerine dahil ettik. Dernek kurulusundan sonra yaptığımız birçok çalışma sayesinde neredeyse Van’daki tüm gençler bizden haberdar oldular. Bu sayede özellikle gençlik alanındaki problemleri tartıştık ve çözüm arayışında bulunduk. Van yerelinde gençlik çalışmaları ve gençlik hakları konusunda daha önce yapılan herhangi bir çalışmanın olmaması bize bazı zorlukları yaşatsa da avantajlı yanı da olduğunu söyleyebiliriz. Genç oluşumuz ve ortak fikir ve amaçta buluşmamız motivasyonumuzun önemli yanıydı.

Çalışmalarınız nelerdir? Neler yapıyorsunuz?

Son iki ayda önemli çalışmalar başlattık diyebilirim. Bunlardan ilki Spor ve Toplumsal Cinsiyet Atölyesiydi. Diyarbakır yerelinde ilk olan bu atölyemiz sayesinde gençlerle, toplumsal cinsiyet bağlamında genelde sporu özelde futbolu tartıştık. Panel oturumları da bulunan Spor ve Toplumsal Cinsiyet Atölyesinde, birbirinden farklı ve önemli başlıklarda konular ele alındı. Türkiye’de alternatif futbol liglerinin ve yerelde kadın futbol takımlarının temsilcileri davet edilerek yaşanan sorunlar ve mücadele alanlarıyla ilgili yaşanmışlıklar gençlerle paylaşıldı. Bu atölyeyle toplumun önemli sorunu ele almaya çalışıldı. Ve bu alanda çalışmalarını yürütmek isteyen yani inisiyatif almak ve derneğimizin gönüllüsü olmak isteyen birçok genç arkadaşlarla tanışmış olduk. Devamında çocuk çalışmaları birimimiz olan Çocuk Gülerse birimindeki gönüllülerimizle çok düşük hibe desteğiyle Kuklagiller projesini başlattık. Bu proje sayesinde özellikle travma yaşayan çocuklara ulaşılmaya çalışıldı.

Çocukların özgüvenlerini ve yeteneklerini açığa çıkaran bu projemizle başta Diyarbakır olmak üzere Mardin ve Batman’a da yaygınlaştırarak en az 300 çocuğa ulaşıldı.

Bu proje sayesinde yerelde çocuklarla çalışan kurum ve kuruluşlarla tanışmış olduk ve birlikte çalışma noktasında ortak fikirler oluştu. Diyarbakır yerelinde ilk olacak yeni bir çalışmanın içindeyiz. Sosyal Sirk Pedagojisi. Sosyal Sirk metoduyla; çocukların ve gençlerin, yaşadıkları olumsuzlukları minimize etmeyi, günlük hayatta kendilerini ifade etmeyi  sağlayan araçlar sunmayı, özgüvenlerini kazanmalarını, konsantrasyon -koordinasyon becerileri gibi yaşamsal sosyal becerileri edindirmeyi amaçlar. Bu alanda önemli bir projemiz kabul edilmişti. Fransa’da bulunan Nantes Belediyesi tarafından desteklenen “Nantes Yaratıcı Nesiller Forumuna” hazırladığımız “Sosyal Sirk Yoluyla Çocukların ve Gençlerin Risk Çevresinden Uzaklaştırılması” projesiyle Türkiye’den sadece biz seçilmiştik. Projenin sunumu için 23-26 Ekim 2019 tarihlerinde Fransa Nantes’de olacaktık fakat anlam veremediğimiz şekilde iki defa vize reddi alınca katılımda bulunamadık ve projemizi uygulamaya geçiremedik. Ancak bu alanda başka başvurularımız mevcuttur. Onların sonuçlanması bekliyoruz. Olumlu sonuçlanması halinde Diyarbakır gençleri ve çocukları Sosyal Sirk Pedagojisiyle tanışacak. 

Van’daki kurulmuş bir dernek olarak Diyarbakır’a  taşındınız. Biraz Van’daki aktivizmle Diyarbakır’daki aktivizim süreçlerini dinlemek isteriz sizden ? Ne gibi benzerlikler ya da farklılıklar var ? 

2019 yılında ufak bir adres değişikliğiyle çalışmalarına Diyarbakır’da devam eden derneğimizin, yeni ekibiyle hedef grubumuzu genişleterek gençlik, çocuk ve kadın alanında gelişimi amaç edinmeye başladık. Derneğimiz Van’daki çalışmaları daha çok genç odaklı ve gençlere birçok konuda bilgilendirme amaçlı ve sorunlar noktasın çözüm bulma, tartışma ve bilinçlendirmeyi kapsayan yurtiçi ve yurtdışı eğitimleri içeren faaliyetlerdi.  Fakat biz bu durumu genişleterek birçok alanda deneyim edinen ve edinecek gençlerin, gerek kendi akranlarıyla gerekse de çocuklarla bu deneyimlerini rahatlıkla paylaşabileceğini düşündük. Bu düşünceyle; gençlerin, çocukların ve kadınların yeni bilgi, beceri ve tutumlar geliştirmesine olanak tanıyan öğrenme fırsatları sağlamak, yeni karar alma süreçlerine aktif katılmalarına olanak sağlayan bireysel kapasitelerinin geliştirmesini sağlamak, sosyal farkındalık ve sosyal dayanışma duygusu geliştirmelerine yardımcı olmak, aktif vatandaş ve haklar noktasındaki rolünü arttırmayı amaçlayan gerek eğitimler gerekse uygulamalı aktiviteleri kapsayan projeleri Diyarbakır’da yürütmeye başladık.  Tüm bunlarla birlikte Van’daki çalışmalardan farklı olarak Diyarbakır yerelinde ilk olacak, özellikle gençlerin ve çocukların bedensel ve düşünsel noktasında gelişimini ve özgüvenini sağlayacak sosyal sirk pedagojisini ve aktivitesini amaçlarımıza dahil edip uygulamaya başlayacağız.    

Batman ve Mardin’i kapsayan bir kukla atölyesi projeniz vardı. İzlenimleriniz ve kazanımlarınızı anlatır mısınız? 

Başta Diyarbakır olmak üzere devamında Mardin ve Batman’da Çocuk Gülerse birimi gönüllerimizle beraber gerçekleştirdiğimiz Kuklagiller projelerimiz sayesinde çocukların hayal dünyasını el işi becerilerine yansıttığını ve keyifle yaptıkları kuklalarıyla bir arkadaş yarattıklarını fark etmelerini sağladık. Özellikle travma yaşayan çocuklara psiko-sosyal etkisi olan ve özgüven sağlayan yaratıcı bir atölye olan Kukla atölyesi, kuklalarıyla diyaloğa giren çocuklar sonrasında kuklalarını heyecanla eve götürüp ailelerine konuşturacaklarını belirttiler. Çocuklarda oluşan bu özgüven ve heyecan zaten projelerimizin amaçlarından biriydi. Bu sayede beraber yaptığımız kuklalarla çocukların hayatlarına renk kattık.

İş birliği yaptığınız STK’lar var mı? Evetse nasıl bir iş birliği içindesiniz? Nasıl bir avantajı var iş birliğinin?

Yerelde çocuklarla gençlerle ve kadınlarla çalışan birkaç stk’yla yakından bir işbirliği içindeyiz. Bu işbirliğimiz bazen ortak projeleri oluşturuyor bazen ortak aktiviteleri birlikte gerçekleştirmemizi gerekli kılıyor. Bunun yanında bazen aktivitelerimizin gerekli izinleri alındıktan sonra kamu kurumlarıyla da gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bu ortaklıkla ve işbirliklerin şüphesiz önemli avantajları oluyor. İki tarafın aktivite görünürlüğünü ve çalışma alanlarına yeni aktivitelerin yer edinmesini sağlıyor. Devamında yeni ortak proje fikirlerinin oluşmasına ve işbirliklerin sürdürülmesini de devamlı kılıyor.

Süreç içinde ne gibi sıkıntılar ile karşılaşıyorsunuz? İhtiyaçlarınız neler? Bu ihtiyaçları gidermeye nasıl yolları deniyorsunuz?

Yerelde yaşanılan politik gelişmeler şüphesiz ki bizi ve aktivitelerimizi etkiliyor. Dernek olarak mekan sıkıntısı yaşıyoruz. Bu yakın zamanda bu eksikliği  giderme uğraşındayız. Derneğimiz Van’da kurulduğu için oraya özgü bir isimle yola koyuldu. Yeni gönüllü ve üyelerimizle yakında gerçekleştireceğimiz genel kurulla ortak bir karar doğrultusunda kapsayıcı bir isim değişikliğine gidilecektir. Bir diğer sorunumuz, Türkiye’deki her STK gibi biz de bütçe sıkıntısı yaşıyoruz. Fakat buna rağmen çok düşük bütçelerle büyük ve geniş kitlelere ulaşacak sosyal projeleri sürdürebiliyoruz. Bunun temel sebebi yapmayı düşündüğümüz şeylere inanıyoruz ve sürdürebilirliğinin yollarını tartışarak, araştırarak bulmaya çalışıyoruz. Her şeyden önce ortak paydada buluştuğumuz genç gönüllü ekibimiz var ve bu bize muazzam güç veriyor. 

Gelecek planlarınız neler önümüzdeki süreçte bizi neler bekliyor?

Diyarbakır yerelindeki gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri, hayallerini gerçekleştirebilecekleri ve uğraşlarının vücut bulabileceği bir alanın olmadığını gördük. Bunun dezavantajlı yanı olsa da her geçen gün bize katılan gençlerin, yaptığımız aktivitelere ortak olması ve fikirlerini, hayallerini ve gelişimini dernek çatısı altında inisiyatif alıp gerçekleştirmeye başlaması bizim için önemli ve motivasyon artırıcı bir durum.

Gençlere öncelikli olarak kendi deneyimlerimizi (Proje yazma, sanatsal ve kültürel faaliyetler, birçok konuda teorik eğitimler, sosyal sirk pedagojisi, yurtdışı değişim imkanı vs.)  paylaşıma açıyoruz.

Gönüllülerimize dernek içi deneyimlerimizle ilgili atölyeler gerçekleştirerek onların deneyim kazanmasını sağlıyoruz. Ve ilgili yurtiçi eğitimlere göndererek gelişimlerini ve ilgili konu hakkında bilgi edinmelerini sağlıyoruz. Devamında yapılan projelerde uygulama kısmına onlara sorumluluklar vererek çalışmak istedikleri alanlarla ilgili projeleri yürütmelerini sağlıyoruz. Bu süreçte kendi deneyimlerinden de faydalanmayı önemsiyoruz. Bu zincirleme döngüsü sayesinde bir şeyleri gerçekleştirdiklerini gören gönüllülerimiz daha çok sorumluluk almaya ve deneyim edinmeye açık hale geliyorlar. Her geçen gün artan gönüllü genç arkadaşlarımızla beraber dernek çatısı altında hedeflediğimiz; çocuk, genç ve kadın alanında çalışmalar için kurduğumuz birimlerde genç gönüllü arkadaşlarımız, kendi alanına ve çalışmalarına hangi birimi yakın görüyorsa rahatlıkla o birimlerdeki çalışmalar sürdürecek. Bu sayede gençlere, çocuklara ve kadınlara olumlu etki edecek birbirinden farklı ve yeni olabilecek projelere hazır olun diyoruz.  Derneğimizin bu işleyişine birçok genci dahil etmeyi amaçlıyoruz ve Diyarbakır’daki gençleri derneğimize davet ediyoruz.