Cem Vakfı AİHM Kararlarının Uygulanmasını Bekliyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Türkiye’nin Cem Vakfı’na ödenmesine hükmettiği tazminat oranına itirazını reddetmesi; cemevlerinin statüsünü yeniden gündeme getirdi. Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır, AİHM kararlarının uygulanmasını istediklerini dile getirdi.

AİHM, 2 Aralık 2014’te Cem Vakfı bünyesindeki Yenibosna Cemevi’nin elektrik giderlerinin devlet tarafından karşılanması talebini “Cemevleri ibadethane değil” savunmasıyla reddeden Türkiye’yi haksız bulmuş ve Alevi yurttaşlara “ayrımcılık” yapıldığına karar vermişti. Mahkeme, 20 Haziran 2017 tarihinde aldığı kararla da mağduriyete uğradığı gerekçesiyle Cem Vakfı’na 44 bin 400 Euro maddi, 10 bin Euro manevi olmak üzere tazminat ödenmesine karar vermişti. Türkiye hükümeti, mahkemeden 44 bin 400 Euro tutarındaki maddi tazminatın 23 bin 300 Euro’ya düşürülmesini talep etmişti. AİHM, önceki gün açıkladığı kararıyla Türkiye’nin talebini reddederek önceki kararında ısrar etti.

Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır, AİHM’in son kararını önemli bulmakla birlikte meselenin kamuoyunda tam anlamıyla doğru anlaşılmadığı kanısında. “Bu karar, meselenin aslına, özüne ilişkin değil. Meselenin özü, AİHM’in cemevlerinin ‘ibadethane’ statüsünün tanınmasına ilişkin daha önce almış olduğu karardır. Türkiye’nin itirazı tazminat miktarına ilişkindir” diyen Akbayır, AİHM Büyük Daire’nin 26 Nisan 2016’da Türkiye’nin itirazına ilişkin aldığı karara işaret etti. Akbayır, “Büyük Daire’nin kararıyla AİHM’in cemevlerinin satatüsü ile ilgili almış olduğu karar kesinleşmiştir. Bilindiği üzere anayasamıza göre ulusal yargı kararlarıyla uluslararası yargı kararları çeliştiğinde uluslararası yargının kararları geçerli kabul edilmektedir” dedi.

Bu kararın cemevlerinin ibadethane statüsünü hukuki olarak güvence altına aldığını ifade eden Akbayır, bunun gereği olarak cemevlerinin de diğer ibadet mekanlarıyla aynı imtiyazlardan yararlanması, Alevi inanç önderi dedelerin yürüttüğü görevin “kamu hizmeti” sayılması, genel bütçeden cemevlerine de pay verilmesi gerektiğini savundu. “Artık bizim cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın diye bir talebimiz yok. Çünkü tanındı. Nokta. Mesele bunun gereklerinin yerine getirilmesidir” diyen Hıdır Akbayır, bu yönde adım atılmasında 15 Temmuz darbe girişimi ile ardından olağanüstü hal ilan edilerek hak ve özgürlüklerin askıya alınmasının engelleyici bir rol oynadığını belirtti. Akbayır, “Bu şartlar ve sıkıntılar aşıldığına göre artık uygulamaya geçilmesini istiyoruz, bekliyoruz” dedi.

Akbayır son olarak Cem Vakfı’na ödenecek tazminat tutarından ziyade; hukukun üstünlüğü prensibi gereği AİHM kararlarının daha fazla ertelenmeden hayata geçirilmesinin gündem olması gerektiğini savundu.