Yiğit Aksakoğlu’nun Savunmasında Sivil Toplum Çalışmaları Vurgusu…

Yiğit Aksakoğlu, Silivri'de başlayan Gezi Davası'nda yaptığı savunmada; sivil toplum çalışmalarının dava konusu edilmesine karşı; "Hiçbir zaman şiddetle gelen ve ani bir değişimden yana olmadım. Ama değişimden yana oldum. Değişimin taraflarıyla diyaloğa özen gösterdim. Sivil toplum alanında çalışarak bu alanın, toplumsal cinsiyet, ayrımcılık, savaş karşıtlığı, İslamofobi gibi birçok sorunun doğrudan mağduru olmasanız da farklı kesimlerden insanlarla bir araya gelebildiğiniz bir yer olduğunu gördüm. Hak temelli çalışmanın top yekun bir değişimin peşinden gitmekten çok daha çözüm odaklı bir yaklaşım olduğuna inandım ve hâlâ da inanıyorum." dedi.

Yiğit Aksakoğlu Gezi Davası’nda yaptığı savunmaya özgeçmişini, çalışmalarını anlatarak başladı. Sivil toplum alanında yaptığı çalışmaların dava konusu edilmesine de değinen Yiğit Aksakoğlu savunmasında sivil toplum çalışmalarının amacı ve yöntemleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Dile getirdiği özgeçmişiyle ilgili vurgulamak istediği iki temel konu olduğunu belirten Aksakoğlu, “Bu iddianame bu olaylar nasıl oldu sorusuna cevap vermiş gibi yaparken, bu insanlar bunları neden yaptılar sorusuna ise hiç değinmemektedir. Benim böyle bir sebebim ve siyasi yaklaşımımın hiç olmadığını açıklamak istedim. Ben hiçbir zaman şiddetle gelen ve ani bir değişimden yana olmadım. Ama değişimden yana oldum. Değişimin taraflarıyla diyaloğa özen gösterdim. Sivil toplum alanında çalışarak bu alanın, toplumsal cinsiyet, ayrımcılık, savaş karşıtlığı, İslamofobi gibi birçok sorunun doğrudan mağduru olmasanız da farklı kesimlerden insanlarla bir araya gelebildiğiniz bir yer olduğunu gördüm. Hak temelli çalışmanın top yekun bir değişimin peşinden gitmekten çok daha çözüm odaklı bir yaklaşım olduğuna inandım ve hâlâ da inanıyorum. Haklar ve sorumluluklar önemlidir. Sadece sorumluluğunuz var, hakkınız yoksa kölesinizdir. Sadece hakkınız var, sorumluluğunuz yoksa kralsınızdır. Bu ikisinin dengesi yurttaşlığın ve demokrasinin en temel unsurudur. Sivil toplum da bu alanla ilgili tartışmaların ve faaliyetlerin yürütüldüğü alandır. Doğası gereği siyasidir ama siyasi partilerden ayrılır.” dedi.

“Sivil Toplum Çözüm Temelli Çalışır”

Sivil toplum alanı ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili verdiği iki temel mesajı savunmasında da vurgulayan Aksakoğlu, “Öncelikle sivil toplum tam da yukarıda açıkladığım gibi çözüm temelli çalışır, haklar alanının toplumsal diyalogla dönüştürülmesine katkıda bulunur. Yani iktidara talip olmaz. İktidara talip olan yani toplumdaki bütün sorunlarla ilgili sözü olan kuruluşlar siyasi partilerdir. Dolayısıyla onu devirip yerine kendisinin ya da önerdiği bütüncül çözümlerin gelmemesi sebebiyle siyasi partilerden ayrışır. Sivil toplumun talepleri daha mütevazıdır; bebek ölüm oranlarının azaltılması, kadına veya çocuğa yönelik şiddetin azaltılması, farklı toplumsal kesimlere yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması vb. Sivil toplumun amacı hükümeti değil, kendisini yani kendine olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktır. Mesela kadınların seçme ve seçilme hakkı, ilkokulun zorunlu ve evrensel olması, İstiklal Caddesi’nin trafiğe kapatılması ya da Gezi Parkı’nın park olarak kalmasını talep eden kuruluşlar yoktur. Buna gerek yoktur. Bu meselelerin bu kısmı bitmiştir.” dedi.

“Sivil Toplum Şiddeti Dışlar”

Diğer önemli ayrımın sivil toplumun yöntem olarak şiddeti teşvik etmemesi olduğunun altını çizen Aksakoğlu, “Sivil toplum şiddeti dışlar. Eylemleri ve araçları şiddet içermez. Çünkü o zaman sivil, yani uygar, medeni, şehirli olamaz. Yani cebir ve şiddet kullanarak hükümeti yıkmak hiçbir şekilde sivil toplumun alanı değildir. Sevdiğim bir yazarın dediği gibi şiddetin beceriksizlerin başvurduğu son çare olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bir sivil toplum ve sosyal kalkınma uzmanı olarak şiddeti ya da şiddetle gelecek değişimi hiçbir zaman savunmadım. Yani ne hükümeti devirmek, ne de cebir ve şiddet kullanmak eğitimini aldığım, pratikte uyguladığım ve siyaseten yanında olduğum bir tutumdur. Zaten iddianamede ve dosyadaki tüm dinlemeler, sivil toplum alanında gönüllü, uzman veya araştırmacı olarak yürüttüğüm çalışmalarla ilgilidir.  Şiddeti öven, teşvik eden ya da hükümeti devirmekle ilgili herhangi bir konuşma yoktur.” şeklinde konuştu.

Yiğit Aksakoğlu’nun savunmasının tam metni için tıklayınız.