Data Talks: Seküler Milliyetçilik Nedir Ne Değildir?

Data Talks'un yeni bölümünde Mehmet Yaşar Altundağ'ın tez çalışması, 'Yeni bir Türk milliyetçiliğine doğru: çağdaş seküler milliyetçiliğin doğuşu ve yükselişi' üzerine konuşuluyor.
Tez, günümüz seküler milliyetçilerini ele alıyor. Podcastte ise, Mehmet Yaşar Altundağ ile seküler milliyetçiler, muhafazakar olanlar ve ulusalcılar ile karşılaştırılıyor. Bunun yanında Cumhuriyetin kuruluşundaki seküler milliyetçilik ile günümüz arasındaki farklılaşma konu ediliyor. Araştırma, 2023 seçimlerinde milliyetçi seçmenlerdeki dalgalanmaları yorumlamak için önemli bir noktada bulunuyor.
Araştırmadan önemli başlıklar şu şekilde:
  • Seküler milliyetçilik daha etnik temelli. Kendilerini MHP’ye yakın hissetmiyorlar, MHP’yi “cool” bulmuyorlar. Türk milliyetçiliğinin içinde İslami değerler veya İslam söylemlerin olmaması gerektiğini düşünüyorlar.
  • Seküler milliyetçilik yeni değil. Türkiye’de milliyetçilik aslında zaten seküler olarak ve bir orta sınıf ideolojisi olarak doğuyor. Cumhuriyet kurulurken üstten aşağıya inşa edilen, etno-sembollerle doldurulan bir milliyetçilik var.
  • Ancak o zaman toplumda oturmuş bir sekülerlik ya da oturmuş bir milliyetçilik yoktu. Bu yüzden hala Müslümanlık da önemli oldu, toplumdaki bağları korumak ve bir ulus oluşturabilmek için korundu ve öne çıktı.
  • Günümüzde ise sosyolojik bir dönüşüm var, o yüzden aşağıdan gelen bir milliyetçilik var farklı olarak. Seküler milliyetçiler için birey çok önemli. MHP’de birey alanı bulamıyorlar. Amerikan sağından etkilenme var.
  • Ulusalcılar gibi anti-Batıcı değiller. Dış politikada Türkiye’nin yerinin batıda olduğunu düşünüyorlar. Ulusalcılara göre daha Türkçüler, Orta Asya anlatısı sahipleniyorlar. Ulusalcılıkta ise vatandaşlık daha öndeydi.
  • Reaksiyonerler: 1) Öncelikle Erdoğan karşıtılar. 2) Anti-HDP’ler, politize olmuş Kürtlere tepkililer. 3) Anti-göçmenler. Bir Türksüzleştirme anlatısı var. ABD’deki beyazların bir eziliyoruz demesi gibi ezildiklerini düşünüyorlar.
  • Göçmen meselesi en önemli problem. Göçmenler, siyasi beden temsili ile tam olarak seküler milliyetçiliğin karşısındalar. Türk değiller, seküler değiller. 20 yılın öfkesini topluyorlar: Araplaşma ve İslamileşme kaygısı.
  • Öfkeliler: öfkeli olmayı sahiplenmişler. “Bu ülkenin 20 yıllık halini görmüyor musunuz” serzenişindeler. Bir sıkışmışlık içindeler. Bir tarafta Erdoğan. Millet ittifakında DEVA, Gelecek karşıtılar; daha çok karşıt oldukları erken dönem AK Parti’yi temsil ediyorlar.
  • Çözüm süreci, İslamcılık, göçmenler vb. vasıtalar Türklüğün kaybına neden oluyor. Hem Türkiye’de hem Dünyada kaybeden olduklarını düşünüyorlar. “Bu ülkenin kaymağını bu zengin Araplar yiyor” diyorlar.
  • Diğer milliyetçiler gibi “Bu vatan Türklerin” temel. Ama Ülkücülük örneğin bunu rasyonelize etmez, seküler milliyetçiler rasyonelize etmeye çalışıyor. Liberal teoriye başvuruyorlar, “100 yıllardır buradayız, Emek verdik, savaştık, vergi verdik” diyerek sahiplik devşiriyorlar.