Yargılamalar ve Yargı Bağımsızlığı Gölgesinde Adli Yargı Yılı Başladı

01 Eylül 2021
40 günlük tatilin ardından adli yargı yılı yeniden başladı. 2021-2022 adli yargı yılında Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın içerisinde olduğu birçok önemli dava görülecek. Bu yıl da en önemli gündem, yargı bağımsızlığı ve hukuk güvenliği olacak. 

20 Temmuz’da tatile giren adli yargı yılı, 1 Eylül itibari ile tekrar başladı. 40 günlük tatilin ardından adliyeler bir kez daha hareketlendi. Adli tatilde nöbetçi mahkemeler ve tutuklu dosyalara bakılırken, diğer davalara ise yeni adli yıla kadar ara verilmişti. Yargıtay ve Danıştay’da sadece nöbetçi birimler görev yaparken, Anayasa Mahkemesi adli tatil döneminde yer almadı.

Gazeteciler Hakim Karşısına Çıkıyor

Adli yargı yılının başlaması ile birlikte birçok önemli dava görülmeye devam edecek. Sadece Eylül ayında en az 25 gazeteci davası görülecek. Bu davaların büyük çoğunluğu ise İstanbul ve Diyarbakır’da. 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışmak amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yaptıkları için yargılanan RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve yazar Ahmet Nesin, Eylül ayında hakim karşısına çıkacak. Diyarbakır’da 2017 yılındaki Newroz kutlamaları sırasında polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut’un vurulma anını görüntüleyen gazeteci Abdurrahman Gök’ün davasının duruşması da Eylül ayında görülecek. Gazeteci Deniz Yücel ve Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Melih Bulu’nun atanmasının protesto ettikleri için yargılanan üniversite öğrencilerinin de davaları görülmeye devam edecek. 

Demirtaş ve Kavala Davaları 

IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen eylemler gerekçesiyle yargılanan ve HDP’nin eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da içerisinde yer aldığı 24’ü tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı davanın duruşması 20 Eylül’de Ankara’da görülecek.

Gezi Parkı eylemleri ile ilgili aralarında Osman Kavala’nın olduğu 16 kişi ve Gezi Parkı eylemlerine katılan Çarşı taraftar grubundan 35 kişinin davasının birleştirildiği davanın duruşması ise 8 Ekim’de görülecek. 

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetiyle ilgili davanın duruşması Diyarbakır’da görülüp, dördüncü duruşması Ocak ayında yapılacak. 

Bu adli yılda da birçok insan hakları savunucusu, gazeteci, kadın aktivist, avukat, hak savunucusu, aydın, yazar hakim karşısına çıkmaya devam edecek. 

Adli yargı yılında her ne kadar yargılamalar öne çıksa da, yargıdaki sorunlar da önemli bir gündem maddesini oluşturacak. Savunma makamının önündeki engeller, avukatlara yönelik baskılar, yargı bağımsızlığı ve hukuk güvenliği, mesleğe yeni başlayan avukatların sorunları ve Avukatlık Kanunu’nda yapılan değişikler bu gündemlerin başında geliyor. 

Diyarbakır Barosu: Avukatların Bağımsızlığının Öncelenmesi Zorunludur

Diyarbakır Barosu, yaptığı yazılı açıklama ile tespit, görüş ve önerileri kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada, son yıllarda her adli yıla benzer sorunlarla ve çoğu kez bu sorunların ağırlaşmış haliyle girdiklerine vurgu yapıldı. 

Son yıllarda hukuk güvenliğinin kaygı verici boyutlara  ulaştığı, yargı bağımsızlığı başta olmak üzere adil yargılanma hakkı gibi hukukun temel ve evrensel kurallarının adeta yok sayıldığı kaydedildi.

Türkiye’de hızla artan hukuk fakültelerinin önüne geçilip, avukatlık stajının daha nitelikli bir yapıya kavuşturulması istendi. 

Mesleğe yeni başlayan avukatların ekonomik sorunlarına acil ve kalıcı çözümler üretilmesi istendi. 

Kolluk ve adli makamların avukatlara yönelik olumsuz tutumlarının, avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanması, yargılanması ve haksız cezalara maruz bırakılmasının devam ettiği vurgulandı. Açıklamada, “Adaletin tesisi için savunma makamında olan avukatların bağımsızlığının öncelenmesi zorunludur” denildi. 

Baroların insan hakları ihlallerine karşı vermiş olduğu mücadelenin zaman zaman kriminalize edilerek, soruşturmalara konu edilmesinin, demokratik bir toplumda söz konusu olamayacağı belirtildi. 

Avukatlık Kanunu’nda yapılan son değişikliklerle savunmanın, barolar ve avukatlık mesleği üzerinden uzun mücadeleler neticesinde elde ettiği kazanımların adeta yok edildiği kaydedildi. 

Açıklamada, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayeti davasına da vurgu yapıldı. Cinayetin hala aydınlatılmadığı hatırlatılan açıklamada, “Yeni adli yılda etkin bir kovuşturma ile faillerin tespiti ve cezalandırılması için Diyarbakır Barosu olarak hukuk mücadelemize devam edeceğiz” denildi. 

ÖHD Eş Başkanı: Önceki Yıldan İyi Olacağı İşareti Bulunmuyor

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Avukat İlknur Alcan da karşılaştıkları sorunlara dikkat çekti. Alcan, toplumdaki özgürlüklerin, baskı ortamının, çıkarılan yasaların avukatları etkilediğini ifade etti. Yeni adli yılda özgürlüklerin artmasını ve savunma makamının önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Alcan, birçok genç avukatın da ekonomik nedenlerden kaynaklı ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi. 

Birçok meslektaşları hakkında soruşturmalar yürütüldüğünü hatırlatan Alcan, “Göstermelik yargılamalarla ÇHD’li arkadaşlarımız hüküm aldı” dedi. 

Beklentileri ile gerçeklerin çok farklı olduğunu ifade eden Alcan, “Savunma üzerinde daha öncede baskılar vardı ama 2016 yılından sonra daha da arttı bu baskılar. Çıkarılan kararnamelerle yeni düzenlemeler yapıldı. Müvekkilerimiz ile görüşmelerimiz kayıt altında alındı, dinlendi. Bu yeniden gündeme getirilmekte. Bu tamamen savunmanın kısıtlanması, müvekkil-vekil arasındaki gizliliğin ihlali anlamına geliyor. Bu açıdan yeni adli yılın olumlu geçeceğini düşünemiyorum. Yürütülen soruşturmalar, çıkarılan yeni yasalar… Bir önceki yıldan daha iyi olacağına dair bir işaret, gösterge bulunmuyor ne yazık ki” değerlendirmesinde bulundu.  

Türkiye’de yargının siyasallaştığının altını çizen Alcan, yargıyı bu durumdan kurtarmak için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtirken, “Toplumsal bir duyarlılık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu sadece avukatlara uygulanan bir baskı değil. Müvekkillerimizi savunduğumuz için, avukatlık yaptığımız için bu baskılar uygulanıyor. Dolayısıyla bizim üzerimizden, müvekkillerimiz üzerinden toplumun geneline uygulanıyor” diye konuştu. 

Bakan Gül: Reform Adımlarıyla Başlıyoruz

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de adli yargı yılını yayınladığı bir mesajla kutladı. Gül, yargı alanında reform yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Yeni dönemde de hukukun üstünlüğünü tahkim etmek, adalete erişimi güçlendirmek için reform stratejimizin izini sürmeye devam edeceğiz.” ifadesini kullandı. Gül, “Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır” dedi.