Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni Yaşatmakta Kararlı

20 Haziran 2021
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir gece imzaladığı bir kararla İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceğini duyuralı üç ay oldu. Hükümet gelen toplumsal talepleri duymazdan gelmeye devam ederse, karar 1 Temmuz’da resmen yürürlüğe girecek. Kadınlar Sözleşme’den vazgeçmeyeceklerini duyurmak ve hükümet dirense bile uygulamada ısrarcı olacaklarını hatırlatmak üzere sokaktaydı.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hayata geçeceği 1 Temmuz öncesinde, Türkiye’nin pek çok yerinden kadın ve LGBTİ+ örgütleri İstanbul Maltepe’de bir araya geldi. Miting, Sözleşme’nin geniş toplum kesimleri tarafından içselleştirildiğini ve Sözleşme’den çıkılsa bile uygulamada kalması için kadınların mücadelelerini sürdürmekte kararlı olduklarını göstermek için düzenlendi.

19 Haziran 2021’de Maltepe’de “İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz” mitingi düzenleyen kadın ve LGBTİ+ örgüt temsilcilerine, neden alanda yer aldıklarını ve çekilme kararının hayata geçirileceği 1 Temmuz sonrası için ne yapmayı planladıklarını sorduk.

Miting alanında pek çok katılımcının elinde, 17 Mayıs Perşembe günü İzmir’de HDP il binasına yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz’ın fotoğrafının olması dikkat çekti.

 HDP İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Beser Çelik:

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni Yaşatmakta Kararlı“Burada biz İstanbul Sözleşmesi’nin bir kişi tarafından kaldırılması kararına karşı çıkıyoruz. Biz, kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi gündemdeyken, yine HDP’nin hedef gösterilmesi sonucu bir kadın arkadaşımızın katledilmesi nedeniyle de, bir kadın arkadaşımız daha katledilmesin diye de Sözleşme’den vazgeçmiyoruz.”

“Biz bu Sözleşme’nin her hükmünü Türkiye’de uygulatacağız!”

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu:

“Bir kanunla onaylayan bir insan hakları sözleşmesi olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının Cumhurbaşkanlığı kararı ile alınmasının hukuksuz olduğunu Danıştay’ın tespit etmesini beliyoruz. İstanbul Barosu olarak ayrıca, bu kararın Anayasa önünde ‘yok’ hükmünde olduğunun tespitini istedik. Danıştay çekilme kararını iptal etmese dahi, kadın hareketi olarak o kadar kararlıyız ki, biz bu Sözleşme’nin her hükmünü Türkiye’de uygulatacağız.

Türkiye’de çok şey gelişti; çekilme kararı bize sadece vakit kaybettiriyor.  Bu ülkede toplumsal cinsiyet eşitliğinin hızlı yerleşmesini önlüyor; kadına yönelik şiddeti biraz da olsa körüklüyor. Ancak artık geriye de dönülemez. Bu bir eşitlik ve demokrasi mücadelesi. Kadınlar demokrasi ve demokratik bir Türkiye istiyor.

Her şerde vardır bir hayır: İstanbul Sözlemesi’ni sadece kadın hareketi içinde olanlar bilirken, şimdi bu artık halka mâl oldu. İnsanlar bilinçlendikçe, haklarımızdan vaz geçmeyeceğiz diyorlar. Demokratikleşme böyle bir sancılı yol zaten.”

İstanbul Sözleşmesi, toplumsal alana mal oldu ve içselleşti.

Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu:

“Bugün burada sadece kadınlar ve LGBTİ+’lar değil, aslında burada bulunmayan (ama bizi destekleyen) erkekler de var. Bu toplumsal destekle biz, ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ diyoruz.  Biz eşitlik talebimizi iletmek için buradayız.

1 Temmuz’dan sonra ne olacağını bilemiyoruz. İktidarın vazgeçmek için zamanı var. Bunun için Danıştay sürecini kullanabilir ve toplumun taleplerine kulak verebilir. Umarım ki bu karardan vazgeçirilir.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmaması için kadın ve LGBTİ+ örgütleri olarak, çok şey yaptık, yapıyoruz [ve] yapmaya devam edeceğiz. Çıkılsa bile, aslında Sözleşme’nin toplumsal alana mal olduğunu ve içselleştiğini görüyoruz.  Bazı belediyeler ve sermaye örgütleri sözleşmeye uyacaklarını deklare ediyor. Ben umutluyum. Kısa vadede ne olacağını bilemiyoruz ama aslolan toplumsal alandaki ısrar ve hak talepleridir.”

HDP ve onun içindeki kadın hareketi Türkiye’de feminist hareketin önemli bir damarıdır. Biz birbirimizi tamamlayan gruplarız.

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Gülseren Onanç:

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni Yaşatmakta Kararlı“Karşı karşıya olduğumuz partiarkal bir otoriter sistem. Bu sistemle mücadele ederken kadınların mücadelesi çok önemli. Biz kadınlar, yıllardır bu sisteme kafa tutuyoruz. Sözleşme’den çekilme kararına karşı çıkmak, ‘Sözleşme’den vazgeçmiyoruz’ demek bile çok önemli bir başkaldırı ve mesaj. Bu sistemi yeniden yıkmak ve yeniden yeni sistem kurma zamanı.

Buradaki kalabalığa bakınca çok önemli bir dayanışma görüyoruz. HDP ve onun içindeki kadın hareketi Türkiye’de feminist hareketin önemli bir damarıdır. Biz birbirimizi tamamlayan gruplarız. HDP’li kadınlarla dayanışmamız var, Türkiye’de barışı kadınlar olarak birlikte tesis edebileceğimize inanıyoruz.

1 Temmuz’da Sözleşme’den [Türkiye] çıksa bile bu önemli değil; şu dinamizmi koruduğumuz ölçüde, öyle ya da böyle 6284 sayılı yasanın da, İstanbul Sözleşmesi’nin de yeniden bu ülkede uygulanır hale gelmesini sağlayacağız. 1 Temmuz bir milat olmayacak, sadece bir ara noktası olacak. Direnmeye devam…”

Ekoloji Birliği EşSözcüsü ve Kazdağları Koruma Derneği’nden Süheyla Doğan:

“Türkiye’nin her yerinden gelen katılımcılarla burada biz, ‘İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız’ diyoruz.   1 Temmuz’dan sonra, durum bugünkünden daha kötü olmaz çünkü biz her halükârda bunu uygulatacağız. Sözleşme’den çıkılmaması için kadın ve LGBTİ+ örgütleri yeterinden fazla ve olağanüstü çalışıyor. Umutluyuz.”

Gazete Duvar Yazarı Avukat Tuba Torun:

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni Yaşatmakta Kararlı“İstanbul Sözleşmesi’ne yapılan saldırı da, HDP’ye yapılan saldırı da, LGBTİ+’lara yapılan saldırılar da aynı erkek sistemden besleniyor. Dolayısıyla sistematik olarak hedefimiz, bu eril bu baskıcı sistemi ortadan kaldırmaktır. Ancak o zaman güçlenerek eşit olabiliriz.

HDP İzmir binasına yapılan saldırı, baskıcı, erkek, beyaz, hatta Sünni, kapitalist, sömürücü erkek düzenin yansıması aslında; bu demokrasi adına yaşadığımız çöküşle de ilgili.

Biz burada Sözleşmeyi korumaya devam edeceğimizi, 1 Temmuz 2021 sonrasında da farklı formlarıyla, fiilen ve hukuken tekrar elimize alacağımızı haykırıyoruz. 1 Temmuz’da resmi olarak Sözleşme’den çekilme kararından dönülmemesi, bizi yalnızca daha çok öfkelendirir. Ve öfke, kadın ve insan hakları mücadelesi için ciddi itici bir kuvvettir. Bizi daha fazla öfkelendirmemeleri ülke adına, demokratik manada, lehe olur.”

Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan Gülfem Karataş:

“Toplumun tüm kesimlerinde ayrışma var; kadınlar arasında da ayrışmaya neden olmaya çalışıyorlar.  Kadınlar olarak, öncelikle savunmamız gereken kendi hayatlarımız. Biz cinskırıma maruz kalıyoruz. Buna karşı mücadele geliştirmemiz ve birlik oluşturmamız gerekiyor.

Aslında tam bir birlik olamadığımız için bugün İstanbul Sözleşmesi’nin çekilme kararına itiraz etmek zorunda kalıyor; hala kadın cinayetlerinin haberlere nasıl yansıtılacağın bilemiyoruz.  Aslında biz birliği kadınlar olarak da toplum olarak da sağlarsak, kadın cinayetlerini önleyebiliriz. 1 Temmuz sonrası, bugünden farklı olmayacak. Biz mücadeleyi bırakmayacağız. Yüzyıllardır devam eden kadın mücadelesi bundan sonra da devam edecek; biz de bunun parçası olmaya devam edeceğiz.”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Nurşen İnal:

“İstanbul sözleşmesi uygulansın diye mücadele ederken, kadınlara sorulmadan çekilme kararı alınmasın diye de karşı sesimizi yükseltmek için bugün buradayız. Tüm kadın kuruluşları ile beraber, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Sözleşme tüm kadınları koruyor. Bu nedenle biz [hükümete] ‘Anayasa’yı, yasayı ve Sözleşmeyi uygula,’ diyoruz.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Zelal Yalçın:

“Türkiye’nin pek çok yerinden kadınlarla buradayız. Toplumsal muhalefete yapılan saldırılara rağmen, Sözleşme ’ye sahip çıkıldığını burada görüyoruz. Buradaki kararlılığı tüm yetkililerin anlaması ve bu talebe kulaklarını tıkamaması gerekiyor.”

Uçan Süpürge Vakfı’ndan Ceren Kurt ve İlayda Önal:

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni Yaşatmakta Kararlı“Sözleşme’nin yürürlükte olmasına rağmen uygulanması mümkün olmuyor.

1996 yılından bu yana Uçan Süpürge olarak kadın örgütleri arasında iletişimi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz.  Burada da Türkiye’nin her yerinden tüm diğer kadınlarla birlikte, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.”

Mardin Tüm-Bel-Sen’den (Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası) Gülizar İpek:

“Sözleşme’den vazgeçmediğimizi Mardin’den buraya kadar haykırıyoruz.  Bizim tırnaklarımızla kazandığımız haklarımız, Sözleşme bizim ve vazgeçmiyoruz. Çekilmemek için her şeyi yapacağız. Tek kişinin aldığı kararı tanımıyoruz.”