İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı: “Hiçbir Yere Gitmiyoruz!”

İnsan Hakları Savunucuları Ağı, İnsan Hakları Derneği (İHD) hakkında yapılan açıklamalar başta olmak üzere son günlerde sivil alanda yaşananlarla ilgili "Buradayız, Burada Olacağız, Hiçbir Yere Gitmiyoruz!" başlıklı bir metin yayınladı. Metinde, hak savunucuları, LGBTİ+’lar, sivil toplum örgütleri ve son dönemde öğrencileri hedef gösteren ve karalayan ayrımcı söylemlere derhal son verilmesi talep ediliyor.

İnsan haklarını savunmanın evrensel bir hak olduğundan hareketle, insan hakları savunucularına yönelik tüm baskıların takipçisi olmak, kendi aralarında haberleşme ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla çok sayıda insan hakları örgütünün oluşturduğu bir yapı olan İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı, yayınladığı metinde, toplumun farklı kesimlerinin şeytanlaştırılması, suçlanması, hedef gösterilmesi ve adli baskılarla yıpratılmasının olağanlaştığı bir ülke haline geldiği tespiti yapılıyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD) de bu saldırılardan nasibini aldığı belirtilen metinde,  “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun muhatabının cevap verme imkânı olmadığı bir yerde, Meclis kürsüsünde, İHD’yi ‘canı çıkasıcalar’ olarak nitelemesini ve İHD’nin sivil katliamlara sessiz kaldığı doğrultusunda asılsız bir iddiada bulunmasını kabul edilemez buluyoruz.” deniliyor.

Sivil toplum kurumları ve insan hakları savunucularının Terörle Mücadele Kanunu ve bağlantılı yasaların keyfi şekilde uygulanması ve yasa metinlerinin muğlâk “terör” tanımı da dâhil olmak üzere, geniş ve sınırları belirsiz düzenlemeler ile kıskaca alındığı belirtilen raporda, “Barışçıl gösteri yapma hakkı, güvenlik güçlerinin bu haklarını kullananlara uyguladığı orantısız ve hukuka aykırı müdahale ve Kaymakamlık ya da Valilik kararları ile engelleniyor. Sivil toplum çalışanları ve yöneticileri, dernek faaliyetleri kapsamında hazırladıkları rapor ve basın açıklamaları nedeniyle yargının baskısına uğruyor.

Ayrıca üniversite öğrencilerinin barışçıl toplantı ve gösterilerine yapılan hukuksuz müdahaleler, öğrencilere karşı uygulanan polis şiddeti, maruz bırakıldıkları haksız gözaltı, tutuklama ve adlî tedbirler, öğrencileri “terörist” olmakla itham etmek de dahil olmak üzere, kullanılan nefret dili, dini değerler üzerinden toplumu birbirine karşı kışkırtmak, bu eylemlerin bileşenlerinden LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerini artırmak ve LGBTİ+’ları “terör grubu” ilan etmek son günlerde iktidarın yaygın söylemi haline geldi.” tespitleri yapılıyor.

“Buradayız, burada olacağız, hiçbir yere gitmiyoruz!” denilen metinde yer alan talepler şunlar:

  • İnsan hakları savunucuları üzerindeki baskılara derhal son verilmesi;
  • Hükümet yetkililerinin hak savunucularını, LGBTİ+’ları, sivil toplum örgütlerini ve son dönemde öğrencileri hedef gösteren ve karalayan ayrımcı söylemlere son vermeleri;
  • Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma gibi anayasal güvence altında olan hakların kullanılmasının kriminalize edilmesine ve idarece engellenmesine son verilmesi;
  • Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasını protesto etmelerinin ardından tutuklanan ve ev hapsine mahkum edilen bütün öğrencilerin derhal özgür bırakılmaları;
  • Barışçıl toplantı ve gösterilere polis müdahalesinin hemen engellenmesini ve hukuka aykırı müdahalelerin sorumlularının etkili biçimde soruşturulması
  • Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde gözaltına alınanların işkence iddialarının soruşturularak sorumluların cezalandırılması…

İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı aşağıdaki STK’lardan oluşuyor:

Civil Rights Defenders, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kaos GL, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Research Institute on Turkey, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, Turkey Litigation Support Project, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Yurttaşlık Derneği