Tarım: ‘Zararlılar’a Karşı Geliştirilen Bir Savunma Sporu’

Sivil Sayfalar, Kültürhane Mersin ve ÇİTTA Çukurova İnsan Tohum Toprak Atölyeleri iş birliği ile hazırlanan Caretta Ekolojik Ahval’in bu haftaki programında ‘Organik Ötesi Tarım’ kitabının yazarı, Yeşiller Partisi kurucu üyesi, ziraat mühendisi, yağlı güreş sporcusu, judo eğitmeni Hakan Ozan Erzincanlı ile Likya Yayınları’ndan çıkan son kitabı ‘Kavga ve Bilge’ üzerinden savaş sanatları olarak nitelendirilen uzak doğu savunma sporlarının felsefesi ve bu sporların ekolojiyle ilişkisi üzerine eğiliyoruz.

Caretta Ekolojik Ahval’in 2021 yılında yer vereceğimiz yeniliklerinden birisi de Ters Köşe. Bu bölümde ekoloji ile bağlantısını ilk anda kuramadığımız ama üstünde durulduğunda bu bağlantıyı fark edebileceğimiz konuları, çeşitli konuklarla tartışmaya açacağız. 

Hakan Ozan Erzincanlı Judo ve Ekoloji ilişkisini şu şekilde aktarıyor:

“Judo’yu meydana getiren Japonca; Ju (İyilik) ve Do (Yol) kelimelerinden de anlaşılacağı gibi iyiliğe, barışa, huzura doğru giden bir yol manasına geliyor bu felsefe. Diğer uzak doğu savunma sporlarında da ‘Do’ kavramı temeldir. Judo’nun kurucusu Jigoro Kano da nasıl mutlu olacağımızı, etken ve mutlu hissetmek için neler yapmamız gerektiğine dair sorulara yanıt bulmak üzere hayata geçirmiş judoyu.

Judo’nun ekolojiyle buluştuğu ana nokta da doğaya saygı aslında. Tarım bir alan sahibi olma, bir yeri çevreleme ve o bölgedeki “zararlılarla” savaş halinde gerçekleştirilen bir savunma sporu. Zararlı olarak nitelendirilen böceklerle kimyasal savaş yapıyorsunuz ve benim de eğitimini aldığım ziraat mühendisliğinde şu anda öğretilen tek ve ana savaş metodu bu kimyasallar maalesef. Bir ziraat mühendisi kimyasal savaşı kabul etmeden ziraat mühendisi kabul edilmiyor günümüzde. Ben de bunu reddettiğim, kimyasal mücadelenin ahlaksız olduğunu düşündüğüm için ziraat ile ilgili konularda bir çalışma alanı bulamaz durumdayım.

Ben mi ilgincim dünya mı ilginç onu da bilemiyorum. Orada kendi kendine çıkmış bir otun kopartılması ile ilgili hak konusu benim aklımı çok kurcalıyor. Orada kendi kendine çıkan bir otu ben koparabilir miyim gibi sorular var, aynı zamanda nasıl kendimizi besleyeceğiz sorusu da var. Her noktada o böcek o yere neden geldi, beni yok etmek mi yoksa geliştirmek mi istiyor diye düşünmek ve buna göre planlama yapmak gerekiyor. O böcekleri misafir etmek istemiyorsanız ona göre planlama yapılması lazım. Bir böcek popülasyonunu katletmenin sürdürülebilir ve ahlaklı olmadığını düşünüyorum.”