Engelleme ve Kısıtlamalara Rağmen Feminist Mücadele ve Kadın Dayanışması Büyüyor!

Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü. Hem 25 Kasım hem bu yıl 23.kez düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı ve Mor Çatı’nın 30. yaşı vesilesiyle, pandemi koşullarında kadına yönelik şiddeti Mor Çatı’dan Ayşegül Özadak’la konuştuk. Özadak’a göre, tüm engel ve kısıtlara rağmen feminist mücadele ve kadın dayanışması büyüyor.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Ayşegül Özadak, Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nda Türkiye’nin her yerinden gelen kadınların paylaştıkları deneyimler ekseninde, pandemide pek çok hakkı ihlal edilen kadınlara yönelik şiddetin yoğunlaştığını, kadın yoksulluğunun artığını, pandemide ‘normal döneme’ göre değişmeyen tek şeyin şiddet olduğu tespitini yapıyor.

Pandemide yaptığınız Kurultayı’da hangi konular öne çıktı?

Ayşegül OzadakBu yıl kurultayda ana başlığımız “Pandemide Şiddet, Bakım Emeği ve Eşitlik Mücadelesi” idi. Dolayısıyla pandeminin kadınlar üzerinde ve kadın dayanılması üzerinden nasıl etkileri olduğunu konuştuk. Hem sahada çalışan hem de kamuda hem yerel yönetimlerde ve kadın örgütlerinde yerel örgütlerde çalışan kadınlar deneyimlerini paylaştı. Özellikle pandemide ev içi emeğin kadınlar üzerinde artığını konuştuk. Bunun da bir çeşit şiddet olabileceğini belirttik çünkü bu sorumluğu üstlenmemek de o ilişkideki eşitliği engelliyor. Bu eşit bir ilişki olmuyor, bu partiarkal bir sistemde olmaktan dolayı eşler arasında eşit ilişkiler kurulamıyor.

Bununla birlikte bir sığınaklar kurultayı olduğu için, sığınak ve dayanışma merkezilerinin nasıl çalıştığını, kadınların şiddet başvurularının nasıl ve değiştiğini konuştuk. Şiddetin nicel olarak arttığı hep konuşuldu ama bu şiddetin neleri kapsadığını da konuşmak lazım. Nasıl şiddet başvuruları geldi?

Pandemide Artan Adın Yoksullaşması

Kadınlar pandemi en çok sosyal destek ve yardımlara başvurdular çünkü pandemide işsiz kalan çok sayıda kişi var. Yerel düzeyde ve kamuda işsizlikten ve ekonomik sıkıntılardan kadınlar çok daha etkilendi. Kadının yoksullaşması apaçık ortada. Hem Mor Çatı’ya ve diğer örgütler ile kamuya yapılan başvurularda biz daha çok maddi yardımlar konusunda destek istendiğini görüyoruz. Çoğu kadın şiddetten uzaklaşınca tek başına mücadele yürütmek zorunda.

Bir yandan da biz kadın örgütleri olarak hastalığın buluşması riski yaşadık. Biz de dayanışmayı pandemide sürdürmeye çalışıyoruz. Pandemide bir araya gelmenin ne kadar kaygı yarattığını görmüş olduk.

Sığınaklar genellikle kamunun ve yerel yönetimlerin çok az bütçe ayırdığı hatta bazen hiç bütçe ayrılmadığı yerler. Pandemide bazen kadınların sığınaklara kabul edilmediği, sığınaklara kabul edilirken darp raporu istendiği, kadınlar bu süreçte daha çok ihtiyaç duyarken sığınaklara ulaşmasının biraz engellenmiş oldukları görüldü. Kadınlar pandemide pek çok haklarına erişimde sıkıntı yaşadı; kadınların haklara erişiminde pek çok ihlal oldu. Var olan sistem zaten kadına şiddeti desteklemiyordu. Pandemiyle birlikte her şey karman çorman oldu. Kurultay’da tüm bu sorunları ve çözüm yollarını konuştuk.

Kurultay katılımcıları geçmiş yıllara göre nelerin değişti ve nelerin aynı kaldığı konusunda nasıl değerlendirmelerde bulundu? 2020 yılında kadınlar için hiç iyi bir şey olmadı mı?

Devletlerin baskı dönemleri olur ve bu dönemlerde haklar kısıtlanır. Pandemi dönemi bizim de elimizin kolumuzun bağlı olduğu bir dönem oldu.  Bizim gibi kadın örgütleri için sokakta olmak çok önemli iken, COVID-19 salgını bu kadar riskli iken, aslında kadınlar olarak bizim eylemliğimizin önüne geçilmesi beklenirdi. Ama şunu fark ettik; ne kadar engelleme ve kısıtılamalar olursa olsun, bir şekilde feminist mücadele artıyor. Zaten İstanbul Sözleşmesi’ne baskılar attı. Buna karşın kadın örgütleri çok büyük eylemler yaptı. İstanbul Sözleşmesi’ne destek veren kadınlar sözünü söyledi. Aslında engellemeler devam etse de, buna karşılık kadınlar mücadelesini pandemide de ortaya koyuyor.

Pandemide kadına yönelik şiddet arttı mı?

Bu dönem kadına yönelik şiddetin artıp artmadığı çok konuşuldu. Her örgütün ve herkesin bir verisi var ve bu verilere göre şiddet başvuruları pandemide arttı, biz de Mor Çatı’da bunu gördük. Ancak bu şu demek değil; “hiç şiddet uygulamayan biri pandemi nedeniyle şiddet uyguladı” diyemeyiz. Pandemide şiddetin yoğunluğunun arttığını söyleyebiliriz. Kadınların şiddet uygulayan kişiler ile pandemide sürekli birlikte olması ile şiddetin arttığı, kadınların şiddete toleransın azaldığını ve bu nedenle “bu şiddetten artık kurtulmalıyım çünkü artık tahammülüm kalmadı” dediği bir nokta oldu. Yani pandemide şiddet uygulayan daha çok şiddet uyguladı. Pandemide değişmeyen tek şey şiddet oldu. Ve maalesef erkek şiddeti artarak kendisini gösterdi.

Kadın Dayanışmasının Dijitalleşmesi

25 Kasım Mor Çatı için ne ifade ediyor?

mor çatıMor Çatı her yıl Kadın Sığınakları Kurultayı Kasım ayında yapılır. Bizim için şöyle bir anlamı var; hem kadınların bir araya gelip dayanışmayı kurması hem de politikayı etkileyebilmek için , sahadan kadın örgütlerinin deneyimlerini getirdiği,  beraber çözüm aradığımız yerler kurultaylar. 25 Kasım bu anlamda bizim için çok önemli.

Kurultaya katılan kadın örgütleri tüm olumsuz koşullara rağmen, yeni ve yaratıcı ne tür faaliyetler hayat geçirdiler? Mor Çatı neler yaptı?

Yaratıcılık deyince pandemide hepimiz o kadar zor bir süreç yaşadık; aynı zamanda kadın örgütleri olarak bir sürü de sorumluğumuz var. Bu anlamda yaratıcı olmak zorunda kaldık; kadın örgütlerinin çoğu dijitale geçti. Eskiden yüz yüze ve telefonla alınan başvurular, şimdi mail, Zoom ve WhatsUp’tan alınıyor; bu yolla yapılan başvurular arttı. Eskiden bu şekilde başvuru çok nadir alırdık. Özellikle genç kadınların telefona erişimin daha kolay olduğu için, bize bu kanallardan ulaşması ile biz de dijitale yönelmemiz gerektiğini ve kendimizi nasıl geliştirebileceğimizi düşünmeye başladık. Eskiden telefon hattımız üzerinden şikâyet ve talepleri alırdık. Artık internetten rahatça kadınların başvurularını girebilmeleri için bir santral üzerinden alıyoruz. Buna dayanışmanın dijitalleşmesi diyebiliriz.

Pandemi gibi kriz durumlarında yaratıcılığı kullanmamın ne kadar önemli olduğu tekrar fark etmiş olduk. Hep aklımızın bir köşesinde alternatif yollar arıyoruz, düşünüyoruz.  Kadınların bize zor koşullarda ulaşması için çalışıyoruz.

Pandemide genç kadınların şiddete karşı kadın örgütlerine başvuruları daha çok arttı denebilir mi?

Mor Çatı başvurularında son yıllarda bunu gözlemliyoruz; gerçekten çok fazla genç kadın bize başvuruyor. Aile içindeki şiddetten kaçarak geliyor genç kadınlar; baba, dayı, abi gibi aile içi fertlerden şiddet görüp bize başvuran genç kadın sayısı çok arttı. Bazen bizi arayıp “size başvurmak için 18 yaşını doldurmayı bekledim” diyen, “beni ancak yetişkin olunca alacaksınız, bunu biliyorum” diyen başvuranlar oluyor. Kendi kök ailelerinden kaçıp başka bir ilişki ile bu şiddetten kaçıp genç kadınlar evleniyorlardı. Bu kadınlar evlilikte tekrar şiddete ve yine aynı şiddete maruz kalıyorlardı.

Şiddetin ne olduğuna dair bilginin yayılması ile birlikte ve feminist mücadelenin güçlenmesi ile genç kadınlar kadın örgütlerine ve sığınaklara daha çok başvuruyorlar.  Genç kadınların kendi adına bir adım atmaları çok umut verici ve güçlendirici.

Şiddet Türkiye’nin her yerinde aynı; erkekler şiddet konusunda çok yaratıcılar ve birbirilerinden öğreniyorlar.

Kurultay’da hangi çözüm yolları ve nasıl savunuculuk stratejileri öne çıktı?  

Kurultayın konusu pandemi dönemlerindeki kadına yönelik şiddet deneyimleri olduğu için böylesine kriz dönemlerinde ve acil durumlarda bizler feministler olarak, çalışmalarımıza bu koşulların engel olmaması için neler yapabiliriz? sorusu üzerinde yoğunlaştık. Feminist politikaların hedefi zaten var olan politikaların değişmesi için ilgili kurumlara baskı yapmak.

Kurultay’da var olan şartlar neler? Bu şartlar pandemide nasıl çöktü? Bunlara neler yapılabilir? sorularına yanıt aramaya çalıştık.  Sığınak sayısı çok çok az, pandemide daha çok ortaya çıktı. Hem çalışan hem de destek alan kadınlar için çok büyük zorluklar oluşturdu. Sığınma evlerinde kendilerine yer bulabilen kadınlar da daha da korumacı politikalarla, kadınların güçlenmelerine ve gelişmelerine engel olan yaklaşımla karşılatırlar. Dolayısıyla kadınlar açısından yine şiddete geri dönemeler çoğaldı.

Kurultay’da sığınak sayılarının artırılması ve niteliklerinin artırılması, gerçekten kadınları güçlendiren çalışmalar yapılması tespitleri öne çıktı.

Tabii dayanışma merkezleri de şiddet başvuruları alan yerler olarak çok önemli; hem diğer kurumlar arasında işbirliğinin güçlenmesini ve hem bu birimlerin biraz daha görünür olması gerekiyor. Kadın dayanışma merkezleri genellikle “olması gereken ve çok da desteklenmeyen yerler” olarak görülüyor.  Bu nedenle, personel sayıları az olabiliyor.  Gelen kadınlar da buradan yeterli desteği alamıyorlar. Yine dayanışma merkezlerinin sayılarının artırılması ve doğru bilgiye erişimi sağlamaları, kadınlara verilen desteklerin maddi anlamda bütçelerinin artırılması da öne çıkan talepler arasında.

Ayrıca, pandemi gibi kriz durumlarında ne yapılır? Hemen dijitalleşme için gerekli teknolojik araçların artırılması ve gerekli desteğin sağlanması konuları da diğer öne çıkan konular oldu.

İstanbul’da kadınlar ile Anadolu kentlerindeki kadınlar arasında şiddete maruz kalma ve sorunlar açısından farklılaşma olduğu söylenebilir mi?

Türkiye’nin her yerinde kadınların şiddete maruz kalması konusunda hiçbir fark yok. Mor Çatı Türkiye’nin her yerinden başvuru alan bir örgüt; kurultay bileşenlerinin deneyimleri de bunu gösteriyor.  Şiddet her yerde ve hep aynı şekillerde.  İstanbul ve başka yerlerdeki şiddet farklı değil. Ama erkeler maalesef şiddet konusunda çok yaratıcılar ve birbirilerinden öğreniyorlar.

Şiddet her yerde aynı ama destek alma noktasında biraz farklılık olabiliyor.  Devlet politikaları da Türkiye’nin her yerinde aynı ama bazı yerel yönetimlerin bazı destekleri kadınları daha destekleyici ve farklı olabiliyor.

Bir mesajınız var mı?  

25 Kasım’da pandemi de olsa sokaklarda olmak ve sözünü söylemek önemli. Umuyorum beraber yüz yüze gelebileceğimiz yerler olur ve mücadeleyi birlikte büyütebiliriz.

Kadın Sığınakları Ve Da(Ya)Nışma Merkezleri Kurultayı Sonuç Bildirgesi’ne buradan ulaşabilirsiniz.