UMHD, Sınırdaki Mültecilerle İlgili Gözlem Raporu Yayınladı

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, (UMHD) Yunanistan sınırındaki mültecilerin durumuyla ilgili hazırladığı gözlem notlarında, uluslararası kamuoyunun Avrupa ülkelerine sınırların açılması için baskı yapması gerektiğini dile getirerek “Mülteciler hiçbir şekilde herhangi bir siyasi gerilimin kurbanı olmamalıdır” diyor.

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Türkiye’nin mülteci geçişlerini serbest bıraktığı haberlerinin ardından sınırda yaşananları yerinde gözlemleyerek, mültecilerin durumuyla ilgili rapor hazırladı. Dört kişilik heyetle Pazarkule, İpsala sınır kapıları ile nehirden geçişlerin yaşandığı Yeni Karpuzlu ve Enez köylerinde incelemelerde bulunan ve mültecilerle görüşme yapan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, gözlem raporuna son durumla ilgili değerlendirmelerle başlıyor.  Türkiye sınırından çıkış yapan mültecilere, Yunanistan tarafından gaz, sis ve ses bombası ile plastik mermi kullanılarak sert bir şekilde müdahale edildiği belirtilen raporda, “Bölgeye şu an kadar yaklaşık 50 bin kadar mültecinin ulaştığı gözlemlenmiş ve gelişlerin de devam ettiği değerlendirilmiştir. Türkiye’nin birçok ilinden hareket ederek, Avrupa sınırına akın eden mülteciler ağırlıklı olarak Suriye, Sudan, Cezayir, İran, Fas, Mısır, Afganistan, Somali ve Türkmenistan gibi ülke vatandaşlarından oluşmaktadır. İçlerinde çocuk, kadın ve yaşlıların da olduğu binlerce mülteci ağaç altlarında, doğrudan ıslak zeminler üzerinde günlerini geçirerek temel gereksinimlerinden yoksun bir şekilde, sağlıksız koşullarda umutla Avrupa kapıların kendilerine açılmasını beklemektedirler.” Deniliyor.

uluslararası-multeci-haklari-dernegi-baskani-abdullah-demirMültecilerin Avrupa tarafına gitmek istemelerinin sebebinin vatandaşlık alamamaları ve ekonomik sıkıntılar olduğu dile getirilen raporda, “ Sınırı geçtikten sonra Türkiye tarafına geri dönen bazı mülteciler ile yaptığımız mülakatlara göre, Yunanistan tarafına geçtiklerinde Yunan Polisi tarafından alıkoyulan bazı mültecilerin çanta, telefon, cüzdan, pasaport ve paralarına el koymuş ve bazı mülteciler fiili şiddete maruz kaldığı ifade edilmiştir. Sınırların açılması ile birlikte gönüllü olarak geçmek isteyenlerin geçişlerine izin verilmektedir. Herhangi bir zorla gönderme veya ülkeden çıkışa zorlanma gibi bir durum tarafımızca gözlenmemiştir. Sahada gerçekleştirdiğimiz mülakatlarda da zorla gönderme ile ilgili bir durum rapor edilmemiştir.” İfadelerine yer veriliyor.

Avrupa’ya Kamuoyu Baskısı

Raporun sonunda durumla ilgili çözüm önerilerine de yer veriliyor. Mülteciler hiçbir şekilde herhangi bir siyasi gerilimin kurbanı olmamaları gerektiğinin vurgulandığı önerilerde, “Öncelikle hayatta kalabilmek adına sınırlarına gelen mazlumlara göz yaşartıcı bombalar, plastik mermiler ile müdahale eden Yunanistan başta olmak üzere benzer tutum takınan tüm ülkeleri mültecilere karşı insani ve hukuki tutumlar sergilemeye davet ediyoruz. Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları, mülteci politikalarını yeniden gözden geçirmeye, evrensel insan haklarının güvencelendiği böyle bir dönemde en azından asgari yaşam hakkının tüm insanlara sağlanması anlamında kalıcı ve etkin çözümler bulmaya davet ediyoruz. Bu doğrultuda Avrupa ülkelerinin bir an önce kapıları açması gerektiğini ifade ediyoruz.” Deniliyor. Önerilerde, Avrupa’daki kişi, kurum ve kuruluşlara, yardım ve dayanışma kampanyaları yapma, Avrupa Parlamentosuna, ülkelerin hükümetlerine baskı yapmaları tavsiyesiyle birlikte, yardım kuruluşlarına da sınırdaki mültecilerin temel gereksinimlerinin sağlanması için çağrıda bulunuluyor.

Bu arada, İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi de, sınırda yaptığı incelemelerle ilgili bir açıklama notu yayınlayarak, “Sivil toplum kuruluşlarının yiyecek dağıtımı yaptığı; fakat bu yardımların yeterli olmadığı gözlemlenmiştir. Ayrıca alanın hijyen açısından kötü durumda olduğu ve güvenlik risklerinin bulunduğu görülmüştür.” değerlendirmesinde bulundu.