“Adalet Sisteminin Barometresine Dair Nitelikli Veriler Ortaya Koymak İstiyoruz”

Adalet Sistemini İzleme Derneği’nin kurucularından Av. Kadri İnce ve Av. Hazal Mintaş ile derneğin gelecek planlarını, adalet sistemine yapmak istedikleri katkıları konuştuk. İnce ve Mintaş, işbirlikleri yaparak haritalandırma çalışmalarıyla adalet sisteminin barometresine dair nitelikli veriler ortaya koymak istediklerini söylüyorlar.

Derneğinizin kuruluş motivasyonunuzu öğrenebilir miyiz?

Av. Hazal Mintaş: Fikir, derneğimizin kurucu başkanı meslektaşım Av. Kadri İnce’den çıktı. Başka bir sivil toplum toplantısındayken yaptığımız öneri olan adalet konusunda bir haritalandırma, barometre çalışmasına hem sivil toplumun hem de hukuk dünyasının ihtiyacının olduğunu düşünüyorduk. Kadri de bunun üzerine düşünerek bu konuda bir dernek kurma fikrini benimle paylaştı.

Adalet sistemi şu an neresinden bakarsak bakalım hem hukukçular, hem vatandaşlar hem de adliye personeli için kanayan bir yara haline geldi.

Ancak bu konu üzerine yapılan detaylı ve derli toplu izleme çalışmaları yok. Motivasyonumuz buradan başladı diyebilirim.

Av. Kadri İnce: Aslında bu yola, yıllardır eksikliğinin olduğunu düşündüğümüz yargı sisteminin sistematik bir şekilde incelenmesi, raporlanması, kamuoyuna ve karar alıcılara anlaşılabilir bir şekilde aktarılması maksadıyla çıktık. Buna ek olarak, her ne kadar son yıllarda artış göstermiş olsa da toplumumuzun hukuk okuryazarlığı konusunda ciddi eksikleri var. Bu da yola çıkmamızdaki ayrı bir etken. Temel motivasyonumuz hukuk sistemimizde aksayan yönlerin toplumun her kesimi tarafından dillendiriliyor oluşu oldu. Ayrıca yapacağımız faaliyetlerle hem Türkiye sivil toplumuna hem de politika üretme süreçlerine çok ciddi katkı sağlama hedefi de bizi heyecanlandırıyor.

Neler yapıyorsunuz, çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Adalet Sistemini İzleme Derneği’nin sınırları neler davalar mı takip edeceksiniz?

Av. Hazal Mintaş: Özellikle insan hakları, izleme, akademi gibi konularda açılan hibe programlarına başvurularda bulunarak hem basılı hem de online bir kaynak ağı geliştirmek istiyoruz. Sadece davaları takip etmek gibi bir sınırımız yok tabii ki, davalar sadece bu konunun ayrılmaz bir parçası. Özellikle hak ihlalleri noktasında adil yargılanma meselesinde soruşturma ve kovuşturma takipleri önemli olacaktır.

Kişinin yargılaması ne kadar adil yürüyor sorusuna cevap vermeyi amaçlıyoruz.

Av.Kadri İnce: Hazal’ın söylediklerine ek olarak; ceza-hukuk davaları ve idari yargıda adil yargılanmanın ulusal ve uluslararası kıstaslarını bilimsel metodlarla şematize etme çalışmalarına başladık. Adalet Sistemini İzleme Derneği olarak dava izleme faaliyetleri ana kaynağımız olmakla beraber, bu çalışmaları paydaşlarımızdan alacağımız verilerle yapacağız. Eğer ki ihtiyaç hali doğarsa ekibimizin hukukçuları da devreye girecekler. İzleme alanımız ise işkence yasağından nafaka hakkına, yahut tüketici hakkına kadar geniş bir yelpazeyi içeriyor. Bu çalışmalarımızın sonucunda her tematik alanda (örneğin kadın hakları) Türkiye’nin Adalet Barometresi’ni  yayınlayacağız. Raporlarımızda yalnızca aksayan yönleri bilimsel ve kanuni zeminle belirtmekle kalmayacak, çözümü için politika önerileri de sunacağız.

İkinci olarak toplumdaki hukuk okuryazarlığının artmasını hedefliyoruz. Bireylerin ulusal ve uluslararası yargı mekanizmalarına başvuru yollarını etkin bir şekilde kullanması yönünde bilgilendirici materyaller ve eğitimler düzenlemeyi hedefliyoruz. Dava izlemeyi nitelikli ve güçlü yapan bir sivil toplum ekosistemi için ortaklıklar geliştirme, bireylerin sorunlarına karşı hangi yola başvuracağını basit bir şekilde anlatan yapay zekaya dayalı bir sistem kurma gibi planlarımız var.

Derneğin toplumsal cinsiyet konusunda nasıl bir projeksiyonu var?

Av.Kadri İnce: Kadın erkek dengemiz hem kurucular hem de üyeler noktasında gözetiliyor. Ayrıca ben de toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarıma çeşitli kurumlarda devam ettiğim için, adalet sistemi içerisinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda da izleme yapmak istiyorum.

Yalnızca kadın-erkek değil her türlü cinsel yönelim noktasında hassasiyete sahibiz. Derneğimizin yönetim ve denetim mekanizmalarında, kurum içi kurum dışı yazışmalarda kullandığımız dilde toplumsal cinsiyet hassasiyetine dikkat ediyoruz. Ayrıca ekip olarak bu konuda eğitimler alarak kurum içi kapasitemizi geliştiriyoruz.

Sürdürülebilirliği nasıl sağlıyorsunuz? 

Av. Hazal Mintaş: Bu konuda hem uzun yıllardır sivil toplumda olan kaynak geliştirme, proje yazma tecrübeleri olan arkadaşlarla çalışmak hem de kurumun yeni olmasının avantajını yaşıyoruz. Bu soruyu belki birkaç sene sonra daha kapsamlı konuşabiliriz.

 Av.Kadri İnce: Şu anda mikro-fon diyebileceğimiz desteklerle ve gönüllü destekleriyle kendimizi finanse ediyoruz. Kurumsal sürdürülebilirlik adına stratejiler geliştirmeye çalışıyoruz diyebilirim.   

Adalet meselesi biraz da hukukla ilişkili, çalışanlarınızın (Aktivist, gönüllü) hepsi hukukçu mu? 

Av. Hazal Mintaş: Kurumumuzda sadece hukukçular yok. Tabii ki adalet hukukla ilişkili ancak adalete erişim meselesi hukukçular kadar vatandaşı da ilgilendiriyor. Aramızda hukukçu, siyaset bilimci, şehir planlama uzmanı gibi farklı meslek gruplarından arkadaşlarımız var.

Sivil toplum kapsamında değerlendirdiğinizde derneğinizin ne gibi ihtiyaçları var?

Av.Kadri İnce:  İhtiyaç meselesine ilişkin olarak derneğimizin maddi ve ayni ihtiyaçlardan ziyade hem masada hem sahada çalışmayı ve kendisini geliştirmeyi hedefleyen gönüllülere, hem de STÖ’lerle güçlü işbirliği içine girmeye ihtiyacı var.

Gelecek planlarınız neler?

Av. Hazal Mintaş: Kendimizi tekrar etmeyi istememekle beraber bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla hem ulusal hem de uluslararası işbirlikleri yaparak haritalandırma çalışmaları, adalet sisteminin barometresine dair nitelikli veriler ortaya koymak istiyoruz. İleri vadede tabii ki adalet konusunda akla gelecek ilk kurum olmak istiyoruz. Hem yaptığımız çalışmalar hem sunduğumuz raporlarla süreklilik arz eden bir kurum olmak hedeflerimiz arasında.

Av.Kadri İnce: Dava izlemeyi nitelikli ve güçlü yapan bir sivil toplum ekosistemi için ortaklıklar geliştirme, bireylerin sorunlarına karşı hangi yola başvuracağını basit bir şekilde anlatan yapay zekaya dayalı bir sistem kurma gibi planlarımız var.

Aktivistlere buradan ne söylemek istersiniz? 

Av. Hazal Mintaş: Özellikle insan hakları ve izleme konusunda çalışan ve çalışmak isteyen aktivistlerle beraber çalışmayı çok isteriz. Tüm sivil toplum kuruluşları hak temelli çalışmalar yapıyor. Ancak hak temelli çalışmadaki hakkı elde edebilmek için adalet gerekiyor. Yani adalet herkese lazım. Bu yüzden her zaman adaletten taraf olsunlar ve her alanda aktivistliklerinden asla taviz vermesinler.

Av.Kadri İnce:  Hak savunuculuğunu somut gerçeklere ve uluslararası standartları referans alarak, sorunu tespit etmekle kalmayıp çözüm için ne yapılması gerektiğini düşünen ve somut çözüm önerileriyle politika süreçlerine dahil olan bir ekosisteme ihtiyacımız var. Bu nedenle sorunu haykırmakla kalmayıp çözüm için mücadele etmemiz gerekir. Bunu temel düstur edinmelerini naçizane öneriyorum.

Derneğiniz  İstanbul için mi çalışacak yoksa Türkiye çapında bir izleme mekanizması mi kuracaksınız? 

Av.Hazal Mintaş: Ben İstanbul’dayım, Kadri İzmir’de. Farklı şehirlerde çalışmalar yürütmek istiyoruz. Neticede adaleti izlemek sadece İstanbul ya da İzmir ile kısıtlı kalabilecek bir husus değil. Bu sebeple de farklı illerden bu alanda çalışan kurumlarla işbirliği yapmak istiyoruz ki haritalandırma ve raporlama çalışmalarımız daha sağlıklı olsun. Dernek merkezimiz ise zaten İzmir.

Av.Kadri İnce: İzmir merkezli olan derneğimiz ulusal çerçevede faaliyet gösterecek. Şu anda dört farklı ilde gönüllülerimiz var.

Sivil toplumun en büyük sorunu nelerdir önünüze nasıl engeller çıkıyor ve bu engelleri nasıl aşıyorsunuz?

Av.Kadri İnce: Bana kalırsa sivil toplumun en önemli eksiği sorunlar noktasında çok kıymetli çalışmalar ve tespitler yapılmasına rağmen çözüm noktasında somut öneriler üretemiyor ve üretilen politikaların savunuculuğunu etkili bir şekilde yapılamıyor olmasıdır. Karşımıza çıkan handikaplar maddi imkansızlıklar, gönüllü sayımızın azlığı, karar alma sürecine etkin dahil olamama gibi ifade edebilirim. Bunları da sivil toplum aktörleriyle yapılacak işbirliği ile aşmayı hedefliyoruz.