İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı, Yerelde Çocuk Haklarını Savunuyor

En önemli faaliyet alanlarının yerelde çocuk hak ve politikaların güçlendirilmesi olduğunu söyleyen İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı Genel Koordinatörü Süleyman Gök, oluşumun sivil toplum kuruluşu olarak yatay örgütlenme modelini benimsediğini belirtti.

Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneği Başkanı ve İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı Genel Koordinatörü Süleyman Gök, kurdukları oluşumun amacı, etkinlikleri ve yaptıkları çalışmalar hakkında arkadaşımız Hatice Aktay’ın sorularını yanıtladı.

Çocuk İzi – İzmir Çocuk Çalışmaları Ağına neden ihtiyaç duydunuz? Ağın kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

Öncelikle çalışmalarımızı yaygınlaştırmamıza destek verdiğiniz için size ve sivil sayfalar ekibine teşekkür ederim. Sivil toplum ve hak temelli çalışmaların daha fazla kitle ile buluşmasını ve farklı düzeylerde işbirliklerinin geliştirilmesini çok önemli görüyorum.

Ülkemizde çocuk çalışmalarının sivil toplum odaklı yaklaşım tarihine baktığımız zaman çok uzun bir tarihinin olmadığını görüyoruz. Var olan mücadele ve çalışmalar ise hep belirli bir merkezde toplanmış, özellikle İstanbul ve Ankara, bu merkezlerden çevre illerine doğru bir yaklaşım ile çocuk hak ve politikalarının yaygınlaştırılması önerilmiş, önerilmektedir. İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı’da ulusal ve uluslar arası düzeyde gerçekleştirilen çalışmaların yerelleşmesini, yerelde çocuk haklarının güçlendirilmesini ve savunulmasını kolaylaştırmak için katılımcı ve yönetişim yaklaşımını esas alarak kurulan bir ağdır.

Ağımızın temel hikâyesi, temel merkezlerden ziyade hak temelli politikaların yerelleşmesini ve bu çalışmaların sosyal etki odaklı değişimin ölçülebilir olmasını sağlamaktır. Bu kapsamda, Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneğimizin kolaylaştırıcılığında açık bir çağrı yaparak kurucu üyelerimiz ile birlikte Çocuk Çalışmaları Ağının kuruluş toplantılarını gerçekleştirdik ve ağın kurumsal ve stratejik planın hazırlanmasını sağladık.

Özetle diyebilirim ki, temel ulusal ve uluslararası alanda yapılan çalışmaların yerelde karşılığının çok düşük kaldığı ve yereldeki alanda çalışan aktörlerin de temel kaynaklara erişimlerinin kısıtlı ve sınırlı olduğu düşüncesiyle İzmir Çocuk Çalışmaları Ağına ihtiyaç olduğunu düşündük ve hak temelli bir yaklaşım ile ağ kuruluşunu gerçekleştirdik.

Ağ olarak neler yapıyorsunuz? Üyeleriniz ile ilişkileriniz nasıl, üyeleriniz kimlerden oluşuyor?

İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı, sivil toplum kuruluşu olarak yatay örgütlenme modelini benimseyen, karar alma mekanizmalarında yönetişim ve hak temelli yaklaşımı esas alan bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir.

Bileşen ya da paydaş, ağ üyelerimiz ile daha çok hak temellilik üzerine ilişkimizi oturttuk ve en önemli savunu alanımız çocuklar oldu. Yerelde çocukların güçlendirilmesini yine çocuklar ile birlikte ele alacağımız bir yöntem ile gerçekleştirme hedefi ve amacı bileşenlerimiz ile aynı noktaya bakmamızı sağladı. Bu yüzden, hedef, amaç, misyon ve vizyon birlikteliğini ağ üyelerimiz ve paydaşlarımız ile sağladığımızı düşünüyorum.

Ağımız, çocuk hakları alanında savunuculuk, kampanya oluşturma, kaynak geliştirme, yayın hazırlama gibi temel faaliyetler yanı sıra çocuk haklarının katılımını arttırmak ve çocuklarda hak bilincinin farkındalığını güçlendirmek amacıyla eğitimler düzenlemektedir. Daha çok çalışmalarımızda yaygın eğitim tekniklerini kullanmaktayız.

Ağımız, avukatlar, sosyal hizmet uzmanları, öğretmenler, çocuk alanında çalışan dernekler, yerel yönetimler ve üniversitelerden oluşmaktadır. Açık çağrı ile ağımızı büyütmek, ağ çalışmalarımıza farklı paydaşların katılımını sağlamak ile sürekli dinamik bir şekilde çalışmalar gerçekleştirmekteyiz.

Ana akımlaştırma stratejiniz hakkında daha detaylı bilgi alabilir miyiz?

Yerelde ve en genelde ulusal düzeyde ne yazık ki kurumlarımızın ve toplumsal yapının çocuk çalışmaları ile ilgili farkındalık düzeyi düşüktür. Özellikle, kurumsal düzeyde baktığımız zaman kamu, sivil toplum ve özel sektör aktörlerinin çalışmalarında ve hedef kitlelerinde çocuklar olmasına rağmen, çocuk yaklaşımını ve katılımını esas alınmadan çalışmaların gerçekleştirildiğini hayretle izlemekteyiz.

İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı olarak en önemli yaklaşımımız çocuk hak ve çalışmalarının ana akım hale getirilmesini kolaylaştırmaktır. Özellikle, yerelde bulunan kurumlarda çocuk çalışmaları farkındalığını arttırmak, kurumların politikalarında, strateji belgelerinde, eylem ve söylemlerinde çocuk haklarının gözetilmesini sağlamak ve bu yaklaşımı kurumların bütün düzeylerinde yaygınlaştırmak ana akımlaştırma stratejimizin temel amacıdır. Çocuk katılımı, çocuk dostu kurum, çocuklar ile birlikte çalışma etik ve ilkeleri gibi temel yaklaşımlarımız ile ana akımlaştırma stratejimizi oluşturmuş, yerelde kurduğumuz ve kuracağımız paydaşlarımız ile bu yaklaşımlarımızı güçlendirmek istiyoruz.

9-10 Şubat 2019 tarihlerinde gerçekleştirmeyi planladığınız Çocuk Hakları Eğitmen Eğitimi programı hakkında bilgi verir misiniz?

İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı ve ağ sekretaryasını oluşturan Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneğinin kolaylaştırıcılığında, Sivil Düşün AB Programı desteği ile İzmir’de çocuk haklarını yaygınlaştırmak ve özellikle dezavantajlı mahallelerde yaşayan çocukların haklarını yaygın eğitim teknikleri ile öğrenmeleri sağlamak amacıyla Çocuk Hakları Eğitmen Eğitimi çalışmasını sizin de ifade ettiğiniz gibi 9-10 Şubat 2019 tarihinde gerçekleştireceğiz.

Eğitmen eğitiminde, çocuk çalışmaları alanında daha önce çalışmalar yapmış ya da yapıyor, çocuklar ile iletişimi güçlü, yaygın eğitim tekniklerine hâkim eğitmen adaylarımız ile iki gün boyunca hazırlanan demokrasi, barış, ayrımcılık, önyargı ve toplumsal cinsiyet eşitliği modüllerini çalışacağımız, çocuk psikolojisi, çocuklar ile iletişim kurma atölyelerinin yapılacağı bir program hazırladık. Eğitmenlerimizden beklentimiz, hazırlanan modüllerinin etkili bir şekilde sahada uygulanmasını kolaylaştırmaktır. Ne kadar çok çocuğa ulaşırsak çocuk dostu bir kent olma hedefimize o kadar çok hızlı ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

Bu projede birlikte çalıştığınız, iş birliği yaptığınız paydaşlarınız var mı?

Biz çalışmalarımızı genellikle işbirliği ve paydaşlık ilişkisi üzerine kurarak yürütmekteyiz. Sosyal değişimin birlikte yaparak güçleneceğini düşünmekteyiz. Bu sebep ile Çocuk Hakları Eğitmen Eğitimi çalışmamızda, İzmir Koruyucu Aile Derneği, yerel yönetimler, dezavantajlı mahallelerde özellikle Konak ve Bornova ilçelerinde bulunan okullar ve çocuk meclisleri, sosyal hizmet uzmanları, üniversite öğrencileri gibi aktörler bu çalışmamızda paydaşlarımız olarak katılım göstermekte, bütün süreci birlikte hazırlamaktayız.

Türkiye’de ve özelde İzmir’de çocuk çalışmalarının yerini nasıl yorumluyorsunuz? Çocuk Çalışmaları Ağı olarak temel faaliyet alanlarınız nelerdir?

İlk soruda da belirttiğim gibi Türkiye’de çocuk çalışmalarının tarihi çok eskiye dayanmadığını düşünmekteyim. Özellikle sivil toplum odaklı çalışmaların belirli kurumlar özelinde gelişmesi ve bu çalışmaların yaygınlaştırılamaması ulusal çocuk politikalarının oluşturulmasını zorlaştırmaktadır. Bizim ülke olarak çocuk çalışmaları alanında faaliyet gösteren aktörlerin katılımı ile yerel toplantılar yoluyla ulusal çocuk politikasının oluşturulmasını sağlamaktır. Farklı kurumların farklı çocuk politikalarının olmasının yanı sıra ilke ve hedeflerin belirlendiği, çocuk çalışmaları etik çerçevenin oluştuğu, kurumlar arası işbirliklerinin güçlendiği, çocuk politika alanlarının oluşturulduğu bir ulusal çocuk politikası şu an ülkemizin ana gündem maddelerinden birisi olmalıdır. Ama ne yazık ki parça parça yapılan ve hepsi de çok değerli olan çalışmaların sosyal etkisini ölçümlemek çok zor görülmektedir. O yüzden, aşağıdan yukarıya, katılımcı ve hak temelli bir yaklaşım ile kamu, sivil toplum, özel sektör ve aktivistlerin de katıldığı toplantılar yapılmalıdır ki ülkemizde çocuk dostu politikalar üretilebilsin.

Ağ olarak en önemli faaliyet alanımız yerelde çocuk hak ve politikaların güçlendirilmesidir. Bu çerçevede, savunuculuk çalışmaları, çocuk hakları eğitimleri, yerelde bulunan öncelikle ağ üyesi kurumların kapasitelerinin güçlendirilmesi, çocuk çalışmaları alanında yayınların, raporların üretilmesi temel faaliyet alanımızı oluşturmaktadır. Daha yeni kurulan ve kurumsallaşma sürecini tamamlayan bir yapı olarak hızlı bir başlangıç yaptık, yerelde kuracağımız işbirlikleri ve farklı kaynak geliştirme yolları ile çalışmalarımızı çeşitlendirmek istiyoruz.

Gelecek planlarınız nedir?

İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı olarak en önemli hedefimiz, yerelde çocuk çalışmaları farkındalığını arttırmak ve çocuk dostu bir kent yaratmak olarak belirledik. Bu hedefimiz bizim kurum olarak gelecek planlarımızı oluştururken, stratejik planımızı belirlerken ilke olarak aldığımız temel referans noktalarımızdır. Bizler, yerelde çocuk haklarının geliştirilmesi, kurumların çocuk politikalarının oluşturulması ve çocuk çalışmaları alanında yayınların çıkarılması bizlerin kısa ve orta vadede gelecek planları arasında yer almaktadır.

Ulusal ve uluslar arası ağlara katılım, uluslar arası ziyaretler gerçekleştirerek iyi uygulamaları görmek için çalışmalarımız devam etmektedir. Sürecin durağan değil, dinamik bir süreç olduğu bilinciyle daha çok katılımcı daha çok proaktif bir yaklaşım ile çocuk dostu çalışmalarımızı yine çocukların katılımı ve bakış açısı ile planlamaya, gerçekleştirmeye devam edeceğiz.