Sivil Toplum Çalışanları Ve Akademisyenlere Operasyon

Sabah saatlerinde Boğaziçi ve Bilgi Üniversitesi'nden iki akademisyen ile sivil toplum örgütlerinden isimlere gözaltı operasyonu düzenlendi.

Agos’ta yer alan habere göre; operasyonda gözaltına alınanlar arasında Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” metni imzacısı Prof. Betül Tanbay, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Turgut Tarhanlı, Anadolu Kültür’ün Yönetim Kurulu Başkanvekili Yiğit Ekmekçi, Yönetim Kurulu üyesi Ali Hakan Altınay,  Anadolu Kültür Genel Koordinatörü Asena Günal ve eski genel müdürü olan Hafıza Merkezi Eş Direktörü Meltem Aslan ile yapımcı Çiğdem Mater bulunuyor.

Polis ekiplerinin sabaha karşı Anadolu Kültür’e de gittiği ama kimsenin olmaması nedeniyle içeri giremediği ifade edilirken Çiğdem Mater’in film çekimi için gittiği Kaş’ta kaldığı otelden alındığı, Kaş’ta karakolda tutulduğu, akşam saatlerinde İstanbul’a getirileceği öğrenildi.

Avukat Aslı Kazan, Twitter hesabından Prof. Dr. Turgut Tarhanlı için üç gün gözaltı kararı olduğunun belirtildiğini yazdı.

Gözaltına alınan isimlerin neyle suçlandığı bilinmiyor.

Haberin ardından açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD)’nin açıklamasını aşağıda bulabilirsiniz.

16 Kasım 2018 günü sabah erken saatlerde, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Tanbay, yapımcı ve yazar Çiğdem Mater, Anadolu Kültür Derneği çalışanları Meltem Aslan Çelikkan, Yiğit Ekmekçi, Hakan Altınel ve Asena Günal evleri basılarak gözaltına alınmışlardır. Soruşturma dosyasının 2014 tarihli olduğu bilgisi dışında başka bir bilgi edinilememiştir.

Uzun zamandan beri hukukun üstünlüğü mücadelesi yürüten ve çok sayıda hukuk insanı yetiştiren insan hakları savunucusu Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ile diğer gözaltına alınan kişilerin hak savunuculuğu özelliği göz önüne alınarak kendilerine yapılan bu muameleyi kınadığımızı belirtmek isteriz.

CMK 145. maddeye göre Cumhuriyet Savcılarının çağrı usulü ile davet gönderip ifade alma yöntemini uygulamak yerine toplumda saygınlığı olan bu kişileri kriminilize etmek amacı ile tehlikeli suçlularmış gibi evleri basılarak gözaltına aldırmasının kanuna aykırı olduğunu ve bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek isteriz. Turgut Tarhanlı ve birlikte gözaltına alınan kişilere yapılan bu muamele Türkiye’de kanunların keyfi olarak uygulandığını ve siyasi iktidarın yargı yolu ile baskı uygulayarak, istediği herkese istediği gibi davranabileceğini göstermektedir.

Siyasi iktidarı bu tarz baskı yöntemlerinden vazgeçmeye davet ediyor, gözaltına alınanların biran önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

İnsan Hakları Derneği