Bu Derneğin Gönüllüleri “Güzel İşler”e İmza Atıyor

Bir darülaceze ziyareti sırasında tanışıyoruz Güzel İşler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği ile. Enerjik bir ekip darülacezenin kasvetli havasını dağıtıyor bir süreliğine. Beş aylıkken darülacezeye emanet edilen 17 yaşındaki Yurdagül, Yurdagül’ün yaşındayken buraya yolu düşen 48 yaşındaki Suna,  ömrünün son 14 yılını darülacezenin bir odasında geçiren İbrahim Dede… Onlarca hikâye saklayan dört duvar arasında mekik dokuyor dernek gönüllüleri. Darülaceze sakinleri de onların yolunu gözlüyor.

İşleri bu kadarla bitmiyor; cumartesi geceleri evsizlere çorba dağıtıyor, onlara duş ve temiz kıyafet imkânı sunuyorlar. Himaye ettikleri aileler, etkinlik düzenledikleri çocuklar, kitap gönderdikleri okullar, mama verdikleri sokak hayvanları, diğer derneklerle halı sahada yaptıkları dostluk maçları… Evet, gönüllüler dört koldan‘Güzel İşler’e imza atıyorlar.

Erkan Keser

Derneğin kurucu üyesi ve gönüllülerinden Erkan Keser, derneği tanıtmanın yanı sıra diğer STK’larla olan işbirliklerinden, devlet-sivil toplum ilişkisinden, sürdürülebilir bağışlardan, insan onurunu zedelemeden yardım yapmanın öneminden bahsediyor.

2015’ten beri düzenli olarak Darülaceze ziyaretleri yapıyorsunuz. Neden darülaceze?

Darülaceze’de kurum tarafından sakinlerin her türlü ihtiyaçları karşılanıyor ancak manevi ihtiyaçları için görev bizlere, yani gönüllülere düşüyor. 2015 yılından beri ayda bir kez olmak üzere biz bunu düzenli hale getirdik. Çünkü bir kere ziyaret edip bir daha gitmeyerek bu manevi ihtiyaçlarını karşılayamayacağımızı fark ettik. Ziyaretlerde onlarla oturup sohbet ediyoruz, dertlerini dinliyoruz ve aynı zamanda tecrübelerini de. Biz bu ziyaretlere özellikle ailelerimizle katılmaya dikkat ediyoruz, onların bir nebze de olsa torun sevgisini, kardeş sevgisini tatmalarını sağlamaya çalışıyoruz.

 

Darülacezede değiştirdiğiniz-dönüştürdüğünüz hayatlar var mı?

İlk ziyaretimizde tanıştığımız şeker mi şeker bir amcamız vardı. Kuruma yeni yerleşmişti ve ciddi uyum sorunu yaşıyordu, tanıştık bu amcamızla ve geçen zaman içinde abi kardeş olduk. O artık bizden biri, dernek gönüllümüz şu an. Kuruma alışması ve hayata tutunmasında bizim de bir katkımız olduysa ne mutlu bize.

Bunun dışında fiziksel engelinden ötürü kurumda yalnız kalan, bazı sakinler tarafından dışlanan bir amcamız vardı. Ziyaretlerimizde onun bizim için çok değerli olduğunu hem kendisine hem de diğer sakinlere belli etmemiz de onun kurumdaki yaşamına olumlu yönde katkı sağlamış gibi gözüküyor.

Dayanışma içerisinde olduğunuz ailelerden bahsedecek olursanız…

10 aile ile ilgilenmeye çalışıyoruz, erzak, kıyafet, kırtasiye gibi yardımlar oluyor genelde. Bunların dışında iş ihtiyacı olana iş bulmaya çalışıyoruz. Özellikle çocuklar için geziler, etkinlikler düzenliyoruz. Tüm dertlerini çözemesek de onları dinliyoruz, dertleriyle dertleniyoruz.

Biz yüzlerce aileye maddi yardım yapmak yerine birkaç ailenin olası tüm ihtiyaçlarını özellikle de manevi ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Onların daha çok manevi desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz, o yüzden bu alana yoğunlaşıyoruz. Tabii bu tür yardımlar için uzun süreli ilişkiler geliştirmek gerekiyor; kazanımları da uzun vadede ortaya çıkıyor, bazen de çıkmıyor. Daha fazla emek isteyen ve daha fazla risk barındıran bir yardım türü olduğu için de çoğu dernek tarafından pek tercih edilmiyor maalesef.

Yardım götürdüğünüz aileler arasında canevinizden vuran bir hikâye var mı?

Kirasını ödeyemediği için evden atılma korkusu yaşayan, faturasını ödeyemediği için elektriksiz, susuz kalan, çocuğunun kırtasiye ihtiyacını karşılayamadığı için çocuğunu okula göndermeye çekinen, kış günlerinde yazlık kıyafet giymek zorunda kalan pek çok aile oldu. Bunlar pek çoğumuzun bilmediği korkular, o yüzden tam olarak anlayabilmemiz mümkün değil. Allah bu durumda olan tüm insanlara, bizlerin eliyle yardım etsin inşallah. Biz bu çözümlerin bir parçası olmazsak insanlık sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmamız mümkün değil.

Evsizlere çorba dağıtmanıza değinecek olursak; çeşitli derneklerde benzer şekilde çalışıyor. Sizi diğerlerinden ayıran husus nedir?

Bu konuda çok güzel işler yapan dernekler var. Onları hiçbir zaman rakibimiz olarak görmüyoruz.  İyilik için farklı bölgelerde çalıştığımızı düşünüyoruz sadece. Özellikle bizden daha tecrübeli derneklerin zaman zaman desteklerine ihtiyacımız oluyor. Bizi onlardan ayıran; belki de daha küçük daha amatör olmamız diyebiliriz.

Genel olarak, komşusu açken tok yatıyoruz diyebilir miyiz?

Maalesef diyebiliriz. Konforumuzu bozan her şeyden kaçarak, haz odaklı bir hayat inşa etmeye çalışıyoruz. Bencillik, hoşgörüsüzlük genel olarak artıyor. Değer yargılarımız erezyona uğruyor. Cebimizdeki para, kıyafetimizin markası, işyerindeki mevkimize göre biçiyoruz değerimizi, diğer insanları da buna göre değerlendiriyoruz. Sosyal medya başta olmak üzere gelişen teknolojiler ile insani ilişkilerimiz zayıflıyor. Kendi kabuğunda yaşayan, kendi arzularını tatmin etmenin peşinde ömrünü çürüten yığınlar haline geliyoruz. Komşunun aç olup olmadığını değil, ölüp ölmediğini bile bilmiyoruz!

Çorba dağıtmanın dışında evsizlere sunduğunuz imkânlardan bahseder misiniz?

Her Cumartesi 15:00-19:00 saatleri arasında derneğimizde duş, traş, kıyafet ve yemek ihtiyaçları konusunda destek olmaya çalışıyoruz. En önemlisi onları dinlemeye ve sadece insan oldukları için değerli olduklarını hissettirmeye çalışıyoruz.

Toplumdaki evsiz algısını kırmak için neler yapıyorsunuz?

Kendi çevremizden başlayarak ulaşabildiğimiz herkesi bu çalışmalara bir şekilde dahil etmeye çalışıyoruz, Bir kere de olsa çorba dağıtımına katılmasını istiyoruz. Evlerde, işyerlerinde bu konunun konuşulmasını sağlamaya, devletin bu konudaki hizmetlerinin hem nitelik hem nicelik olarak artması için bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.

Bir de halı saha maçlarınız var. Bu maçların mahiyeti nedir?

Halı saha maçları özellikle genç kardeşlerimizle bir yakınlık kurabilmek amacıyla yapılıyor. Onlara temiz bir ortamda spor yapabilecekleri, eğlenebilecekleri bir ortam sağlamaya çalışıyoruz. Bu maçlar aracılığıyla tanışıp sonrasında dernek faaliyetlerine çok ciddi katkıları olan kardeşlerimiz var.

Rakip aramaya devam mı?

Evet devam. Yeni insanlar yeni kazanımlar demek, dolayısıyla bireysel ya da takım olarak herkesi yeşil sahaya davet ediyoruz.

Diğer STK’larla işbirliğine ne kadar açıksınız?

Hedef ve ilkelerimizin örtüştüğü tüm derneklerle işbirliğine açığız. Bunu ilk günden beri de gerçekleştiriyoruz. Özellikle evsizler konusunda bazı derneklerle sürekli iletişim halindeyiz. En büyük amaçlarımızdan biri ortak proje yaptığımız dernek sayısını arttırmak. İyiliğe götürecek hiçbir organizasyon ile ilgili bir önyargımız yok.

Sivil topluma nasıl bir anlam yüklüyorsunuz?

Özellikle gönüllük esasına dayalı çalışmalarda sivil toplumun mutlaka yer alması gerekiyor. Çünkü bazı işleri maddi karşılıklarla gerekli kalitede yapabilmeniz mümkün değil. Bunun pek çok örneğini görüyoruz. O yüzden devlet ve sivil toplumun bu konuda görev dağılımı yaparak birlikte çalışması gerektiğini düşünüyoruz.

İkinci olarak, devlet ya da genel olarak yöneticiler, pek çok etkenden ötürü yönetilenlerin sorunlarından habersiz olabilirler, bu kasıtlı da olabilir, kasıtsız da. Her durumda sivil toplum hiçbir baskı altında kalmadan ve hiçbir menfaat gözetmeden bu sorunları gündeme getirebilmeli.

Derneğe nakdî bağışın dışında kıyafet, erzak gibi yardımlar gönderilebilir mi?

Tabi ki. Özellikle kışlık erkek kıyafetlerine çok ihtiyacımız oluyor. Erzak yardımı için de derneğimiz ile iletişime geçilirse çok önemli bir ihtiyacımız karşılanmış olacaktır.

Bağış sürecini etkili ve sürdürebilir kılmak için nelere dikkat ediyorsunuz?

Bağış yapacak kişinin, mümkünse yardımını gelip bizzat yapmasını istiyoruz. Örneğin; bir evsizin bot ihtiyacı var ise, botu kendisinin almasını ve Cumartesi günü çorba dağıtımına gelerek, botu ihtiyaç sahibine vermesini tercih ediyoruz. Buna imkanı olmayanların ise yardımlarını onlar adına ulaştırıyoruz. Yapılan yardımları, ihtiyaç sahibinin onurunu incitmeden, kimliğini ifşa etmeden fotoğraflayabilme imkanımız olursa da bağış yapan kişiye ulaştırıyoruz. Ama fotoğraf konusunda söz veremiyoruz çünkü her zaman uygun ortam yakalanamıyor ve bizim için yardım yaptığımız kişinin onurunu korumak, bağış yapan kişinin güvenini kazanmaktan daha önemli.

Neden Güzel İşler Derneği’nde gönüllü olmalıyım?

İlla Güzel İşler Derneği gönüllüsü olmak zorunda değilsiniz. Bunca acı varken kendi konforlu dünyanızda mutlu olabiliyorsanız, zaten hiçbir dernekte gönüllü olmak zorunda değiilsiniz. Ama size sunulan hayat sizi tatmin etmiyorsa, hazzınızın peşinden koşmak sizi mutlu etmiyorsa, her gün her yerde yaşanan acıların ortadan kalkması için bir “şey” yapmak istiyorsanız ister bireysel, ister bir dernek çatısı altında o “şeyi” yapın. Ne yaptığınız, neden yaptığınız, hangi isim altında yaptığınız önemli değil. Bir “şey” yapın yeter.

Size katkı sağlamak isteyenler neler yapabilir?

Düzenli olarak manevi yük alacak insanlar en çok ihtiyacımız olan konu. Ama çeşitli sebeplerden ötürü düzenli katılım gösteremeyenleri düzensiz katılımlara da bekliyoruz. Onu yapamayan, imkanı varsa maddi destekte bulunabilir. Ama hepsinden önemlisi manevi destek, bu kalpten yapılan bir dua ile de olabilir, sosyal medyadan yazacakları bir mesaj ile de. Yeter ki gündemimiz bu olsun. Herkes çözümün bir parçası olsun…

Güzel İşler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, STK’ları dostluk maçlarına davet ediyor.