“Mültecilerin sorunları tahliyeyle çözülmez”

  MAYA Derneği yönetim kurulu üyesi Volkan Gültekin, Mersin’in Adanalıoğlu mahallesinde yaşanan gerginliğin ardından Suriyeli mültecilerin bölgeden gönderilmesinin çözüm olmadığını belirterek, Torbalı örneğinde olduğu gibi soruna çözüm olarak gösterilen ‘tahliyenin’ bir çözümsüzlük olduğunu vurguluyor. “Bir gecede buradan gönderilmeleri, Suriye’den zorunlu göçle geldiklerin yaşadıkları o itilip, kakılmayı tekrar yaşattı onlara. Yani buradaki sorunu alıyorsunuz Islahiye’ye götürüyorsunuz. […]

 

MAYA Derneği yönetim kurulu üyesi Volkan Gültekin, Mersin’in Adanalıoğlu mahallesinde yaşanan gerginliğin ardından Suriyeli mültecilerin bölgeden gönderilmesinin çözüm olmadığını belirterek, Torbalı örneğinde olduğu gibi soruna çözüm olarak gösterilen ‘tahliyenin’ bir çözümsüzlük olduğunu vurguluyor.

“Bir gecede buradan gönderilmeleri, Suriye’den zorunlu göçle geldiklerin yaşadıkları o itilip, kakılmayı tekrar yaşattı onlara. Yani buradaki sorunu alıyorsunuz Islahiye’ye götürüyorsunuz. Sorun orada da bitmiyor, benzer nefreti uygulayan şahıslar, topluluklar orada da bulunuyor. Konya’ya da götürseniz, Kayseri’ye de taşısanız, sorunun kendisine bir çözüm getirmedikçe ne yazık ki kapsamlı bir şey oluşmuyor”

 MAYA Derneği, geçen haftalarda Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu Mahallesi’nde çadırlarda kalan Suriyeli mültecilerle mahalle sakinleri arasında yaşanan olaylarla ilgili hazırladığı raporda mültecilerin sorunlarına yönelik kalıcı çözümünün önemine vurgu yapıyor. Sivil Sayfalar’ın sorularını yanıtlayan derneğin yönetim kurulu üyesi Volkan Gültekin, mültecilerin yaşadıkları koşullar ve bölge halkının endişeleri hakkında uzun süredir gündem oluşturmaya çalıştıklarını ancak yetkililerin gerekli ilgiyi göstermediğini belirtiyor. Mülteci meselesinin ancak gerginlik yaşandığı zamanlarda gündeme geldiğini belirten Gültekin, Torbalı ve Adanalıoğlu olaylarında yaşandığı gibi Suriyelilerin bölgeden uzaklaştırılmasının çözüm değil aslında çözümsüzlük olduğunu ifade ediyor.

Mersin Arapları Dayanışma Derneği (MAYA) yönetim kurulu üyesi Volkan Gültekin
MAYA Derneği yönetim kurulu üyesi Volkan Gültekin. Görsel Pir Haber Ajansı’ndan alınmıştır.

Suriyelilerin tahliyesinin sorunu başka bir bölgeye havale etmek anlamına geldiğine işaret eden Gültekin, “Burada yaşamlarını tarımsal işçilikle yeni yeni oturtmaya başlamışlardı. Buraya alışmışlardı, ekmeklerini kazanabiliyorlardı. Bir gecede buradan gönderilmeleri, Suriye’den zorunlu göçle geldiklerinde yaşadıkları o itilip, kakılmayı tekrar yaşattı onlara. Kalıcı bir çözüm projesi olmadığı için sorun hep aynı kalıyor. Yani buradaki sorunu alıyorsunuz Islahiye’ye götürüyorsunuz. Sorun orada da bitmiyor, benzer nefreti uygulayan şahıslar ve topluluklar orada da bulunuyor. Konya’ya da götürseniz, Kayseri’ye de taşısanız, sorunun kendisine bir çözüm getirmedikçe ne yazık ki kapsamlı bir şey oluşmuyor. Ve ne yazık ki bizimle temas halinde olan Suriyeli çocuklarımız da Islahiye’ye gönderildi. Bir adım sonrasında Türkiye’deki bir okula kayıt yapıp, entegrasyon süreçlerini tamamlayabileceklerdi. Ama ne yazık ki bunları gerçekleştiremeden yaşadığımız bu olay çerçevesinde, çözüm adı altında çözümsüzlükle başka bir yere nakledildiler” diyor.

 Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu Mahallesi’nde çadırlarda kalan Suriyeli mülteciler.
Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu Mahallesi’nde çadırlarda kalan Suriyeli mülteciler.

MAYA Derneği olarak Suriyeli çocuklara yönelik eğitim projeleri gerçekleştirdiklerini belirten Volkan Gültekin, Suriyelilerin büyük kısmının burada kalıcı olacağından hareketle çalışmalar yürüttüklerini dile getiriyor. Mülteci meselesinin çözümünde istihdam, eğitim, sağlık gibi ana konuların yanı sıra kültürel kaynaşmanın da önemli olduğunu vurgulayan Gültekin, “Türkiye’de yaşayan halklar bu insanlarla temasa geçip birbirini anlamadığı sürece bu nefret hiçbir zaman bitmeyecek. Kürtler, Romanlar, Çerkesler, Aleviler ve diğer etnik-dini gruplara yönelik tepkilerin kaynağında da temas halinde olamayışımız var. Biz sadece Adanalıoğlu’nda zor şartlarda yaşayan Suriyelilere yönelik çalışmalar yapmıyoruz. Mezitli’deki orta-üst sınıf Suriyelilerle de kültürel kaynaşmayı ve teması artıracak planları yapıyoruz” ifadelerini kullanıyor. “Kapı Komşum” adında bir proje başlatmaya çalıştıklarından da bahseden Gültekin,  “Birbirimizden faydalanabileceğimiz, etkilenebileceğimiz belli insanlar ve gruplar mevcut. Temas artırıcı ve kültürel kaynaşmayı sağlayacak çalışmalar ile ön yargıyı azaltmayı ve halkların birbirine temasını sağlamaya çalışıyoruz” diyerek taraflar arasındaki iletişimin  rolünün altını çiziyor.