AB’ye Tam Üyelik Müzakereleri 10 Yaşında

08 Ekim 2015
Türkiye’nin 1963’te başlayan Avrupa serüveninde milat olan ve 3 Ekim 2005’te başlatılan AB’ye tam üyelik müzakereleri tam 10 yaşında. Sürece bakıldığında 10 yıllık müzakere sonucunda gelinen noktanın hiç de iç açıcı olmadığı söylenebilir. Türkiye’nin 3 Ekim 2005’te başlayan Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri, 10’uncu yılını doldurdu. Her iki tarafın da ‘ayak sürüdüğü’ bu süreçte, […]

Türkiye’nin 1963’te başlayan Avrupa serüveninde milat olan ve 3 Ekim 2005’te başlatılan AB’ye tam üyelik müzakereleri tam 10 yaşında. Sürece bakıldığında 10 yıllık müzakere sonucunda gelinen noktanın hiç de iç açıcı olmadığı söylenebilir.

Türkiye’nin 3 Ekim 2005’te başlayan Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri, 10’uncu yılını doldurdu. Her iki tarafın da ‘ayak sürüdüğü’ bu süreçte, ilişkiler özellikle son yıllarda giderek zayıfladı ve adı konulmasa da müzakereler fiilen donduruldu. AB bu süreçte Türkiye’nin ‘AB ruhu’ndan uzaklaştığına yönelik endişelerini sıkça dile getirdi. Türkiye’de ise AB üyeliğine destek giderek azaldı ve son 15 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Üyelik müzakerelerine başlandığında takvimler 3 Ekim 2005 tarihini gösteriyordu. Aradan tam 10 yıl geçti. Bu süre zarfında toplam 35 müzakere başlığından yalnızca 14 tanesi açılabildi. Açılan başlıklardan ise sadece bir tanesi kapatıldı.

MESAFE AÇILIYOR

AB ve Türkiye arasında yaşanan bu olumsuz sürecin birçok nedeni var. Bunların başında  ‘Kıbrıs sorunu’nu saymak mümkün. Kıbrıs Rum Kesimi’nin AB üyeliğini, ‘Türkiye’ye karşı çıkma’ şeklinde sürekli olarak kullanması ve gerek açılacak başlıklar, gerekse olası ilerlemeler önüne engel çıkması, süreci ciddi şekilde aksatıyor. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin dış politikada AB siyasetine ‘uyumlu’ olmayan tavrı, AB’nin Türkiye’ye ‘mesafeli’ durmasına neden oluyor. Tekrar başlayan PKK operasyonları ve ifade özgürlüğü konusundaki sıkıntılar da AB-Türkiye ilişkilerinde olumsuz unsurlar olarak ön plana çıkıyor.

Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başladığı 3 Eylül 2005’te demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konularda attığı adımlardan geriye doğru gidiş olması, ilişkilere ciddi sorun yaratıyor. Brüksel’de artık, Türkiye ile ‘genişleme perspektifi’ değil, ‘komşuluk ilişkisi’ üzerinden siyaset yapılmasının daha doğru olduğunu söylemeye başladılar.

 10 YIL NASIL GEÇTİ?

2005

3 Ekim 2005 tarihinde başlayan müzakere sürecinin ilk aşaması olarak adlandırılabilecek tarama süreci, 20 Ekim 2005 tarihinde “Bilim ve Araştırma” faslıyla başladı. 11-13 Ekim 2006 tarihinde “Yargı ve Temel Haklar” faslında yapılan ayrıntılı tarama toplantısıyla sona erdi.

2006

Tarama sürecinin devamı olarak Avusturya dönem başkanlığı sırasında 12 Haziran 2006 tarihinde “Bilim ve Araştırma” faslı müzakereye açıldı ve aynı gün geçici olarak kapatıldı.

Aralık 2006 tarihinde AB tarafından 8 başlık (“Malların Serbest Dolaşımı”, “Yerleşme Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi”, “Tarım ve Kırsal Kalkınma”, “Gümrük Birliği”, “Dış İlişkiler”, “Balıkçılık”, “Mali Hizmetler”, “Ulaştırma”) Türkiye’nin Gümrük Birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerinin Güney Kıbrıs’a karşı yerine getirilmemesi nedeniyle askıya alındı. Aralık 2006 tarihinde AB Konseyi’nin aldığı bir diğer karar ise Türkiye’nin liman ve havaalanlarını Güney Kıbrıs’a açması konusunun tüm başlıklarda geçici kapanma kriteri olmasıydı.

2007

Yılın ilk yarısında Almanya dönem başkanlığı sırasında “İşletmeler ve Sanayi Politikası” ve “İstatistik” ve “Mali Kontrol” başlıkları müzakerelere açıldı. 2007’nin ikinci yarısında Portekiz dönem başkanlığı sırasında “Trans-Avrupa Ağları”, “Tüketici ve Sağlığın Korunması” başlıkları müzakereye açıldı.

Bu yıl içinde “Ekonomik ve Parasal Politika”, “Tarım ve Kırsal Kalkınma”, “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu”, “Kurumlar” ve “Mali ve Bütçesel Hükümler” başlıkları doğrudan üyelikle ilgili oldukları için Fransa’nın itirazı üzerine bloke edildi.

2008

2008’in ilk yarısında Slovenya dönem başkanlığı sırasında “Şirketler Hukuku” ve “Fikri Mülkiyet Hukuku” başlıkları müzakereye açıldı. Yılın ikinci yarısında Fransa dönem başkanlığı sırasında “Bilgi Toplumu ve Medya” ve “Sermayenin Serbest Dolaşımı”  başlıkları müzakereye açıldı.

2009

Çek Cumhuriyeti dönem başkanlığında “Vergilendirme” başlığı müzakereye açıldı. Yılın ikinci yarısında İsveç Dönem Başkanlığı sırasında “Çevre” başlığı müzakereye açıldı.

2010

Yılın ilk yarısında İspanya dönem başkanlığında “Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı” başlığı müzakereye açıldı.

NELER YAŞANABİLİR?

Önümüzdeki kısa dönemde müzakereye öncelikli olarak açılması beklenen başlıklar “Kamu Alımları”,  “Sosyal Politika ve İstihdam”, “Rekabet Politikası” ve “Diğer Konular” olabilir. Kalan başlıklardan bir bölümünün açılabilmesi için açılış kriterlerinin yerine getirilmesi, siyasal nedenle müzakeresi bloke edilen başlıklara yönelik engellemelerin de siyasal yoldan kaldırılması gerekiyor. Başta “Tarım ve Kırsal Kalkınma” olmak üzere bazı başlıkların açılabilmesi de hem siyasal engellemelerin kalkması hem de teknik açılış kriterlerinin yerine getirilmesine bağlı.

Etiketler