2023 Genel Seçimleri Öncesi Toplumsal Nitelikli Ormancılık Politikası Önerileri

Türkiye Ormancılar Derneği, seçim öncesinde doğa ve toplum yararına olacak ormancılık politikası önerilerinin bulunduğu bir rapor yayınladı.

Ormanların yönetimi için belirlenecek temel ilke; ormanlarımızı belli kesimlerin yararına değil, kamu ve dünyadaki tüm canlıların yararı için yönetmek olmalıdır.

Politika belgesi, bu ilke doğrultusunda belirlenen 7 temel amaç ve bu amaçlar kapsamında oluşturulan 54 öneri sunuyor.

Temel Amaçlar
  • İklim Değişikliğini Azaltma ve Uyumda Ormanların Rolünü Güçlendirme
  • Ormansızlaşma ve Orman Bozulmasını Önleme
  • Orman Yangınlarını Önleme ve Etkili Mücadele
  • Biyoçeşitliliğin ve Korunan Alanların Yönetimini Etkinleştirme
  • Katılımcı Bir Ormancılık Yönetim Anlayışı Geliştirme
  • Orman Köylüsünün Durumunu İyileştirme
  • Kenti Ormana Değil Ormanı Kente Taşıma
İklim Değişikliğini Azaltma ve Uyumda Ormanların Rolünü Güçlendirme

Ormansızlaşmanın farkına varılması ve önlenmesinde, ormanların iklim değişikliği ile ilişkisinin öne çıkarmanın önemli rol oynayacağı belirtilen öneride, ormanların iklim değişikliğindeki rolünün toplum tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlayacak çalışmaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bunun yanında, iklim değişikliğine bağlı ekosistem değişiklikleri, bitki ve hayvan tür göçleri ve onların iklim değişikliğine uyumları üzerine bilimsel araştırmaların teşvik edilerek desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.

Ormansızlaşma ve Orman Bozulmasını Önleme

Sermayenin maliyetini azaltma ve maksimum kar sağlama isteği nedeniyle başvurulan aşırı odun üretimine son verilmesi ve odun üretimi planlamasının ekonomik beklentilere göre değil, silvikültürel ve ekolojik önceliklere göre yapılması öneriliyor.

Orman Yangınlarını Önleme ve Etkili Mücadele

İklim değişikliğine bağlı olarak yangın sayısının daha da artacağı öngörülüyor. Bu durumda; sadece Orman Genel Müdürlüğü değil, yerel yönetimler de dâhil tüm devlet kurumlarını ve yurttaşları teyakkuza geçirecek bir yangınla mücadele organizasyonu kurulması gerektiği belirtiliyor. Bunu yaparken de; hem araç-gereç, hem de iş gücü konusunda hiçbir kısıtlamaya gidilmeden maddi kaynakların artırılması vurgulanıyor.

Biyoçeşitliliğin ve Korunan Alanların Yönetimini Etkinleştirme

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün birçok yetkisinin başka kurumlara devredilmesi veya korunan alan sınırları dışındaki faaliyetler konusunda yetkisiz kılınmasının, korunan alan yönetiminin etkinliğini azaltmakta olduğu belirtilen öneride, korunan alanların etkin bir şekilde korunması için bu kurumun yetki ve sorumluluklarının yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Katılımcı Bir Ormancılık Yönetim Anlayışı Geliştirme

20 yıl süreli Ulusal Ormancılık Programı 2023 yılında sona erecek. Yeni planın hazırlanması sürecinde katılımcı bir model uygulanarak kamu yararına ve doğa korumacı bir anlayışla hareket edilmesi öneriliyor.

Bunun yanında, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarının bilimsel tanımlara uygun olarak sınırlandırılmış, şeffaf, ölçülebilir, doğrulanabilir ve raporlanabilir veri üretmesi ve bunları kamuoyu ile düzenli olarak paylaşmasının sağlanması gerektiği vurgulanıyor.

Orman Köylüsünün Durumunu İyileştirme

İl özel idarelerinin ve büyükşehirlerdeki büyükşehir ve ilçe belediyelerin orman köylülerinin kalkınması konusunda daha fazla söz sahibi olması gereksinimi doğduğuna işaret edilerek, yerel yönetimlerin ormancılık örgütü, kooperatifler ve sivil toplum örgütleriyle geliştireceği ortak çalışma modelleri oluşturulması öneriliyor.

Kenti Ormana Değil Ormanı Kente Taşıma

Doğayı ve ormanı kente sokacak yeni çalışmaların yanı sıra, mevcut kent ormanları ve tabiat parklarının özel sektör tarafından eğlence parkına dönüştürülerek yönetilmesi anlayışından bir an önce vazgeçilmesi gerektiği, bu sahaların yönetiminin Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra yerel yönetimler tarafından bizzat yapılması ve örnek teşkil edecek şekilde yönetilmesinin sağlanması gerektiği belirtiliyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

FES logo‘Bu içerik Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği desteği ile hazırlanmıştır ve derneğin görüş veya tutumunu yansıtmaz. Sayfadaki içerikten sadece Sivil Sayfalar sorumludur.’