2021’e Girerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: “Hiper-Başkanlık”

294 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Denge ve Denetleme Ağı (DDA), Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yasama ve yürütmeyi ele alan 2021’e girerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Yasama ve Yürütme başlıklı bir rapor yayınladı. Rapora göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi TBMM’yi işlevsizleştirdi ve yürütmenin yasama üzerindeki etkisini artırdı. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, vaadedilenin aksine ‘hiper-başkanlık’ sistemine dönüştü.

“2021’e girerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Yasama ve Yürütme başlıklı raporda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabul edildiği 16 Nisan referandumundan bugüne kadar geçen sürede yasama ve yürütme alanında yaşanan sorunlar ele alındı, çözüm önerileri sunuldu. Rapora göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yasamayı kanun yapma ve denetim yönünden işlevsizleştirirken, yürütmeyi aşırı güçlü kıldı. Siyasi Partiler Kanunu’nda parti içi demokrasiyi güçlendirici reformlar yapılmadıkça, Partili Cumhurbaşkanlığı’nın yürütmenin yasama üzerindeki etkisini derinleştireceği vurgulanan raporda, yasama ve yürütme arasında demokratik denge ve denetleme ilişkisinin kurulamadığı yeni sistemin giderek bir hiper-başkanlık sistemine dönüştüğü tespiti yapıldı.

Raporda öne çıkan bazı tespitler şunlar:

Sistem Tartışmaları Devam Edecek
  • Yürütme aşırı güçlenirken, TBMM’nin hem yasa yapma hem de denetim yönünden işlevsizleşmesinin sistem tartışmalarını beraberinde getirdi.
  • Bu nedenle muhalefetten gelen “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” önerilerinin uzun bir süre daha gündemdeki ağırlığını koruyacak.

DDA

 

Bütçe Onayı Yetkisi By-pass Edildi’
  • Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin TBMM denetiminden muaf bırakılması ve yetki sınırlarının net tanımlanmaması, demokratik denge ve denetleme açısından sorunludur.
  • TBMM’nin bütçeyi onaylamaması durumunda Cumhurbaşkanlığı’na bir önceki bütçeyle devam etme yetkisi verilmesi, demokratik başkanlık sistemlerinde yasamanın elinde önemli bir denge ve denetleme aracı olan bütçe onayı yetkisini etkisiz bıraktı.

DDA

TBMM’nin Denetleme Araçları İşlevsiz Kaldı
  • TBMM’nin elindeki denetleme araçları incelendiğinde, yasama erkinin yürütmeyi etkin denetimi oldukça zorlaştırıldı.
  • Milletvekillerine verilmiş olan cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı soru mekanizması sağlıklı işlemedi.
  • Meclis soruşturması gibi mekanizmalar, yüksek nitelikli çoğunluk kararına bağlanması nedeniyle işlevsiz kaldı.
Denetleyici Kurumlar da Cumhurbaşkanı’na Bağlı
  • Siyasi Partiler Kanunu’nda parti-içi demokrasiyi güçlendirecek reformun yapılmamış olması ve Cumhurbaşkanı’nın kendi partisiyle devam eden liderlik ilişkisi yeni sistemi, yürütmenin yasama üzerinde son derece etkili olduğu ve iki erk arasında demokratik denge ve denetleme ilişkisinin kurulamadığı hiper-başkanlık sistemine yaklaştırdı.
  • Cumhurbaşkanı’nın sınırsız atama yetkisi, düzenleyici ve denetleyici birçok kurumun Cumhurbaşkanı’na bağlanması sonucunu doğurdu.
Liyakat ve Kurumsallık Seviyesi Düştü
  • Eski sistemde kanunların hazırlanmasında etkili olan ve personel seçimini liyakat ve uzmanlık temelinde yapan kurumlar ortadan kaldırıldı.
  • Bunun sonucunda aşırı şekilde kişiselleşmiş ve kurumsallık seviyesi düşük bir yürütme erki ortaya çıktı.

DDA

TBMM Onay Merciine Dönüştürüldü
  • TBMM, kanunların etki analizlerinin komisyonlarda katılımcı müzakere süreçleriyle yapıldığı etkin kanun yapan bir kurum görüntüsü veremedi.
  • Demokratik açıdan oldukça sorunlu olan torba yasa uygulaması temel kanun yapma tekniği olarak kaldı, komisyonlar etkin çalıştırılmadı ve bu nedenlerle  yasama organı kanunların onay mercii olmaktan öteye gidemedi.

Yeni sisteme geçiş ve sonrasında yürütmenin hesap verebilirliği ve yasama organının yürütme erkini denetleme seviyesinde yeni sistemi savunanlar tarafından ortaya konulduğu gibi bir iyileşme yaşanmadı.

Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.