İz Bırakmadan Eğlenmeyi Vaat Eden Festival: Festtogether

Bilet gelirinin bir kısmının destek veren STK’lar arasında paylaştırılacağı Festtogerher Festivali'ni organizasyonun hareket partneri  Adım Adım’ın eş kurucusu Itır Erhart ile konuştuk. Erhart, birlikte koşmak, atölyelere- panellere katılmak, eğlenirken gezegenin iyiliğini düşünerek hareket etmek ve pek çok ilki deneyimleme fırsatını yakalayabilmek için herkesi Festtogether’a davet ediyor.

Müziğin birleştirici gücünü kullanarak ekolojik bilinci yükseltmeyi hedefleyen Festtogether,  pek çok ilki barındırıyor: Türkiye’nin ilk sıfır atık temasıyla düzenlenen, eğlenirken gezegeni de düşünen, sürdürülebilirliğe dikkat çeken Festivale ebeveynleri ile birlikte çocuklar da katılabilir; e-atıklarını getiren katılımcılar hem geri dönüşüme hem otizmli çocukların eğitimine destek olabilirler. 

Festtogether festivali hakkında bize kısaca bilgi verir misiniz?

Projenin çıkış noktası Mert Fırat’ın bundan 2 yıl önce Troya Kültür Rotası’nı gezerken bu bölgede, 2-3 günlük içinde müzik, spor, sosyal sorumluluk barındıran ve 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’na dikkat çeken bir festival hayal etmesi aslında. Sonrasında çok sayıda STK, kurum, paydaş bu hayale ortak oldu. Hep birlikte kurguladık Festtogether’ı. Bir bakıma 17. amaç olan “sürdürebilirlik için ortaklıklar” etrafında toplandık. Festivalin ilk ayağının İstanbul’da yapılmasına karar verdik. Seneye farklı şehirlerde de organize etmeyi planlıyoruz. 

Festtogether müzik festivalinin çıkış amacı neydi?  Siz Adım Adım olarak festivale nasıl bir katkı sağlıyorsunuz ?  

Festivaller, grupların, organizasyonların, sivil toplum kuruluşlarının kitlelere ulaşıp, sosyal meseleleri gündeme getirme, farkındalık yaratma ve kitlelerin düşünce ve davranış biçimlerini sorgulatma araçlarından biri. Değişim yaratma güçleri var. Bir nedeni bu.  Diğeri ise festivallerin çok fazla atık üretmesi ve bu atığın geri dönüşüme kazandırılmaması. Festivaller her yıl toplam 20 bin ton atık üretiyor. Kişi başına düşen rakam 2,8 kg. Biz eğlenirken iz bırakmamamın mümkün olduğunu göstermek istiyoruz.  

Adım Adım Festival’in hareket partneri. Toplumun gelişmesi, toplumsal sorunların çözülmesi için mutlaka bireylerin harekete geçmesi gerektiği hedefiyle kurduk Adım Adım’ı. Bireyler sorunlar karşısında tepkisiz kalmak yerine fiziksel olarak harekete geçiyor: koşuyor, bağış topluyor ve farkındalık yaratıyor.  Festtogether’ın misyonu ile çok örtüşüyor bu aslında

Paydaş ve destekçileriniz kimler? Kamu sektöründen paydaş ya da destekçileriniz var mı? 

Çok sayıda paydaşımız var. TİDER, UNDP, TOG, Vegan Derneği Türkiye, Adım Adım, TEGV, WWF, TEMA, Puduhepa ve Kız Kardeşleri, İhtiyaç Haritası, TOYİ, KAFA Çocuk ve Bilim Dergisi paydaşlardan bazıları. Belediyelerle de, özellikle atık yönetimi konusunda, birlikte çalışıyoruz. 

Festival programı neleri kapsıyor? 

Festivalin ikinci ayağı olan 28 Eylül’de güne Maçka Parkı’nda plogging (koşarken çöp toplama) ile başlayacağız. Oradan tüm diğer aktivitelerin yapılacağı KüçükÇiftlik Park’a geçeceğiz. Yoga yapacağız hep birlikte. Vegan kahvaltı vereceğiz. 12.00-16.00 arasında sürdürülebilirlik  üzerine paneller ve atölyeler olacak. 16.00’dan sonra da konserler…

Festivali proje olarak mı kurguladınız? Festivali kalıcı- geleneksel hale getirmek gibi bir amacınız var mı?

Bu Festival’i bir kez yapıp rafa kaldıracağımız bir proje olarak düşünmedik hiç. Festival’in hemen sonrasında farkındalık artırıcı atölyeler ve toplantılar başlayacak. Şimdiden başka şehirlerde neler yapabileceğimiz üzerinde düşünmeye başladık. Festival, seneye 3-4 farklı mekânda yapılacak büyük ihtimalle. Bunlardan biri Festival’e ilham veren Çanakkale olacak. Yurt dışında düzenlemek ile ilgili adımlar da atılmaya başlandı. 

UNDP Türkiye de size sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek veriyor. Sürdürülebilirlik kavramını bize en sade ve yalın haliyle nasıl tanımlarsınız? 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın tanımı bence çok sade ve yalın: “İnsanların daha iyi koşullarda, insan onuruna yakışır yaşamlar sürmesi ve gezegenimizin korunması.  En dezavantajlı bireylere odaklanarak kimseyi geride bırakmamak.” Biz de Festtogether’da buna dikkat çekmeye çalışıyoruz.  

Bu  festivali, bildiğimiz anlamdaki müzik festivallerden ayrıştıran özellikler neler olabilir?  Sıralayabilir misiniz?  

  • Tüm yiyecekler vegan olacak. 
  • Atıklar ayrıştırılıp geri ya da ileri dönüştürülecek
  • Tek kullanımlık plastik şişe, pipet olmayacak
  • Katılımcılara “mataranla gel” çağrısı yapıldı. Matara getirmeyenler için kapıda depozitolu mataralar verilecek. 
  • İsteyenler gelirken kitap ve müzik aleti getirecek. Müzik aletleri Onaranlar Kulübü tarafından tamir edilip kitaplarla birlikte İhtiyaç Haritası aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. 
  • Katılımcılar yalnızca eğlenmeyecek, ,isterlerse çocukları ile birlikte, sürdürülebilirlik üzerine atölyelere ve panellere katılacak…

Festivale katılamayacak olanlar, Festival’e nasıl destek verebilirler?  

Sosyal medya üzerinden destek verebilirler, mesajlarımızı paylaşabilirler. Festival sonrasında düzenleyeceğimiz etkinliklere katılabilirler.

Biletler pahalı mı? Mesela, bir öğrenci için fiyatlar makul mü? Askıda Bilet seçeneği düşünülebilir mi?  

Öğrenciler için indirimli biletler var. Askıda Bilet seçeneği yoktu bu sene. Sponsorlarımız “bir alana bir bedava” gibi kampanyalar aracılığı ile çok sayıda bilet verdi; aynı şekilde bazı sponsorlar öğrenciler için bilet satın aldı. Seneye Askıda Bilet uygulaması da düşünülebilir tabii. 

Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor? Daha çok gençleri mi görmek istersiniz festivalde?

Özellikle gençler ve gündüz aktiviteleri için, aynı zamanda, çocuklar. 

Bu festival, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına nasıl hizmet edebilir? 

Öncelikle sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla ilgili farkındalık yaratacaktır.  “Neden vegan?”, “neden plastik yok?” sorularının sorulması bile çok değerli bence. Bir başlangıç…

Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ve iklim krizine dair farkındalığın ve eylem gücünün artmasını hedefleyen, bu festival dışında yeni girişimleriniz, projeleriniz var mı? 

65, 000 Adım Adım koşucusu, spor aracılığı ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu için farkındalık ve kaynak yaratıyor. Bu sivil toplum kuruluşlarının hepsinin misyonu en az bir kalkınma amacı ile örtüşüyor.  Aslında her Adım Adım koşucusu bu hedefler için harekete geçmiş durumda. Festival sayesinde tanıştığım muhteşem STK’lar ve insanlarla çok sayıda proje hayal ediyoruz. Bunları sırayla hayata geçireceğiz ve duyuracağız. 

Sizce, Türkiye’de bu tür yeni- özgün festivallerin hayata geçirilmesi ve sürdürülebilir kılınması güç mü?

Kesinlikle. Ben 28 Eylül sonrasında başka paydaşların da bize katılacağına ve birlikte çok daha kapsamlı festivaller, projeler yapabileceğimize tüm kalbimle inanıyorum. 

Son olarak ne söylemek istersiniz? 

Cumartesi gelin, birlikte koşalım, yoga yapalım, vegan kahvaltı edelim, atölyelere, panellere katılalım, sonra da ATHENA, UNKLE, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Kimbra, Son Feci Bisiklet ile birlikte eğlenelim. Tüm bunları yaparken de, aklımızın bir köşesinde,  gezegenin iyiliği, tüm insanların insanlık onuruna yakışır bir biçimde yaşama hakkı olsun. Bekliyoruz.