“Fikirtepe’de Muhatap Yok”

Kentsel dönüşüm sürecinin kördüğüme döndüğü İstanbul Fikirtepe’de, Leke Fikirtepe Platformu sözcüsü Engin Akgüzel ile görüştük.

Fikirtepe’de yaşanan süreci biliyoruz. Uzun süredir çözüm bekliyorsunuz. Yetkililerin açıklamaları sizi tatmin ediyor mu?

Uzunca bir zamandır yaşadığımız mağduriyeti yetkililere ve kamuoyuna duyurabilmek için uğraş veriyoruz. Gazete haberlerini, yetkililerin açıklamalarını takip ediyoruz. Maalesef tatmin edici bir açıklama gelmiyor. Altı doldurulmamış açıklamalarla geçiştiriliyor, izlenimi ediniyoruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen’le 17 Ekim 2018 günü bir görüşme yaptık, yaşadığımız mağduriyeti anlattık. Bakanlığın kamulaştırma tehdidi ile imza atmak zorunda kaldığımızı belirterek sorumluluk almaları gerektiğini söyledik ve yardım istedik. Verilen yanıt, Bakanlığın özel hukuka giren bir konuda taraf olamayacağı yönünde oldu. 6306 sayılı yasanın biz hak sahiplerini mecbur bıraktığı gerçeği önümüzde dururken… Yapılan açıklamalar, ‘yaşanan mağduriyetlerden bir mağduriyet daha yaratılacağız’ yönünde.

‘Komşularımız Evlerini Göremeden Vefat Ediyor’

Burada barınma noktasında ciddi bir mağduriyet söz konusu. Kira yardımı yapılmayan insanlar nerede, nasıl yaşıyor? Akrabalarında ya da çadırda demiştiniz, bunu sürdürebiliyorlar mı?

Fikirtepe bölgesi, gelir düzeyi düşük insanların yaşadığı bir bölge, yaş ortalaması yüksek, birçoğunun sosyal güvencesi dahi yok. Oturdukları evlerinde kiracıları varken, gelir kaynaklarının yanında, başlarını soktukları evlerden olup kiracı konumuna düştüler. Büyük bir çoğunluğu kiralarını ödeyemiyor, ellerindeki mal varlıklarını satarak, kredi çekerek borç içerisinde yaşamaya çalışıyorlar…

Devlet Bağdat Caddesi, Etiler gibi gelir düzeyi yüksek bölgelere kira desteği veriyor. Fikirtepe’ye vermeyerek büyük bir adaletsizlik, haksızlık yapıyor. 6306 sayılı yasada riskli alanlarda 36 ay kira ödeme zorunluluğu var. Örnek vermek gerekirse 60-65 yaşındaki insanlar merdiven temizliğine gidiyorlar, Emekli insanlar iş arıyorlar, buldukları işleri şartlar ne kadar zor olsa da kaybetmemek için çırpınıyorlar. Komşularımız birer birer vaat edilen evleri göremeden vefat ediyorlar. Bir söz vardır; ‘bu dert beni kanser etti’ diye; geçen hafta kapı komşumuzu kaybettik kanserden 3 ay içinde…

Seçimden önce belediye başkan adayları sizi ziyaret etti. Seçim sonrasında sizinle iletişim kuran oldu mu?

Seçimlerden önce iktidar partisi dışında tüm parti yetkilileri, başkan adayları bizleri ziyaret ettiler. Çözüm için yardımcı olacaklarını beyan ettiler. İstanbul seçim sonuçları netleşmediği için geri dönüş alamadık, Vatan Partisi dışında. Vatan Partisi, tekrar gelip kamuoyuna seslenmek istediğini beyan etti. Bizler seçim sonuçlarının netleşmesini bekliyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi’nin süreçle ilgili çalışması oldu mu bugüne dek? Bakanlıkla iletişimi sağladılar mı? Mağdur insanlara en azından barınma anlamında geçici de olsa destek sağlandı mı?

Büyükşehir Belediyesi başlattığı hareketin altından kalkamayıp Bakanlığa devrettiği günden beri, yetki alanının içerisinde yaşayan vatandaşına hiçbir ses, destek vermedi, bu insanlar ‘yokmuş’ gibi davrandı. İlçe belediyesi, bu süreçte kendisi de mağdur edildiği için-birçok alanda Kadıköy Belediyesi’nin arsası var, dolayısıyla mağdurlar- çok zor durumda olan insanlar için istediğimiz erzak yardımlarını kimseye duyurmadan yaptılar.

Bakanlığın Devraldığı Projede Mağduriyet Giderildi

Gereken yasal düzenlemenin çıkması durumunda, mağduriyetiniz tamamen giderilmiş olacak mı? Geçmişe dönük mağduriyetlerin giderilmesi beklentiniz mevcut mu? 

Gerekli yasal düzenlemeler yapıldığı takdirde, mağduriyetlerin giderilebileceği düşüncesindeyiz. Bakanlık daha önce Fikirtepe’de sorun yaşayan müteahhitlerin 5 projesini devralıp kamu eliyle yapımına başlamış, bu projelerden Anka Yapı’nın projesini teslim edilmek üzeredir. Geriye dönük olarak da bu hak sahiplerinin mağduriyetleri giderilmiştir. Dolayısıyla bizler de bu beklenti içerisindeyiz.

Müteahhit firmalar neden bu duruma geldi? Zarar ettilerse bunu öngöremediler mi sizce? Size hiç açıklama yapıldı mı? 

İBB’nin plansız başlattığı bu çalışmada, Bakanlığın da kentsel dönüşümle ilgili bir birim kurmaması, kontrol mekanizmasını işletmemesi sonucu, çantacı firmalar Fikirtepe’ye akın etti. Bu dönemde tabiri caizse kervanın yolda düzülmesi mantığıyla hareket edildi. Fikirtepe’nin plan notlarının 6-7 kez değişmesi, ilk anlaşmaları yapan müteahhit firmaların 4.14 emsal-(H)Yükseklik serbestisi-Yolların inşaat alanına dahil olması ile sözleşmeler imzalayıp daha sonra değişen plan notları yüzünden emsalin 4.00 düşmesi, Fikirtepe’ye özel kesintiler yapılması (Emsal 3.50 seviyelerine çekildi), Yüksekliğin 80 metreye düşürülmesi, yolların alınması sonucu kârlılık oranlarında yaşayacakları düşüşü göz önüne alıp ilk olarak hak sahiplerinin kira ödemelerini kesmelerine sebep oldu. Maliyetlerdeki artışı da göz önüne alınca ortaya çıkan sonuca şaşırmamak gerek. Tabi bunun yanında dolandırıcılık sakiyle hareket eden müteahhitleri ayrıca incelemek gerekecektir.

“Haklarımızı Arıyoruz Ama Maddi Gücümüz Yok”

Sosyal medyada, yaygın medyada sesinizi duyurmak için çok çalıştınız. Change.org’da kampanya yürüttünüz. Bu çalışmaların ardından sizinle iletişim kuran bir kamu görevlisi oldu mu? 

Sosyal medyadan, Change.org kampanyasından, yazılı ve görsel basından yürüttüğümüz çalışmalar kamuoyunda çok başarılı oldu. Özellikle #lekefikirtepe enstelasyon çalışmamız ülkemizden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden çok güzel tepkiler aldı. Ama maalesef yaşanan mağduriyete sebep olan kamu görevlileri tepki vermediler.

Sonuç olarak İstanbul’un kara lekesi #lekefikirtepe’nin oluşmasına sebep olan, binlerce insanı mağdur edenler hakkında yasal olarak mahkemelerde haklarımızı aramaya çalışıyoruz. Fakat maddi olarak yeterli gücümüz ve manevi olarak da süreç çok uzun süreceği için bizleri daha da mağdur edecektir. Davalar çok uzun sürmekte, yüklenici firmalar kanunların açıklarını bulup süreci tıkayıp uzatmak için her türlü yolu denemektedirler. Bu mağduriyeti bizlere hak gören kurumlara bireysel olarak şikâyet başvurularımızı yapıyoruz. Devletin yaşanan mağduriyete kayıtsız kalmayacağına, vatandaşlarının barınma haklarına yapılan bu haksız hukuksuz işlemlere dur diyeceğine inanıyoruz…