‘Aleviler Avrupa’da Yeniden Doğuyor’

Almanya'da bir eyalet hükümeti daha Alevilerin haklarını resmen tanıyacağını açıkladı. AABF yöneticilerinden Fuat Ateş, 'Tanınan haklar Aleviler adına pozitif ayrımcılık değil, eşit yurttaş haklarının tanınmasıdır' diyerek Türkiye'nin de er geç bu noktaya geleceğini savundu.

Almanya’da Hamburg, Bremen ve Aşağı Saksonya eyaletlerinin ardından Rheinland-Pfalz Eyalet Hükümeti de, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ile 9 Nisan 2019’da bir devlet sözleşmesi imzalayarak Alevi haklarını resmen tanıyacağını açıkladı.

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan AABF Yönetim Kurulu üyesi Fuat Ateş, “Rheinland-Pfalz Eyaleti hali hazırda Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu ile Almanya’da devlet sözleşmesi imzalayan dördüncü eyalet. Kuzey Ren Vestfalya ve Hessen Eyaletleri başta olmak üzere Alevilerin yoğunlukta yaşadığı diğer eyaletlerde de ön görüşmeler devam ediyor” dedi.

Aşure Günü, Kurban Bayramı, Hızır Günleri, Nevruz, Hıdırellez, Sivas anması, Hacı Bektaşi Veli anması, Hz. Hüseyin’in şehadet günü olan olan Muharrem’in 10. gününün bu eyaletlerde Aleviler için resmi tatil günleri olarak kabul edildiğini hatırlatan Fuat Ateş, “Tanınan haklar okullarda Alevilik derslerinin verilmesi, üniversitelerde Alevilik kürsülerinin kurulması, Alevi İnanç önderlerinin diğer inanç önderleri gibi kamuda hizmet edebilmesi (hastane, huzurevleri veya cezaevlerinde bulunan Alevi inancından kişilere inançsal hizmet verme hakkı), Devlet yayın kurumlarının danışma kurullarında Alevilerin temsil edilmesi, Alevilere kendi erkânlarına göre cenaze merasimlerini yapabilmesi ve talep olması durumunda özel mezarlık yerinin tahsisi gibi kapsamlı birçok hakkı barındırıyor” dedi.

Deneyim ve yeni talepler ışığında sözleşme metinlerinin yeniden revize edilmesi imkanı bulunduğunu da vurgulayan Ateş, bunun Aleviler lehine “pozitif bir ayrımcılık” olmadığını, aksine Anayasa ile güvence altına alınmış, diğer din ve inanç gruplarına tanınan hakların Alevi toplumuna da sağlanması olduğunu kaydetti. Ateş, imzalanan devlet sözleşmelerindeki en önemli hususun cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınması olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de cemevleri hala ibadethane olarak tanınmazken, Almanya yeni cemevlerini inşa etme ve inançsal hizmetleri yürütme hakkı resmen tanınıyor. Ve bu sözleşme hazırlanırken, Alevilik kendine özgü bir inanç olarak tanımlanıyor. Aleviliğin kendine özgü bir inanç olduğu gerçeğini er veya geç Türkiye de kabul edecek” şeklinde konuştu.

‘Türkiye’de sorunun kaynağı Diyanet…’

“Türkiye’de mevcut birçok sorunun ve gerilimin ana kaynağının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu” savunan AABF YK üyesi Fuat Ateş, Alevilere Diyanet çatısı altında yer verilmesinin sorunun daha da “derinleşmesine” sebep olacağını ifade etti. Türkiye’de inanç özgürlüğü tartışmaları maalesef Alevi-Sünni hattında devam ettiğini belirten Ateş, “Oysa bu ülkede vergi veren deist, agnostik veya ateist insanlar da var. Köken olarak Sünni olup da camiye gitmeyen ya da Alevi olup da cemevine uğramayan yığınlar var. Diyanet İşleri Başkanlığı varlığıyla bu insanların ödediği vergileri ve doğal olarak haklarını gasp ediyor” dedi. Ateş,  “Çözüm olarak tıpkı Almanya’da uygulanan ve tamamen gönüllük ilkesiyle alınan ‘kilise vergisi’ gibi bir modeli öneriyoruz. Keza yıllardır Türkiye’de mevcut cemevleri gibi her cemaatin kendi kendisini finanse etmesi modelini en doğru ve adil çözüm olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

Alevilerin eşit yurttaşlık haklarının tanınmasıyla Avrupa’da “yeniden doğduklarını” savunan Ateş, AABF’nin Almanya Anayasası tarafından tanınan bir inanç kurumu olduğunu kaydederek, “AABF, federal hükümetin bir organizasyonu olan İslam Konferansı ve Uyum Zirvesi’ne üye olup, burada üye örgütlerinin sorunlarını dile getirebiliyor. İmzalanan Hak Eşitliği Anlaşmaları’nın ötesinde önümüzdeki yıl Kamu Tüzel Kişiliği’ni (Körperschaftstatus) elde edecek olan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, bu hakkı elde eden Hristiyan, Yahudi ve Bahailerden sonra dördüncü inanç grubu olacak. Çatı örgütü sorununu çözemeyen Müslüman kurumlar henüz bu aşamaya ulaşabilmiş değil” dedi.