Diyarbakır’daki Sendikalar Yeni Eğitim Ve Öğretim Yılı İçin Ne Düşünüyor?

Bugün ders zili çalacak, milyonlarca öğrenci okula başlayacak. Eğitim camiasını yakından ilgilendiren gündemleri;  Milli Eğitim Bakanı’nın değişmesi, sözleşmeli öğretmenlik, değişen sınav sistemi gibi tartışmalı konuları ve Diyarbakır’a has problem ve çözümleri ile sendika politikalarını  Eğitimbir-Sen ve Memur-Sen Başkanı Yunus MEMİŞ ve Eğitim-Sen örgütlemeden sorumlu sekreter Zülküf Güneş’le Sivil sayfalar için konuştuk.

2017-2018 eğitim yılını değerlendirir misiniz?

Yunus Memiş: bölgemizde özelikle derslik sıkıntısı, zaman zaman müfredattan kaynaklı sıkıntılar yaşandı. Toplumun genel yaşantısı ile uyumsuz olması bizim için büyük bir problemdi özellikle genç neslin iletişim araçlarını bu kadar yoğun kullanması zamanlarını heba etti.  Osmanlı padişahlarının bir öcü olarak g gösteren bir algı var hala. Toplumu geçmişinden koparmak isteyen bir müfredatla geçmiş yılı tamamladık. Bizim için sevindirici olaylardan biri de Diyarbakır’ımızda bir iki ferdi olay dışında şiddet olaylarının yaşanmamasıdır. Ve çocuklarımızın rahat bir şekilde eğitim öğretim yılını tamamlaması da bizim için ferahlatıcı bir seneydi.

Zülküf Güneş:  2015 yılından itibaren bölgede farklı bir konsept var ve öğretmenler de bundan etkilendi. Toplam 11binin üzerinde Diyarbakır’da 4300 ün üzerinde öğretmen açığa alındı. 2016 dan itibaren öğretmenler yavaş yavaş geri döndüler. 2017 yılının başında 256 arkadaşımız eğitim öğretimi yılını sürgünlerle karşıladılar. Bu sürgünler hem iş yerlerinde öğretmen açığına neden oldu hem de aile bütünlüğünü ortadan kaldırdı. Ailecek bir mağduriyet yaşandı biz özellikle bu mağduriyetlerin giderilmesini çözmeye çalışmaya geçti.  

Türkiye genelinde eğitimde gördüğünüz aksaklıklar nelerdir?

Yunus Memiş: Geçtiğimiz yılı da değerlendirirken söylemiştim müfredat sorunu bizim için büyük bir problemdir. Bunun en büyük sorun olduğunu düşünüyoruz toplumun değer yargılarından uzak bir anlayış başarıyı da iyi insan yetiştirme stratejisini de getirmez.  Eş durumu atamaları bizim için büyük bir problem aile bütünlüğünün korunması ve bozulmaması için bu hakkın etkili şekilde kullanılması sağlanmalıdır.

Zülküf Güneş:  Okul ve sınıf mevcutlarının çok kalabalık olması, öğretmen açığı, müfredatın sık sık değişmesi, siyasi mekanizmalarının eğitimi kendilerine bir örgütleme alanı olarak görmeleri, 2000’lerden önce imam hatiplerin kapatılmasına yönelik bir siyasi akıl varken; şimdi de zorunlu olarak her okulun yanına bir imam hatip açılması aklı var. Son 15 yılda eğitime yönelik yapılanlar ilgili de tek bir partinin elinden çıktı. Bu tek bir parti döneminde bile 6 bakan değişti her gelen eskisini sıfırlayıp kendi sistemini koydu.  Eğitimde bu hızlı değişimler eğitim kalitesini düşürdü

Bölgedeki problemler nelerdir ve sendika olarak bu problemlerin çözümü için neler yaptınız?

Yunus Memiş: biz gördüğümüz bütün aksaklıkları 81 il olarak raporlaştırdık ve genel merkeze sunduk. Genel merkez de bakanlığa iletildi. Bazılarını düzeltti bakanlık ama bazı kitaplardaki aksaklıklar devam ediyor. Bu aksaklıklarının giderilmesini bekliyoruz geçen yıl bazı okullarda yanlışlıkla FETÖ’ ye ait kitapların gönderilmesi durumu oldu bu konudaki kaygılarımızı bakanlığa ilettik.  Öğretmene yönelik şiddetin cezai bir müeyyidenin uygulanması için çalışmalar yürüttük, halen de yürütüyoruz. Dersliklerle ilgili, öğreten açığı ile ilgili sorunları ilettik. Bölge tazminatını talep ettik ancak bütçeden dolayı alamadık. Eğitimde fırsat eşitliğini önemsiyoruz bölgedeki çocukların en iyi şartlarda eğitimin tüm olanaklarından yararlanmasını istiyoruz çalışmalarımız bu yönde.  Engelli çocuğu olanlarla ilgili özellikle kanuni haklarını kullanabilmeleri için uğraşıyoruz. Buradaki öğretmen açığı ve hızlı sirkülasyonu önlemek için bakanlıkla görüşüyoruz yılda beş defa öğretmeni değişen öğrenci eğitim ve öğretimden verim alamaz süreci de sağlıklı olmaz. Bölgedeki derslik sayıların arttırılması her sınıfta öğrenci sayısının azaltılması hususunda da söz aldık bakanlıkta. Hala sayılar sıkıntılı ivedilikle bölgede en az 3 bin derslik yapılması gerekiyor.  

Zülküf Güneş: Diyarbakır’ın çok ciddi bir öğretmen açığı var il milli eğitimden aldığımız istatistiki bilgilere göre bine yakın bir açık görünüyordu. bunların yeri geçici olarak doldurulmaya çalışıldı . Diyarbakır’ın  eğitim karnesine baktığımız zaman bu öğretmen açığını ile birlikte sık öğretmen değiştirme çocuklar ve öğretmenler için birbirlerine uyumda zorlanmaya sebep oldu özellikle bölgede güvenlik konseptinin uygulanmasıyla operasyonlar ve bu tür uygulamalar  Hani , Lice, Kulp, Dicle gibi ilçelerde sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi eğitim ve öğretimin aksamasına neden oldu çocuklar en temel hak olan eğitim hakkından mahrum kaldı. Öğrenciler okullara gidemiyordu ancak milli eğitimler öğretmenleri okula gitmeye zorluyordu öğretmenlerin can güvenlikleri olmuyordu. biz gerekli açıklamaları yaptık sonuç da alamadık. Biz son iki yıldır ihraç edilen bütün meslektaşlarımızın geri dönüşleri için çalıştık açıkçası ana gündemimiz bu ihlallerin kaldırılmasına yönelikti.  Öğretmene şiddet, çocuklara istismar problemlerinin olduğu durumlara müdahil olduk. Okulların etrafında trafik güvenliğinin sağlanması konusunda çalışmalarımız oldu.

Değişen lise-üniversite sınav sisteminin çocuklara yansıması nasıl oldu?

Yunus Memiş: şöyle söyleyelim, öğrencilerin tanışmadığı bir sınav sistemi, yazboz tahtasına dönen bir sınav sistemi var. Çocuklar bu güne kadar bilgiye dayalı bir sınav sistemine hazırlanıyordu ama birden bire yoruma e bilgiye dayalı bir sınav sistemi geliştirince çocuklar da afalladı.  Adrese dayalı aksaklıklar da çok fazla oldu. Bu sistemlerin bu kadar hızlı değişimi hem öğrencide hem de öğretmende motivasyon düşüklüğüne yol açıyor. Eğitimin paydaşları var. Öğretmenler, öğrenciler, sivil toplum kuruluşları ile görüşüp topluma kabul ettirilip öyle yapılması gerekiyor. Eğitim böyle hoyratça kullanılamaz.

Zülküf Güneş:  12. Sınıf ve 8. Sınıf öğrencilerini çok yakından ilgilendiren ve uzun süre sonuçlandırılamayan bir karmaşası oluştu. Döneme başlarken TEOG’la başladılar uzun süre hazırlanacakları bir sınav olmadı bir kargaşa ortamının içinde buldular kendilerini. Takvimin çerçevenin hazırlanması çok gecikti. Çocuklar birçok konuda mağduriyet yaşadı. Bu anlamda çocuklar motivasyon kaybettiler ve bu belirsizlik bir başarısızlığa yol açtı.  

Öğretmenler aynı kurum altında ücretli, kadrolu, sözleşmeli diye  farklı sıfatlara sahipler, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yunus Memiş: öğretmen, öğretmendir öğretmenin sözleşmeli, kadrolu, ücretli diye bir ayrımı olamaz. Dolayısıyla ilk günden beri bu uygulamaya karşı çıkıyoruz. Hepsinin kaldırılıp kadrolu öğretmenin getirilmesi gerekir. Alternatif olarak en baştan bir öğretmene bir bölgede 5 yıl çalışma şartı getirilebilir.  Öğretmen açığı ile ilgili de şunu söyleyebiliriz yılda 20 bin alıyorsa bunun 40 bine çıkarılması gerekiyor.

Zülküf Güneş: biz sendika olarak bu tanımlamalara kökten karşıyız. Bu arkadaşlarımızın hepsi aynı üniversitelerden mezun oldular ve yaptıkları iş de aynı. Aldıkları ücretler ve sosyal haklar açısından birbirleri arasında uçurumlar var.  Bu tanımlamaların olması öğretmen arkadaşlarımızın psikolojisini çok ciddi anlamda etkiliyor. Özellikle sözleşmeli öğretmenliğin derhal kaldırılmasını bozabilecek uygulama. Aynı öğretmenler odasında iş yeri barışını bozduğu aşikârdır. Sosyolojik olarak bu insanların arasında ayrımcılığa ve infiale neden oluyor. Öğretmenin mesleki statüsünü saygınlığını zedeledi bu uygulamalar. Ataması yapılmayan öğretmenlerin mağduriyetlerinin de bir an önce giderilmesi gerekiyor. Dünyanın bir çok ülkesinin nüfusundan daha fala eğitim sayısı mezunu var.  Üniversitelerin de gerçekçi planlamalar yapması gerekiyor ihtiyaca göre öğrenci kontenjanları belirlenmelidir.

Yeni Milli Eğitim Bakanı’nın eğitim camiasından olmasının sizdeki yansımaları nelerdir *

Yunus Memiş: Eğitim kökenli olması bizim için büyük bir şans. Belirli kriterle, tabulara takılmadan çalışmasını bekliyoruz.  Türkiye’de sahadaki normları göz önüne almalıdır bunu yaparsa başarısı çok yüksek olur. Toplumu bütünleştirici bir anlayışı olacağını düşünüyoruz.  Bakanlık’taki uygulamaların eksiklileri giderilirse, öğretmenleri seven ve değer veren bir bakan olacağını işaretlerini görüyor bunu heyecanla karşılıyoruz.

Zülküf Güneş: bakanın eğitim kökenli olması bizim için olumlu bir gelişmedir sahayı bildiğini, öğretmenler odasının atmosferini gördüğünü ,ve öğrencilerin sorularını daha gerçekçi bir gözle göreceğine inanıyoruz.. Bildiğiniz gibi daha önce savunma bakanı milli eğitim bakanlığı yapmıştı. Bu toplumun tüm kesimlerinin taleplerini alıp her görüşten insanı kucaklayabilecek ve uzun soluklu olacak bir eğitim sistemi bekliyoruz.  Bakandan bilimsel, akılcı Güney Kore ile Norveç’le, Finlandiya ile yarışacak bir eğitim sistemi beklentimiz var. Umarım herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi yapmadan cemaat ve dini örgütlerden uzak olmasını ve eğitim seviyesini en üst seviyeye taşımasını temenni ediyoruz.

Yeni eğitim öğretim yılından beklentileriniz nelerdir?

Yunus Memiş: Biz kasım ve aralık aylarında Diyarbakır’da eğitim problemleri ile ilgili bir çalıştay yapmayı hedefliyoruz bunu yaparken eğitimcilerin, esnafın, mahallelinin de dâhil olduğu bir çalıştay hayal ettik ki en yüksek verimi alalım. Bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını istiyoruz. Genel temennimiz öğretmen ayrımın son bulması, bölge tazminatının verilip öğretmenlerin uzun bir süre burada kalmasını istiyoruz. Okul ortamının en hijyenik şekilde olmasını bekliyoruz ve takipçisi olacağımızı da kamuoyuna bir kez daha deklare ediyoruz.

Zülküf Güneş: Dönemin adalet bakanı tarafından tedbir amaçlı ihraç edildiği söylenen öğretmenlerin soruşturmalarının bir an önce sonuçlandırıp mağduriyetlerin ortadan kaldırıldığı bir sene diliyoruz. Ki bu öğretmenlerin içinde intihar eden, hamile olup çocuğunu kaybeden, kalp krizi geçiren Ege’nin sularında aileleriyle boğulan meslektaşlarımız vardı. Öldükten sonra suçsuzluğu göreve iadesi verilen öğretmenler vardı. Bu OHAL komisyonundan beklentimiz bir an önce hızlı bir şekilde karar verilerek tazminatlarıyla birlikte işlerine iade edilmesini bekliyoruz.  Öğretmen maaşlarının da yaşanabilir bir ücretle ücretlendirilmesini bekliyoruz. Ayrıca yeni eğitim ve öğretim yılının 20 milyona yakın öğrenci ve öğretmene hayırlı olmasını diliyoruz. Yeni bakana da görevinde başarılar diliyoruz.