‘Demokrasisinin İstikrarı İçin Etkin Vatandaş ve Sivil Toplum Katılımı Şart’

Bünyesinde 279 sivil toplum örgütü bulunan Denge ve Denetleme Ağı (DDA), 'Türkiye Demokrasisinin İstikrarı için Etkin Vatandaş ve Sivil Toplum Katılımı Şart' vurgusuyla bir çağrı metni yayınladı. Metinde, sistem reformu ve parlamenter sistem tartışmalarına sivil toplumun ve yurttaşların etkin katılımının sağlaması işaret ediliyor.

DDA’nın yayınladığı metinde, Türkiye’nin özellikle son 20 yıldır yoğun bir hükümet sistemi tartışması içerisine girdiği, 2017 yılında gerçekleştirilen halk oylaması sonrası başkanlık sistemine yaklaşan bir sisteme geçilmesinin ardından sistemin aksayan ve sorunlu yönlerine karşı muhalefet partilerinin güçlendirilmiş parlamenter  sistem önerilerini somutlaştırdığı hatırlatılıyor. Benzer şekilde iktidar partisinin de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin reformunu da içeren bir yeni anayasa yazım sürecini başlattığı belirtiliyor.

‘Katılımcı, Oydaşmacı, Sivil Bir Anayasa İhtiyacı Türkiye’de Varlığını Koruyor!’

DDA, tüm aktörlerin farklı açılarda olsa bile denge ve denetleme sistemini tesis etmeye yönelik yaptıkları ortak vurguya dikkat çekiyor ve “katılımcı, oydaşmacı, sivil bir anayasa ihtiyacı Türkiye’de halen varlığını koruyor” tespiti yapıyor: “Hükümet değişikliği ya da reform öneri çalışmalarını yakından incelediğimizde, köklü anayasa değişikliği gerektiren bu çalışmaların katılımcı bir perspektif ve yöntemle ilerlemediğini gözlemliyoruz. Her ne kadar siyasi partilerin kendileri, uzman ve sivil toplum görüşlerini zaman zaman alsalar da, sürecin içerisinde etkin vatandaş ve sivil toplum katılımı son derece sınırlı kalmaktadır.”

Bu tespitlerden hareketle, bünyesinde 279 sivil toplum örgütünü barındıran DDA, bütün siyasi partilere, parlamenter sistem önerileri süreçlerinde etkin sivil toplum ve vatandaş katılımını dışlamayan, çoğulcu ve daha katılımcı bir perspektif izlemesi çağrısı yapıyor ve “Bunun Türkiye’de demokrasinin istikrar kazanması için yaşamsal olduğunu düşünüyoruz” diyor.

DDA’nın geçen yılın Aralık ayında düzenlediği Demokrasi Masası Buluşmaları’na STK ve medya kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, eski bürokratlar ve alanında uzman kişilerden oluşan 61 isim katılmıştı. Çalıştay sonucunda ortaya çıkan Denge ve Denetlemeli Bir Parlamenter Sistem İçin Temel Ölçütler Çalıştayı Raporunda somutlaşan 7 Adım ise şunlardı;

7 Adımda Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem

1- Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler Kanunu
Demokratik istikrar üreten bir parlamenter sistem için hem seçim sisteminde hem de siyasi partiler kanununda düzenlemeler yapılmalıdır. Çünkü yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı ve denge ve denetleme sisteminin sağlanmasında siyasi partiler ve seçim sistemi büyük önem taşımaktadır.

2- Adil ve Özgür Seçimler
Adil ve özgür seçimler demokrasinin gerekli fakat tek başına yeterli olmayan koşuludur. Seçimlerin adil ve özgür yapılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler seçimlerin her aşamasını kapsayacak nitelikte olmalıdır.

3- Bağımsız ve Tarafsız Yargı
Yasama-yürütme ilişkisinden bağımsız olarak bağımsız ve tarafsız yargı erkinin varlığı, hükümet sistemlerinin demokratik şekilde işleyebilmesinin yaşamsal koşuludur. Bu koşul, yargı organlarının oluşumunda yürütmenin rolünün çok sembolik seviyeye çekilmesi ile sağlanabilir.

4- Kanun Yapma ve Denetim Yönünden Etkin Yasama
Kanun yapma ve denetim yönünden etkin katılımcı bir yasama erkini kurgulayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemelerin başında siyasi parti ve seçim kanunlarında yapılacak düzenlemeler ve TBMM İç Tüzüğü ve ilgili kanunlarda yapılacak düzenlemeler gelmelidir.

5- Katılımcı, Şeffaf ve Hesap Verebilir Yerel Yönetimler
Merkezi idareyi dengeleme kapasitesine sahip etkin, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir yerel yönetimlere ihtiyaç vardır. Bunun sağlanması kapsamlı ve katılımcı mekanizmaların işletildiği bir yerel yönetimler reformu ile mümkündür.

6- Liyakat, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik 
Tüm kurumlarda birbirinin tamamlayıcısı ve ön koşulu niteliğindeki şeffaflık, hesap verebilirlik, liyakat ve etkinlik ilkelerinin hayata geçirilmesi için etkin mekanizmalar ve yaptırımlar geliştirilmesi gerekmektedir.

7- Dezavantajlı Grupların ve Sivil Toplumun Aktif Katılımı
Başta kadınlar olmak üzere dezavantajlı grupların ve sivil toplumun daha aktif ve sorgulayıcı olması, karar alma süreçlerine etkin katılımlarını sağlayacak mekanizmaların özellikle yasama, yürütme ve yargı kurumları ve yerel yönetimler içerisinde kurgulanması gerekmektedir.

DDA’nın  Denge ve Denetlemeli Bir Parlamenter Sistem İçin Temel Ölçütler Çalıştayı Raporu’na buradan ulaşabilirsiniz.