‘Toplumsal Eşitlik Birimlerinin Salgın ve Afetlere Direnci Yetersiz’

Yereliz Derneği’nin hazırladığı 'COVID-19 Döneminde Toplumsal Eşitlik Birimleri ve Belediyelerin Kapsayıcılığı Raporu', pandemide kapsayıcılık çalışmalarının ve hak temelli kent hizmetlerin salgın ve afet durumlarına yeterli ölçüde dirençli olmadığı bulgusuna ulaşıyor. Rapora göre, belediye hizmetlerinin kapsayıcı politika ve uygulamalardan uzak olması, potansiyel hak ihlallerine kapı aralıyor. Ayrıca, STK’lar ile salgın öncesi çalışma yürüten belediyelerin pandemide daha ihtiyaç odaklı ve daha hızlı politika geliştirdiği gözleniyor.

COVID-19 Döneminde Toplumsal Eşitlik Birimleri ve Belediyelerin Kapsayıcılığı Raporu, pandemide kentte kapsayıcılığa ve kent haklarının uygulanmasına etkisini Türkiye’de Toplumsal Eşitlik Birimi kurmuş olan belediyeler kapsamında inceliyor.

Rapor, pandeminin dezavantajları grupların hizmetlere ve haklarına erişimini derinden etkilediği ve kendine özgü yeni sorunlar ortaya çıkardığını tespit ediyor. Toplumsal Eşitlik Birimi’ne sahip seçili belediyelerin politika ve uygulamaları ile bu birimlerin çalışmalarını, kentsel haklar için çerçeve oluşturan uluslararası ve ulusal metinler ışığında gözden geçiren rapor,  yerel yönetimler içinde eşitlik perspektifinden çalışan birimler olan Toplumsal Eşitlik Birimleri’nin pandemi dönemindeki performans, zorluk ve ihtiyaçlarını inceleyerek, birimlerin çalışmalarının geliştirilmesi için öneriler getiriyor.

Raporun ulaştığı ana bulgu, kapsayıcılık çalışmalarının ve hak temelli kent hizmetlerin salgın ve afet durumlarına yetersiz bir ölçüde dirençli olduğu yönünde.

Rapor, Toplumsal Eşitlik Birimlerinin bu direnç içerisinde önemli bir rol aldığını ancak genel olarak bakıldığında kent yönetimlerinin uluslararası hak çerçevesinin öngördüğü politikaların uygulanmasında yeterli performans göstermediğini tespit ediyor. Ayrıca rapor, Belediye hizmetlerini kapsayıcı politika ve uygulama üretiminden uzak olmasının, potansiyel hak ihlallerine kapı araladığına dikkat çekiyor.

Raporda yerel düzeyde karar alıcılara, Toplumsal Eşitlik Birimleri’ne, ulusal düzeyde karar alıcılara ve STK’lara yönelik politika önerileri de sıralanıyor.

Yerel Düzeyde Karar Alıcılara Yönelik Politika Önerileri
  • Eşitlik çalışmalarından sorumlu birimlerin afet, kriz ve acil durumlara hazırlık ve müdahale kapasiteleri artırılmalıdır.
  • Yerel Eşitlik Eylem Planları afet ve acil durumlara müdahale süreçlerini de kapsayacak şekilde hazırlanmalı ve mevcut planlar bu perspektifle güncellenmelidir.
  • Toplumsal Eşitlik Birimlerinin kurumsal pozisyonu gözden geçirilmelidir. Bu birimlere afete hazırlık ve afetle mücadele süreçlerinde kapsayıcılık süreçlerini planlama ve raporlama görevleri verilmelidir.
  • Sivil toplumla ilişkiler geliştirilmeli, afete hazırlık ve afet yönetimi süreçlerine sivil katılım mekanizmaları güçlendirilmelidir.
  • Kriz ve afetlere yönelik eylem planları hazırlanmalıdır.
Toplumsal Eşitlik Birimlerine Yönelik Politika Önerileri
  • Toplumsal Eşitlik Birimleri paylaşım, işbirliği ve koordinasyon ağları geliştirmelidir, afet ve kriz durumlarına uyarlanmalıdır.
  • Yerel Eşitlik Eylem Planlarında standartlar belirlenmeli, planlar afet ve kriz durumlarını öngörmelidir.
Ulusal Düzeyde Karar Alıcılara Yönelik Politika Önerileri
  • Ulusal politika metinlerinde yerel yönetimlere verilen sorumluluk artırılmalıdır.
  • Eşitlik ve kapsayıcılık çalışmaları yerel yönetim mevzuatına dâhil edilmelidir.
  • Dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalarda kamu kurumları arası koordinasyon ve veri paylaşımı artırılmalıdır.
  • Kapsayıcı kent yönetişimi için finansal kaynak yaratılmalıdır.
Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Politika Önerileri
  • Sivil toplum, yerel düzeyde eşitlik ve afete hazırlık ve müdahale süreçlerinde kapsayıcılık için savunuculuk çalışmaları yürütmelidir.
  • STK’lar ve hak savunucuları, afet ve kriz durumlarında eşitlikçi kent hizmetleri için ulusal düzeyde karar alıcılar, yerel yönetimler, siyasi partilere yönelik ve somut talepler içeren çalışmalar gerçekleştirilmelidir.
  • Her kentte Toplumsal Eşitlik Birimi kurulması, Yerel Eşitlik Eylem Planı yapılması, eşitlik çalışmalarının şeffaf şekilde raporlanması ve tüm bu konular için afet ve krizlere özel durumların gözetilmesine odaklanılmalıdır.
  • Sivil toplum faaliyetleri izleme, lobicilik, işbirliği ve savunuculuk gibi çeşitli yöntemler ile bütünsel olarak yürütülmelidir.

Rapora buradan ulaşabilirsiniz.