Çanakkale’de Sivil Toplum: Çeşitli ve Renkli

Sivil Sayfalar’ın European Endowment for Democracy desteği ile düzenlediği Sivil Toplum Haberciliği Eğitimlerinin son durağı Çanakkale idi. Kadın ve LGBTİ+ hakları, gastronomi, gençlik, kültürel miras ve sanat alanında faaliyet yürüten STK temsilcilerinin katıldığı eğitim, sivil toplumun renkliliği ve çeşitliğini yansıttı. Buna mukabil, STK’ların faaliyetleri ve sorunları da çeşitlilik gösterdi.

Sivil Toplum Haberciliği eğitimlerinin son durağı Çanakkale’de 28 Eylül 2021 tarihinde gerçekleşti. Yapılan eğitime Çanakkale’nin yanında Edirne ve Balıkesir’den de katılımcılar bulundu. Diğer kentlerdeki eğitimlerden farklı olarak yerel gazeteci katılımının olmadığı eğitimde, ilk kez tüketici hakları alanında çalışan bir dernek de yer aldı.

Gazeteci Evrim Kepenek eğitimde, Kazdağları’nı “sivil toplumun doğayı korumak için etkin mücadele yürüttüğü olduğu ve medyanın hak odaklı habercilik yaptığı” başarılı örnek olarak gösterdi. Kepenek, ekolojinin korunmasına benzer şekilde toplumsal ve siyasal düzeyde barış dilinin kurulmasında da sivil toplumun üstleneceği rolün domino etkisi yaratma potansiyeline dikkat çekti.

Eğitime katılan STK temsilcilerinin paylaştığı hususlar şunlardı:

Küçük yerlerde sivil toplum daha çok yüz yüze ilişkilerle ilerliyor, bu nedenle pandemi bizi kısıtladı.

Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği’nden (EKAMEDER) eğitime katılan Şahide Ağaoğlu:  “Türkiye’deki genel sorunlar ile Edirne’deki sivil toplumun sorunları ile benzer. Pandemide yan yana gelişler azalınca, sivil toplumda da faaliyetler aksadı. Çünkü küçük yerlerde sivil toplum daha çok yüz yüze ilişkilerle ilerliyor. Pandemide genel kurulların yapılamaması önemli bir sorun oldu. Pandemide online olanaklar artsa da kadınlara bireysel olarak ulaşmak zorlaştı. Ekonomik açıdan STK’ların gücünün olmaması, kadınların ekonomik olarak desteklenmesini zorlaştırdı, bu açıdan STK’ların gücü sınırlı kaldı.

Kadın hakları alanında farkındalık çalışmaları yaptığımız için, faaliyetlerimizi basın bültenleri yazarak yaymak istiyoruz. Hem bültenleri hem raporlarımız daha okunabilir kılmak ve haberimizi kendimiz hazırlamak için bu tür eğitimleri önemli buluyoruz.”

‘Yaptığımız İşlerin Çoğunu Görünür Kılamıyoruz Çünkü Bunu Yapacak Zamanımız Kalmıyor’

Edirne EKAMEDER’den katılan bir diğer katılımcı Hülya Bodur: “Pandemi sürecinde online toplantılar deneyim paylaşımları açısından büyük fayda sağladı. Ancak şunu vurgulamak isterim. Biz dernek olarak çok aktif ve yoğun çalışıyoruz. Mümkün olduğu ölçüde yerel medyaya haberleri kendimi hazırlayıp iletmeye çalışıyoruz. Ancak yaptığımız işlerin çoğunu haber yapmıyoruz çünkü bunu yapacak zamanımız kalmıyor. Faaliyetlerimizi haber yapmak ve yayınlatmak da emek gerektiriyor. Biz eşzamanlı 2-3 proje yürütünce, görünürlük konusuna eğilemiyoruz. Bizim görünür olmak gibi bir çabamız olamıyor çünkü faaliyetleri görünür kılmak için çoğu zaman emek veremiyoruz.

Polifonik Sanat ve Korolar Derneği’nden Pınar Özcan Antep: “Müzik dışında diğer sanat dalları ile bağlantımız var Çanakkale Barış Korosu olarak çeşitli kentlerde konserler veriyoruz, festivallere katılıyoruz. 6-7 yıldır turnelere çıkıyoruz. Pandemi süreci bizim de çalışmalarımızı aksattı.”

Bizim Avrupa-Europa Nostra Kültürel Miras Derneği ve Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği’nden Mine Bora Din: “Kültürel miras alanında faaliyetler yürütüyoruz. Çalışmalarımızın haberleştirilmesi için basın bülteni yazarken zorlanıyorum, burada bunun temellerini öğrenmek istiyoruz.”

Çanakkale’yi gastronomi alanında öncü bir kente çevirmek istiyoruz.

GastroKale Yöresel ve Etnik Mutfaklar Derneği’nden Bahadır Yasa: “Çanakkale Gastrokale Platformu’nun dernekleşmesi sürecinin ardından, üniversitede kurulan merkez ve Valilikte kurulan ilgili birimde yer alıyorum. Çanakkale’yi gastronomi alanında öncü bir kente çevirmek istiyoruz. Yerel üretici ve köylünün emekleri değerlendirsin, köylüler şehre taşınmak zorunda kalmadan kendi yerellerinde para kazansınlar istiyoruz. Ayrıca Doğal Yaşam Derneği Çanakkale temsilciyim. Köylerde yaşayanların iklim değişikliği konusunda bilgileri yok. Bu nedenle, kırsalda çocuklara iklim krizi konusunda eğitim vererek, büyüklere de konuyu öğretmeye çalışıyoruz.

Pandemide biz çok daha aktif olduk; Zoom toplantıları ile yurtdışı bağlantılarımızı artırdık. Burada benim yabancı dil bilgimin avantajı oldu. Finlandiya, Çin, ABD gibi ülkelerle yeni işbirlikleri kurduk. Doğal yaşam Derneği’nin AB ile ilişkiler koordinatörü olarak çeşitli projeler yürütüyoruz.

‘Pandemide LGBTİ+’lar Mücadeleyle Kazandıkları Haklarını Korumaya Çalışıyor’

Eğitime İstanbul’dan katılan ve katılımcıların en genci olan üniversite öğrencisi ve LGBTİ+ hakları aktivisti Ameda Murat Karakuzu: “Sivil Sayfalar’ı takip ediyorum ve LGBTİ+lar ve kadın mülteciler konusunda pek haber yayınlanmadığını fark ettim. Ben bu alanlarda gönüllük yapan biri olarak, ‘bu haberleri ben yazabilirim’ diye düşünerek bu eğitime katıldım.

Pandemide LGBTİ+’lar ailelerin yanında gitmek zorunda kaldığı için baskı altında kaldılar. Aile evlerinde tacize maruz kalıyorlar; pandemi nedeniyle işten çıkarmalarda da mağdur oldular. Kadın LGBTİ+lar evlenmeye zorlandılar. Eğitim haklarından mahrum kaldılar. Cinsel yaşamları büyük bir sorun haline geldi. Pandemi süreci genel olarak, tüm LGBTİ+ bireylerin direniş ve mücadeleyle kazandıkları haklarını kaybetmeye başlamalarına neden oldu. Nefret suçları arttı. Elimizden alınmaya çalışılan hakları korumaya çalışıyoruz.”

Çanakkale 18 Mart Üniversite’sinden Süha Parmaksız:  “İzmir Göçmen ve Dayanışma Derneği’nden çalışıyordum, Çanakkale’de üniversitede yeni göreve başladım. İzmir’deki faaliyetlerin bu kente aktarılması için çalışma yapmayı planlıyorum.”

Eğitime Balıkesir’den katılan Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Balıkesir Şube Başkanı Kemal Büyükışık: “Balıkesir sivil toplum açısından zengin bir kent. Biz tüketicilerin doğru gıdaya ulaşması için çalışıyoruz. Evrensel tüketici haklarını savunuyoruz. Okullarda eğitimler ve kentte çalıştaylar düzenliyoruz. Derneğimizde hasta hakları, eğitim ve sağlık gibi 8 farklı konu alanında faaliyet gösteriyoruz. Faaliyetlerimizle basında nasıl daha çok yer alabileceğimizi öğrenmek istiyoruz.”

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Recai Yıldırım: “TÜKODER, Türkiye genelinde 46 şubesi bulunan bir dernek. Biz kamu ile yakın işbirliği içinde olan bir STK’yız. Ticaret Bakanlığı ile proje geliştiriyoruz. Ürün denetimi ve ürün kalitesinin artması için kamu ile işbirliği yapıyoruz. Tüketici Hakem Heyetine bir STK temsilcisi de biz gönderiyoruz.”