15 STK’dan Ortak Açıklama: ‘Onay Yetmez; Emisyon Azaltım Hedefi Belirlenmeli’

Türkiye 6 yıl sonunda Paris Anlaşması’nı resmen onayladı. TBMM'de anlaşmanın onaylanmasının ardından iklim alanında çalışan 15 STK ortak açıklama yaptı: 'Türkiye’nin 2053 net sıfır taahhüdünü gerçekleştirebilmesi için kısa vadeli iklim ve iddialı emisyon azaltım hedefleri belirlemesi gerekiyor.'

Türkiye, iklim değişikliği ile mücadele amacıyla ülkelerin ortak hareket etmelerini hedefleyen Paris Anlaşması’nı 6 Ekim 2021 akşamı TBMM’de onayladı. 191 ülkenin taraf olduğu Anlaşma; küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı ve bu doğrultuda, 2050 yılına dek sera gazı emisyonlarının sıfırlanması için ülkelerin ortak çalışmasını teşvik ediyor.

Türkiye’nin İklim Politikasında Yeni Bir Dönem Başladı

Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasının ardından iklim değişikliği alanında çalışan 15 STK’nın yaptığı ortak açıklamaya göre, Türkiye’nin 2053 net sıfır taahhüdünü gerçekleştirmek için iddialı emisyon azaltım hedefleri koyması gerekiyor. Bu hedefe yönelik ilk adım ise kömürden ve kömüre dayalı enerji politikalarından çıkmak.

İklim değişikliği konusunda çalışan imzacı kurumlar, Türkiye’nin Anlaşmaya taraf olmasının olumlu bir adım olduğunu belirtiyor ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefinin benimsenmesiyle Türkiye’nin iklim politikasında yeni bir dönem başladığını vurguluyor.

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz” açıklamasını yapmıştı. Bu taahhüde ve 2053 hedefine ulaşmak için ise Türkiye’nin kısa vadede emisyon azaltım hedeflerini belirlemesi ve enerji başta olmak üzere sanayi, ulaştırma, bina, tarım, atık ve doğal varlıkların kullanımı konularında yeni eylem planları hazırlaması gerekiyor.

Sera gazı emisyonlarının azaltımı için öncelikle, Türkiye’nin 2053 yılına kadarki süreci kapsayacak kısa vadeli iklim hedefleri belirlemesi gerekiyor.

Türkiye, dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada ve kişi başı emisyonları her gün artıyor. Sera gazı emisyonlarının azaltımı için öncelikle, Türkiye’nin 2053 yılına kadarki süreci kapsayacak kısa vadeli iklim hedefleri belirlemesi gerekiyor. Bu çerçevede, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefiyle uyumlu bir politika geliştirebilmek için, halihazırda sera gazı emisyonlarında artıştan azaltımı öngören Ulusal Katkı Beyanı’nı diğer ülkeler gibi gözden geçirmesi ve daha iddialı emisyon azaltım hedefleri sunması bekleniyor.

Sera Gazı Emisyonlarının Azaltımı İçin Kilit Sektör: Enerji

Türkiye’nin yeni iklim politikası doğrultusunda sera gazı emisyonlarının azaltımı için yeni eylem planlarının hazırlanacak sektörler arasında, iklim değişikliğine en büyük etkiye neden olan enerji sektörü başta geliyor. Türkiye’nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkması, mevcut fosil yakıt destek ve teşviklerini sonlandırması ve tüm kamu kaynaklarını güneş ve rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımlarına, bunun için gerekli altyapı çalışmalarına ve tüm kesimleri kapsayacak adil dönüşüm planlarına ayırması öncelikli konular olarak ortaya çıkıyor.

Hükümetin yeni iklim politikası dahilinde ilk adım olarak yeni kömür santrali yapılamayacağını taahhüt etmesi önem kazanıyor. 2053 yılında net sıfır emisyona ulaşmak için yeni kömür yatırımlarının yapılmaması gibi bazı önemli kilometre taşlarının bugün belirlenmesi gerekiyor. İklim politikasında yeni bir döneme giren Türkiye’nin, geçtiğimiz hafta yeni kömürlü santrallerinin inşaatını durdurmayı amaçlayan “Yeni Kömür Santrali Yok Sözleşmesi” gibi girişimlerin izinde “yeni kömür yok” hedefini mutlaka taahhüt etmesi gerekiyor.

Bilimsel araştırmalar, Türkiye’nin aktif bir iklim politikası yürütmesi halinde milli gelirinin %7 artacağını gösteriyor.

Türkiye’nin fosil yakıtlardan uzaklaşmasına ek olarak, iklim değişikliğiyle mücadele için atacağı her adım, istihdam, temiz hava, teknolojik gelişim gibi faydaları da beraberinde getirecek. Bilimsel araştırmalar, Türkiye’nin aktif bir iklim politikası yürütmesi halinde milli gelirinin %7 artacağını gösteriyor.

Ortak Açıklama Yapan STK’lar
  • 350.org
  • Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
  • CAN Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı)
  • Doğa Derneği
  • Doğa Koruma Merkezi
  • Ege Orman Vakfı
  • Genç Düşünce Enstitüsü
  • Greenpeace Akdeniz
  • İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD)
  • Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal)
  • Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA)
  • TEMA Vakfı
  • WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
  • Yeşil Düşünce Derneği
  • Yuva Derneği