Nükleer Karşıtları Renas ve Toros’dan ‘Unsmile’ Çıkartması

Caretta Ekolojik Ahval’de bu hafta nükleer karşıtı iki genç aktivistten 2. Circular Çevre ve Sanat Etkinliği için hazırladıkları “Unsmile” çıkartmalarının hikayesini dinliyoruz. Programda 2009 doğumlu Yusuf Renas Kurtuluş ile Uğur Toros Levent’in 'nükleer santralli bir dünya canlıları sadece üzer, yüzlerde yayılması beklenen gülümsemeyi tam tersine çevirir' fikrinden hareketle tasarladıkları “Unsmile” projesi üzerinden nükleer karşıtı aktivizm konusunu masaya yatırdık.

Caretta’nın bu programında haber takibi yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta “2. Circular Çevre ve Sanat Sergisi”ni konuştuğumuz konukların arasında bulunan Bengisu Muazzez Kurtuluş’un program sırasında bilgisini ilettiği, 12 yaşındaki oğlu Renas ile arkadaşı Toros’un sergi mekanında gerçekleştirdikleri nükleer karşıtı etkinliğin detaylarını konuşmak üzere genç aktivistleri konuk ediyoruz bu hafta.

Heykel yapmakla ilgilenen Renas Kurtuluş ile basketbol oynayan, aynı zamanda sokak hayvanlarını düzenli olarak beslediğini belirten Toros Levent 6. sınıfa devam ediyor. Nükleer konusu ile ilkokul birinci sınıfa gittikleri dönemde aileleri ve televizyon aracılığı ile bilgi sahibi olduklarını kaydeden genç aktivistler ekoloji ve sanatı buluşturan Circular’a hazırladıkları “Unsmile” çıkartmaları ile katıldılar. Dünyadaki en çok bilinen “Smile” (Gülümseme) emojisini tersine çeviren “Unsmile” çıkartmasında gözlerin bulunması gereken yerde ise nükleeri betimleyen radyasyon simgesi yerleştirilmiş. Renas ve Toros böylelikle huzurlu, sağlıklı bir doğal çevre için nükleerin yer almadığı bir gezegen tasavvurunu öne çıkarma hedefi ile yola çıkmış. Unsmile çıkartması; tam tersi olduğunda, nükleerli bir dünyanın canlıları mutsuz kılacağı öngörüsünde bulunuyor. 

7- 9 Haziran tarihleri arasında Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 2. Circular Çevre ve Sanat Sergisi’nin açılışı sırasında “unsmile” çıkartmalarını dağıttıklarını ifade eden Renas ve Toros, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de kendileri ile kısa bir sohbetin ardından çıkartmalardan aldığını kaydetti.

Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı, Çernobil ve Fukuşima nükleer kazaları, radyasyon, nükleer santrallerin canlı yaşamına zararlı etkileri konusunda da bilgilerini paylaşan genç aktivistler, pandeminin ardından yeni yeni açılan okullarında ve dersanelerinde de arkadaşlarına ve öğretmenlerine çıkartma dağıttıklarını, onlarla da nükleerli bir dünyanın tehlikeleri hakkında konuştuklarını ifade ettiler.

“Savaş Olmasaydı Nükleer Silahlar da Yapılmayacaktı”

Nükleer dahil tüm çevre sorunlarının temelinde savaşın yattığını belirten Renas’ın bu konudaki görüşü şöyle, “Savaş en büyük sorun. Savaş olmasaydı nükleer silahlar yapılmayacaktı. Bunun için nükleer santral kullanılmayacaktı. Onun dışında savaş olmasaydı ülkeler arasında bir yarış olmayacaktı. Bu durum da yenilenebilir enerji kaynaklarından aldığımız ile yetinmemizi sağlayacaktı”

“Teneffüste Yürümek Bile Bana Yorucu Geliyor”

Pandemi tedbirleri kapsamında uzun süredir okullardan uzak kalmaları hakkında ne düşündüklerini sorduğumuzda Toros’un yanıtı oldukça ilginç oldu. Toros, sorumuzu “Üç gündür okullarımız açık. Ve bu üç günlük dönemde okulda teneffüs sırasında yürümek bile bana çok yorucu geliyor. Çünkü normalde odamda sandalyemde hareket bile etmiyor, masa başından kalkmıyordum. Şimdi teneffüsten böyle (nefes alıp veriyor tam bu esnada) geliyorum. Ve yaptığım tek şey ise dışarıda bir tur yürüyüp gelmek sadece” şeklinde yanıtladı.

Renas ile Toros’un nükleerin dışında program sırasında hakkında en fazla konuştukları konu ise son dönemde Marmara Denizi’ni kaplayan ve nasıl çözüm bulunacağına dair endişeler yaşanan musilaj ya da diğer adı ile deniz salyası oldu.