“Şiddetle Mücadelede En Büyük Hukuki Dayanağımız İstanbul Sözleşmesi’dir”

Diyarbakır Barosu, Türkiye’deki barolar ile eş zamanlı olarak İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin iptali için yürütmenin durdurulması talepli davasını açtı. Şiddeti önlemeye yönelik en büyük çatının bir gecede yıkıldığını söyleyen Diyarbakır Barosu Kadın hakları Merkezi’nden Avukat Aslı Pasinli, "Bir şeyi talep edebilmeniz için var olması çok önemlidir. Şiddetle mücadelede en büyük hukuki dayanağımız İstanbul Sözleşmesi'dir." diyor.

Diyarbakır Barosu Kadın hakları Merkezi’nden Avukat Aslı Pasinli, toplam 78 baronu dava açtığını, kadın kurumları ve diğer STK’ların da dava açacağını belirterek, milyonlarca kadının emeği, hakkı olan bu sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini ifade etti. 

Aslı PasinliAslı Pasinli, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için hayati olduğunu ve hayatlarının teminatı olarak gördüklerini belirterek,  “Bu sözleşme şiddetle mücadelede kullanılacak en önemli yol haritasıdır. İstanbul Sözleşmesi bizi şiddet uygulayan eski eşten, evli olduğumuz erkekten, babadan, abiden, patrondan, sokakta tanımadığımız taciz edenden korur. İstanbul Sözleşmesi kapsayıcıdır; ırk, dil, din, siyasi görüş, ulusal veya sosyal köken, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, engellilik, medeni hal veya başka bir statü nedeniyle ayrımcılık yapmaksızın korur.’’ diye konuştu.

Pasinli İstanbul Sözleşmesi’nin her alanda eşitliği ve kadınların haklarını savunduğunu vurgulayarak sözleşmenin kadınlar için her alandaki kazanımlarını şöyle anlatıyor: “Medya ve özel sektör olmak üzere, toplumu kadına karşı şiddetin bir insan hakları ihlali konusunda bilinçlenmeye çağırır. Eşitliğin ve ayrımcılıkla mücadelenin okul müfredatına eklenerek şiddete karşı farkındalığın erken yaşta kazandırılması gerektiğini söyler. Cinsel şiddet kriz merkezleri kurulmalı der. Ve şiddetin hiçbir gerekçesi olamayacağını, şiddetle mücadelede sıfır tolerans şiarıyla hareket edilmesi gerektiği vurgusunu yapar. Şiddet nasıl biter, şiddetle mücadelede toplumu nasıl dönüştürebiliriz, devlet mekanizmaları ne yapmalıdır sorularının tümünün cevabı İstanbul Sözleşmesi’ndedir.”

Pasinli, böyle önemli, kadınların emeği ve ödediği bedellerle kazanılan bir sözleşmenin feshinin bu mücadeleyi dayanaksız, kadınları korumasız bırakmak anlamına geldiğini belirterek, şiddetle mücadelede bütün argümanların alaşağı edilmesi ve yalnızlaştırılma anlamına gelmekte olduğunu vurguladı.

Bu sözleşmenin uygulanması için bütün makamları uygulama konusunda zorlama, itekleme haklarının ellerinde alınması olarak gördüklerini ekleyen Pasinli, fesihle beraber artık uygulanmasını isteyecekleri bir sözleşmenin olmaması anlamına geldiğini belirtti. 

Feshin davalarda işaret edecekleri adresin kaybolması anlamına geldiğini ve şiddet uygulayanlar için ‘meydan sizin’ demek olduğunu vurgulayan Aslı Pasinli, “Şiddeti engellemeye yönelik tedbirler alınması gerekirken bizim en büyük çatımız bir gecede başımıza yıkıldı. Bir şeyi talep edebilmeniz için ‘hakkın var olması’ çok önemlidir. Şiddetle mücadelede en büyük hukuki dayanağımız İstanbul Sözleşmesi’dir.’’ dedi.