Muğla’da 80’lerde Başlayan Çevre Mücadelesi ve “Doğal Sitler Doğal Kalsın!” Kampanyası

Türkiye’de Yerel Çevre Hareketleri dosyamıza Muğla ile devam ediyoruz. Muğla’da çevre hareketi, 1986-87 yıllarında Gökova’ya Kemerköy Termik Santrali yapımına karar verilmesi ile başlıyor ve çeşitli STK’ların kurulması ile çeşitleniyor. 2016’da 6 ilçenin katılımıyla oluşan Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi adına konuştuğumuz İstem Akkoyunlu, “Biz, yaşadığı coğrafyanın bozulmasını istemeyen yöre sakinlerinin yapması gerekeni yapıyoruz. Ekosistemimizi koruyoruz. Susmuyoruz ve hakkımızı arıyoruz.” diyor. Akkoyunlu, başlattıkları Doğal Sitler Doğal Kalsın Kampanyası’na destek çağrısında bulunuyor.

Muğla’da Gökova’ya Kemerköy Termik Santrali yapımına karar verilmesiyle başlayan çevre hareketi, Akyaka Yerel Yönetim Platformu, Gökova Akyaka Sevenler Derneği, Akyaka Dayanışması, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği kurulmasıyla genişliyor. 2016 yılında Muğla’da doğanın, ortak yaşam alanlarının korunması için tüm beldelerden yurttaş ve STK’ların katılımıyla kurulan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Menteşe, Bodrum, Gökova, Datça, Milas, Fethiye meclisleri olarak kentte çevre mücadelesi sürüyor. Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi adına İstem Akkoyunlu Muğla’da ve Gökova’da yerel çevre hareketinin dinamiklerini ve sorunları özetliyor.

Gökova’da çevre hareketiniz nasıl ve ne zaman başladı?

İstem AkkoyunluGökova’daki çevre hareketinin başlangıcına aslında ‘’Muğla Çevre Hareketi’’ başlangıcı demek daha doğru olacaktır. Çevre hareketimiz 1986-87 yıllarında Gökova’ya Kemerköy Termik Santrali yapımına karar verilmesiyle başlıyor. Termik santralin yapılacağı bölge olan Gökova Körfezi Türkevleri’nde köylülerin toprakları istimlak edilmeye başlanıyor. Köylüler direniyor. Direnişi çevreciler ve birçok STK destekliyor.  Böylelikle Muğla Çevre Hareketi filizleniyor.

2016 yılına kadar geçen sürede Akyaka Yerel Yönetim Platformu, Gökova Akyaka Sevenler Derneği (GAS-DER), Akyaka Dayanışması, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği (GEY-DER) kuruluyor. Çalıştaylar düzenleniyor, bölge biyoçeşitliliği konusunda araştırmalar yapılarak raporlanıyor. Akyaka’nın Yavaş Şehir olması gibi çok önemli oluşumlarla çevre mücadelesi sürdürülüyor. Akyaka’nın vizyonu belirleniyor. Gökova ve Akyaka Çevre Hareketi denildiğinde, her zaman isimleri anılan iki kişi var. Saynur Gelendost ve Heike Tholl Schmitz.. Selam olsun.

2016 yılında ise Muğla bölgesinde doğanın, ortak yaşam alanlarının korunması için tüm beldelerden bir araya gelen yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu bir ortak platform kurulmasına karar verildi ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) kuruldu. MUÇEP Meclislerden oluşan bir yapı. Bugün Menteşe, Bodrum, Gökova, Datça, Milas, Fethiye meclisleri olarak Muğla için çevre mücadelemizi veriyoruz.

MUÇEP Gökova Meclisi olarak şu andaki mücadelemiz ise geçtiğimiz eylül ayında başladı. Gökova Körfezi’nde yer alan ve sit derecesi düşürülen Gökova sulak alanına bir şirket konteynerler üzerinde 15 adet ahşap ev getirdi. Bununla da kalmayıp ahşap yürüyüş yolu inşa etti. Hemen akabinde, 13 Ekim 2020 tarihinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Akyaka İmar Değişikliği Planı’nın bir ay süre ile askıya çıktığını öğrendik. Bu imar değişikliyle Akyaka’da geri dönüşü olmayacak yapılaşma tehditleriyle karşı karşıya kalacağımızı gördük.

Akyaka İmar Revizyon Planı ile Akyakalıların kent hakkı gasp ediliyordu. Bu gelişmeler üzerine plan askıdayken hep birlikte harekete geçtik.

MUÇEPKamusal alanlarımız küçültülüyor, sahildeki 200 kadar ailenin tapulu evlerinin bulunduğu alan ellerinden alınıp, otel yapılması için “Özel Proje Alanı” olarak belirlenerek mülkiyet hakları ihlal ediliyor. Otel alanları yaklaşık altı katına çıkartılıyor. Başta trafik olmak üzere alt yapı sorunları tamamen çözümsüz hale getiriliyor. Yat limanı ve turistik tesisler planlıyor. Özetle, Akyaka İmar Revizyon Planı ile Akyakalıların KENT HAKKI gasp ediliyordu. Bu gelişmeler üzerine plan askıdayken hep birlikte harekete geçtik.

Siz neden bu hareketin içinde yer alıyorsunuz? Amacınız ne?

Bizlerin ortak amacı doğal ve kültürel varlıklarımızı korumak. Doğamızın tüm canlılara ev sahipliği yapmasını sağlamak ve aynı şekilde gelecek nesillere bırakmak. Yani olması gerekeni yapmak. Bölge ekosisteminin daha fazla bozulmaması için mücadele veriyoruz. Bu yüzden de yaşadığımız bölgeyi rant yapılaşmasına karşı savunuyoruz.

“Ekosistemimizi Koruyoruz. Sorguluyoruz. Susmuyoruz ve Hakkımızı Arıyoruz!”

Neler yaptınız? Hangi yol ve yöntemleri kullanıyorsunuz? Hukuki süreç ve diğer yolları denediniz mi? 

MUÇEPTüm canlı ve cansız varlıkları ile yaşadığı coğrafyanın bozulmasını istemeyen yöre sakinlerinin yapması gerekeni yapıyoruz. Ekosistemimizi koruyoruz. Sorguluyoruz. Susmuyoruz ve hakkımızı arıyoruz. Plan askıdayken Akyakalılar olarak 2 bine yakın ıslak imzalı dilekçemizi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ilettik. Eş zamanlı olarak CİMER üzerinden hem bizler hem de yurdun birçok yanından olduğunu tahmin ettiğimiz yaşam savunucuları ile birlikte şikayetimizi ilettik. 18 Kasım 2020 tarihinde Akyaka İmar Revizyon Planı için yürütmeyi durdurma talebi ile dava açtık. Gökova Meclisimizden arkadaşımız Serdar Denktaş davacı olarak, yine meclisimizden Av. Güzin Kurt davayı açtılar. Davaya müdahil olacak arkadaşlarımız için müdahale dilekçemizin metnini hazırlıyorlar.

Size destek olan STK’lar siyasiler ya da başka kurumlar var mı?

Mimarlar Odası Muğla Şubesi, Muğla Şehir Plancıları Odası ve Muğla Büyükşehir Belediyesi , Akyaka İmar Revizyon Planı askıdayken itirazlarını yaptılar. Konunun takipçisi olduklarını ve ÇSB’den gelecek olan yanıt doğrultusunda hukuki sürece başvuracaklarını beyan ettiler. CHP Muğla Milletvekilleri Burak Erbay, Mürsel Alban, Suat Özcan ve Süleyman Girgin de konuyu çok yakından takip ediyorlar ve bizlerle sürekli temas halindeler. İtiraza yanıt sürecinin sonunda, özellikle Akyaka İmar Revizyon Planı konusunu TBMM’ye gündem olarak taşıyacaklardır.

Medyada yer almak için bir çaba gösteriyor musunuz? Kampanyanızı yürütmek için neler yapıyorsunuz? Size yerel ve ulusal medyada yer veriliyor mu?

Elbette. Pandemi nedeniyle bu dönemde sahada kısıtlı olarak var olabiliyoruz. Bu yüzden de hem yazılı basın hem de sosyal medya hesaplarımızı etkin olarak kullanarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Yerel medyadan ciddi anlamda destek alıyoruz. Ulusal basına haberlerimiz yansıyor. Ama farkındalık için daha çok haber olmaya ihtiyacımız var.

Süreç nasıl ilerliyor? Talepleriniz nasıl karşılık buldu? Olumlu yanıt bulan talebiniz var mı? Yıllar içinde bir değişim gözlemlediniz mi?

Henüz sürecin başındayız. Hukuki sürelerin dolması ile beraber bir değerlendirme yapmak daha objektif olacaktır. Ama Akyakalılar olarak kararlıyız, sonuna kadar bu konunun takipçisiyiz ve peşini bırakmayacağız.

Kendi yereliniz dışında, ulusal düzeyde ve sesinizi duyurabiliyor ve destek alabiliyor musunuz?

Evet havuz medyası dışında, ulusal düzeyde destek alıyoruz.

Size yerel düzeyde ve ulusal düzeyde siyasi partilerin yaklaşımı ve desteği ne seviyede?

CHP Ula teşkilatlarından ve Muğla milletvekillerinden destek geliyor. Diğer muhalefet partilerinden henüz ses yok.

Doğal Sitler Doğal Kalsın Kampanyası

MUÇEP Kampanya

Eleştirel bir değerlendirme yaparsanız, Türkiye’de genel olarak çevre hareketini ve kendi yerel çevre hareketinizi nasıl değerlendirirsiniz? Sizce etkili yol ve yöntemler izliyor musunuz?

Türkiye genelinde, eğer bir bölgede-yerel düzeyde bir sorun varsa çevre hareketi devreye giriyor. Bu da doğal olmakla beraber, yeterli değil. Önceden öngörülü davranarak, mevcut iktidarın politikasını teşhir etmek ve kitlelerde farkındalık yaratmak gerek aslında. Belki tüm çevre hareketleri bunu biliyor ama hangi birine yetişeceklerini şaşırıyorlar. Kendi yapımızı, MUÇEP’i değerlendirecek olursak, bizler 2016 yılından bu yana doğal sit alanlarındaki değişikliklerin nelere yol açacağını anlatmaya çalıştık. Çok mücadele ettik. Ama elimizdeki veriler azdı. Datça’da açılan bir dava sonucu elde ettiğimiz güya “bilimsel raporları” değerlendirdiğimizde ve Sayıştay raporunun tespit ettiği uygunsuzluklar da kamuya açıklandığında elimiz daha güçlendi. Biz de tüm Türkiye de bu raporlar konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen kampanyamızı başlattık. Kampanya linkimize buradan destek verebilirsiniz.

Ne olmasını öngörüyorsunuz? Umutlu musunuz?

Konuyu yargıya intikal ettirdiğimiz için yargı sürecinin sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. Bu esnada bölgede herhangi bir kıpırdanma olur ise yerel halk, siyasi parti temsilcileri, STK’lar ve çevreciler olarak pandemi koşullarını dikkate alarak bölgede olacağız ve “dur” diyeceğiz.

Sizce, ne yapılırsa başarılı bir sonuç alabilirsiniz? Neye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsunuz?

Anayasanın 56. maddesi çerçevesinde, çevre hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. Tüm STK’lar, kurumlar ve vatandaşlardan destek bekliyoruz. Dayanışmaya çağırıyoruz.

 Eklemek istediğiniz başka bir husus var mı?

Kent, kentte yaşayanların kolektif sanat eseridir. Nasıl bir kentte yaşadığımız, nasıl estetik değerler, nasıl toplumsal ilişkiler, doğayla nasıl bir ilişki ve nasıl bir yaşam biçimi istediğimizi yansıtır. Akyakalılar sanat eserlerine sahip çıkmayı bilirler. Muğla Cennet Kalsın ve tüm coğrafyamıza daha fazla dokunulmasın. Anadolu medeniyettir. Bu kadim toprakların üstü inşaat firmalarına peşkeş çekilerek beton ile örtülmesin. Altı da maden şirketlerine arama izni verilerek delik deşik edilmesin.

Dosyanın diğer haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.