“Kıdem Tazminatında Fon Kabul Edilemez”

Gündemdeki Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi çalışmalarında en çok tartışılan konu kıdem tazminatında yapılmak istenen düzenlemeler oldu. DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal İş Sendikası Başkanı Adnan Serdaroğlu, kıdem tazminatında fon sistemine geçilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Yapılması gereken, kıdem tazminatı hakkını geliştiren düzenlemelerdir. Kıdem tazminatı için yasa hakimiyeti sağlanmalıdır. Yani bu hakkı vermeyen işverenlere yasal yaptırımlar güçlendirilmelidir” diyor. 

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ve özellikle yeni kıdem tazminatı düzenlemesi çok tepki aldı. Siz DİSK olarak uygulanması düşünülen sistemde neleri eleştiriyorsunuz? Öne çıkan sorunlar neler?

Adnan SerdaroğluBu meselenin iki boyutu var. İki önemli hakkı hedef alıyor bu düzenleme. Birincisi, evet kıdem tazminatıdır. Diğeri ise emeklilik hakkıdır. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi bu açıdan bir taşla iki kuş vurma girişimi aslında. Hem kıdem tazminatını fona geçirerek onu işçi için işlevsizleştiriyor hem de emeklilik hakkına yöneliyor.

Bakın, emeklilik hakkı piyasalaştırılmaya çalışılıyor. Oysa gerçek emeklilik sistemi devlet güvencesinde olan, yani sosyal güvenlik sistemi tarafından sağlanan emeklilik hakkıdır. Bu hak hem emeklilikte gelir güvencesi verir hem de sağlık güvencesi. Şimdi bu hakkı ulaşılamaz hale getirdiler biliyorsunuz. 65 yaşında emekli olacak insanlar. Önce bunu yaptılar, şimdi zaten emekli olamayacaksınız, biraz da finans tekellerine prim ödeyin, oradan üç beş kuruş emeklilikte takviye olur diyorlar. Bu tam bir aldatmaca. Yani soygun. TES de BES de bir emeklilik sistemi değildir. Bir soygun düzeneğidir.

Kıdem tazminatının fona devredilmesi, işçilerin hayatını doğrudan etkileyen bazı ayrıntılar içeriyor. Bu sistem devreye girdiğinde ne gibi somut sorunlar işçilerin karşısına çıkacak? Yani halihazırda alıştığımız kıdem tazminatı sisteminde elde edilen kazanımların hangileri kaybedilecek? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı pakette kıdem tazminatını ilgilendiren iki düzenleme var. Birincisi TES, ikincisi 25 yaş altı 50 yaş üzeri işçilerin belirli süreli hizmet sözleşmeleriyle çalışmasını yaygınlaştırmayı amaçlayan düzenleme. Biz iki tehlikeye de dikkat çektik.

TES, kıdem tazminatının fona geçirilmesi anlamına geliyor. Bu olursa işçiler, kıdem tazminatlarının üçte birine ulaşamayacak. Yani alamayacaklar. Basına yansıyan detaylara göre böyle. Fondaki parayı almak neredeyse imkansız. Ayrıca fon sistemi kıdem tazminatının işçi için yararlı başka birçok fonksiyonunu da ortadan kaldırıyor. Mevcut haliyle eksikleri olsa bile kıdem tazminatı işten çıkarmada caydırıcı etki yaratıyor. İşten çıkarılan işçi için yeni iş bulana kadar ona önemli bir gelir kaynağı oluyor. Bunların hepsi ortadan kalkacak.

Diğer düzenleme ise, yani belirli süreli sözleşmelerin 25 yaş altı 50 yaş üzeri işçiler için yaygınlaştırılması girişimi, kıdem tazminatının bu yaş grubu işçiler için tümüyle ortadan kalkması anlamına gelecek. Belirli süreli sözleşme istisna sözleşmesi. Her durumda yapılamıyor. Ve bu sözleşmeyle çalıştırılan işçilerin ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, işe iade davası açma hakkı bulunmuyor. Bu sözleşmedeki sınırlandırmalar kaldırılırsa işçiler büyük hak kaybı yaşayacaklar.

2022 yılında uygulamaya sokulması planlanan sistemin içeriği oluşturulurken işçi hakları için çalışan STK’larla, işçi birlikleriyle, işçilerle bir konsensus yapıldı mı? İşçi haklarının gözetildiğini, taleplerin muhatap bulduğunu düşünüyor musunuz? Nasıl bir yol izlenmeliydi? 

İşçi kesimiyle herhangi bir mutabakat yok. Ama işveren örgütlerinin talepleri olduğunu biliyoruz. Gerek kıdem tazminatı fonu, gerek bahsettiğim belirli süreli sözleşmelerin yaygınlaştırılması konusunda işveren örgütleri hükümeti hep sıkıştırdı bugüne kadar. Şimdi ise hükümetin kendisinin de sıcak para kaynağına ihtiyacı olduğu için fon daha güçlü şekilde gündeme geldi. Ama işçi sendikaları, işveren örgütleri, bakanlık, toplanıp konuyu görüşmüş değil. Biz DİSK olarak Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisi’nin toplanmasını önerdik başından bu yana. Bu tip konuları “ben düşündüm, gündeme getirdim” diyerek yapamazsınız.

İşçilerle bir arada olan, onların sorunlarını ik ağızdan dinleyen bir konfederasyon olarak değerlendirirseniz; işçilerin yeni kıdem tazminatı düzenlemesinde mağduriyet olarak gördüğü, karşı çıktığı noktalar neler? Aynı şekilde bu düzenlemenin iyi buldukları noktaları varsa onları da paylaşır mısınız? 

Sürekli işçilerle birlikteyiz. Kıdem tazminatı konusunda önemli bir hassasiyet var. Öncelikle fon sistemine karşılar. İşçilerin beklentisi fon değil. Onların beklentisi kıdem tazminatını mevcut yürürlükteki sistemde sorunsuz alabilmek. Öncelikli alacak olması, ödeme yapmayan işverenlere yaptırım uygulanması. Bunu talep ediyorlar. 

Bu düzenlemeye karşı çıkıyorsunuz ve uygulanmamasını talep ediyorsunuz. Size göre asıl yapılması gereken düzenlemeler neler? İşçi haklarının koşulsuz gözetileceği, çalışırken ve emeklilikte her türlü güvencenin sağlanacağı çalışan merkezli bir sistem neleri içermeli? 

kıdem tazminatıSöylediğim gibi, kıdem tazminatında fon kabul edilemez. Belirli süreli sözleşmelerle kimi işçi kesimlerinin kıdem tazminatının ortadan kaldırılması da. Yapılması gereken kıdem tazminatı hakkını geliştiren düzenlemelerdir. Kıdem tazminatı için yasa hakimiyeti sağlanmalıdır. Yani bu hakkı vermeyen işverenlere yasal yaptırımlar güçlendirilmelidir.

Kıdem tazminatında tavan uygulaması var. 12 Eylül’le getirildi. Kaldırılmalıdır. İşçiler, aldıkları ücret üzerinden kıdem tazminatı almalıdır. Kıdem tazminatı devlet güvencesinde olmalıdır.  Ve elbette şu andaki emeklilik sisteminin işçiler için sürdürülemez olduğu ortadadır. Sosyal güvenlik sisteminin sağladığı emeklilik hakkı ulaşılabilir hale getirilmeli, emeklilikte gelir güvencesi sağlanmalıdır.

Yapılması gerekenler bunlarken, işçilerin haklarını ortadan kaldıracak düzenlemelerle meşgul olmak memlekete yarar değil, zarar getirir.

Peki, bu konu genelinde yakın zamanda bizi hangi gelişmeler bekliyor? 

Kıdem tazminatını konusu gündemden düşmeyecek. Böyle anlaşılıyor. Fonda ısrar, esnek çalışma biçimlerinde arayış sürecek. Patronlar ve hükümetler işçilerin bu haklarına el uzatmayı önümüzdeki günlerde de denecek. Görünen o. 

Biz bu konuda sözümüzü çok net söyledik. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Bu hakkın geriye gitmesine neden olacak her türlü girişime karşı DİSK olarak mücadeleden geri durmayacağız. Üretimden gelen güç dahil olmak üzere…