Şen Ailesi Su Kaynakları İçin Pedal Çevirecek

Son üç yıldır uzun tur bisikletçisi olan ve kızlarıyla birlikte 3 bin km üzerinde pedal çeviren İpek - Barış Şen çifti, 1 Temmuz – 1 Eylül arasında su kaynaklarına dikkat çekmek için başlattıkları “Hepşenler Göllerde” projesiyle Türkiye’deki doğal oluşumlu tüm göllerin etrafında bisiklet sürecek. Şen Ailesi tur kapsamında yaklaşık 50 gölün çevresinde toplam 2 bin 400 km yol kat edecek. Yolcuklarını “Hepşenler” adıyla sosyal medyadan paylaşan İpek ve Barış Şen, bisikletli hayatı ve 'Hepşenler Göllerde' projesini Sivil Sayfalar için anlattı.  

İpek Şen ve Barış Şen matematik öğretmeni evli bir çift. Ebeveyn olmadan önce İzcilik Federasyonu, AKUT, AÇEV, TEMA, Deniz Temiz Derneği gibi pek çok sivil toplum kuruluşunda yer alan Şen çifti, bir süre önce kızları 11 yaşındaki Duru ve 3.5 yaşındaki Deniz’in doğada daha fazla zaman geçirebilmesi için İzmit şehir merkezinden, Kandıra ilçesine taşınmışlar. Kızlarının okul dışındaki bilgilerle de donanmasını isteyen çift, onların dünya vatandaşı olarak yetişmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ifade ediyor. 

Deniz Şen

“Tüm Yollar Bisiklete Çıktı”

Çocukluk ve gençlik yılları bisiklet üzerinde geçen çift, önce üniversite sonra da iş yaşamıyla bisikletten uzaklaşmış. Evlendikten sonra İzmit’te bisiklet gruplarıyla turlara çıkan çift, küçük kızları Deniz doğduktan sonra hem yeni yerler görebilecekleri hem de spor yapabilecekleri aktiviteler ararken, tüm yollar bisiklete çıkmış. Böylelikle bisikleti tüm yönleriyle hayatlarına katmaya karar vermişler. 

Bisikletli hayatı “Bisiklet bir yerlere gidebilecek kadar hızlı ve yoldaki detayları yaşayabilecek kadar yavaş yol alarak dünyayı ve insanları keşfetmemizi sağlıyor” diye özetleyen İpek Şen, her yaz biterken bir sonraki yıl nereye gideceklerinin planlı olduğunu söylüyor: “Hem maddi imkanlar hem de manevi hazır oluşumuza göre birkaç yıllık planlarımız hep var. Hepsi hayal. Hayal kurmaya ve onları gerçekleştirmek için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Her turumuza bir proje olarak bakıyoruz. Kandıra köylerinde günübirlik gezerken bile ilçemizin turizmine nasıl katkı sağlar bu rota diye gezeriz.”

Zaman çizelgesi ve sürüş mesafesine her zaman yolun karar verdiğini söyleyen İpek Şen, “Biz sadece başlangıç ve bitiş zamanını belirliyoruz. Sonrasında yolda olmaya ve keyif almaya bakıyoruz. Her şeye açığız. Yolda rotamız ya da kalma sürelerimiz bile değişken. Beğendiğimiz bir yerde fazladan birkaç gün kalıyor ya da yorgunsak tüm gün dinleniyoruz” diyor.

Çocuk Gelişiminde Bisikletin Katkısı

Duru - Deniz ŞenÇocuklarla birlikte yolda olmayı “müthiş bir his” olarak tarif eden Barış Şen, “Sizinle birlikte bile olsalar bir araca kendi başlarına yön verdikleri için özgür hissediyorlar. Molaları, rotaları onlara danışarak yaptığımız için demokratik bir ortamda yetişiyorlar. Çocuklarla bisiklet turunun farkı çok molalı kısa mesafelerde yol almak. Bir de çok eğlenceli olmasıdır. Sizinle aynı yolu giderler ama farklı farklı şeyler görürler. Size heyecanla anlatırlar. Siz o zaman yaptığınız turun çocuğunuza faydalarının farkına varırsınız” diyerek bisikletin çocuk gelişimine katkısını anlatıyor. 

Hepşenler Göllerde projesinin amacını sorduğum İpek Şen, “2020 yılı konumuz Birleşmiş Milletlerin üzerinde anlaştığı 17 adet küresel kalkınma hedefi oldu. Bir Avrupa Birliği projesi hazırladık ama Covid-19 sürecinden dolayı yarım kaldı” diyor. İpek Şen, Birleşmiş Milletler’in 2030’a kadar sürdürülebilir kalkınma için 17 küresel hedefte anlaştığı konuları baz alarak 2020 yılında “Su yoksa barış yok” sloganıyla çıkacakları bisiklet turunu şöyle anlatıyor: 

“Hepşenler Göllerde projesiyle; ülkemizdeki doğal oluşumlu tüm göllerin etrafında bisiklet sürmeyi, uygun olan göllerin etrafında tam tur atmayı, her gölden koleksiyon için bir miktar su almayı, fotoğraf sergileri yapmayı, okullarda seminerler vermeyi, yolculuk hikâyeleri paylaşmayı ve alternatif turizm için bisiklet rotaları çıkarmayı amaçladık.”

“2020’de Suyu Takip Edeceğiz”

Tüm devletlerin büyük bir sınavla karşı karşıya kaldığı Covid-19 salgınıyla ülkelerin birbirlerinin maske ve sağlık ekipmanlarına el koyduğunu ve devletlerden oluşan birliklerin sorgulandığı dönemde en önemli konunun su olduğunu ifaden eden Barış Şen, “Küresel ısınma ve yanlış kullanım sonucu temiz, içilebilir su kaynakları sıkıntısı ortaya çıktığında daha büyük göç hareketleri ve ülkeler arası krizler yaşayacağımıza inanıyoruz. Bu sebeple önceki turlarımızı da suyun izinde gerçekleştirdik. 2020’de de suyu takip edeceğiz” diyor.  

Barış Şen projenin amaçlarını ise şöyle sıralıyor: 

“*Bisiklet binerek sağlıklı yaşam biçimlerini bireylere, ailelere, toplumlara kazandırmak, 

*Kızlarımızla sürerek cinsiyet ayrımcılığının, sosyal yapımızı kötü yönde etkilemesine karşı çıkmak, 

*Doğal su kaynaklarımız etrafında sürerek içme, sulama vb. kullanımlarda tasarrufun önemine dikkat çekmek,

*Bisikletin herkesin sahip olabileceği ekonomik ulaşım aracı olması nedeniyle eşitsizliklerin azaltılmasına katkı sağlamak,

*Çocuklarımız için sürdürülebilir şehirlerin ve yaşam alanlarının oluşturulmasına katkıda bulunmak,

*Temiz çevreci bir ulaşım aracını kullanarak karbon salınımına karşı küresel iklim eylemine katılmak,

Sosyal medya araçlarını kullanarak karada yaşam hedefine göre ekosistemlerimizin sürdürülebilir kullanılmasına ve biyolojik çeşitliliği korumaya çalışmak,

*Kirlilik ve aşırı avlanma gibi konularda medya araçlarını kullanarak su altındaki yaşama dikkat çekmek,

*Ailecek sürerek bireyler arasındaki bağları kuvvetlendirmek,

*Su kaynaklarımızı koruyarak tüm dünyada barışa bağlılığa sahip çıkmak.”

Şen AilesiTur projesine 23 Aralık 2019’da Sapanca Gölü’nün etrafından pedallayarak başladıklarını anımsatan Barış Şen, “Covid-19 süreciyle planlarımızı yenilemek durumunda kaldık. Öncelikle gerekli makamlardan izinlerimizi alıyoruz. Yazışmalarını yapıyoruz. Malzeme listelerimizi ve eksiklerimizi belirliyoruz. Kızlar büyüdükçe malzeme listelerimiz de büyüyor. Aile doktorumuzla görüşerek hastalık durumlarında kullanmamız gereken ilaçları temin ediyoruz” diyerek hazırlıklara dair bilgiler paylaşıyor. 

Her Göl, Sulak Alan, Ramsar Alanı, Şelale, Milli Park, Tabiat Parkı ve yol üzerindeki tarihi- turistik alanlar hakkında makaleler okuyup, videolar ve belgeseller izlediklerini söyleyen Barış Şen, “Günlük mesafelerimize göre konaklayabileceğimiz il ve ilçe merkezlerini belirleyip, kalınabilecek kamp, pansiyon ya da bizi misafir edecek dostlarımızı belirliyoruz. İklim koşullarını ve eşyalarımızın uygunluğunu tartışıyoruz. Yiyecek olarak yanımıza neler almamız gerektiğine karar veriyoruz. En güzel video ve fotoğraf açılarını konuşuyoruz. Nasıl bir belgesel serisi yaratacağımızı ve sonraki sergilerimizin söyleşilerimizin hayalini kuruyoruz” diyerek yol hazırlıklarını anlatıyor. 

“Salgınla Birlikte Bisiklet Farkındalığı Arttı ama Yeterli Değil”

Yüzyılın krizi olarak adlandırılan Covid-19 salgınının, küresel ölçekte öncelikleri hatırlattığını ifade eden İpek Şen, “Birçok can yitirilen bu dönemi pozitif yönden değerlendirmek akılcı ve sağlıklı bir yaklaşım olacaktır” diyor. 

Salgınla birlikte bisiklet farkındalığının arttığını ancak yeterli olmadığını kaydeden İpek Şen, “Yeterli altyapının olması, bisiklet yollarının yapılması, yol ve sürücü güvenliğinin sağlanması, herkesin güvenli bisikletlere ve gerekli ekipmana ulaşabilmesi, sürücülerin bilinç ve davranışlarının üst düzeye çıkarılması için daha çok adım atılması gerekli. Bazı ülkeler ve Türkiye’deki bazı iller bunun için gerekli adımları atarak bisiklet yolları ağını genişlettiler. Bu haberler bizim için çok sevindirici oldu. Ülkemizde bisiklet alımının desteklenmesi de gelecek için umut verici” diye devam ediyor. 

Şen ailesinin yolculuklarını buradan takip edebilirsiniz.