Ekonomik Kriz Medya Sektörünü de Vuracak

Ekonomik krizin medya sektörüne olan olan etkilerini Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, Haberin Var mı İnisiyatifi üyesi gazeteci Timur Soykan, mesleğini Deutsche Welle’de sürdüren Bahçeşehir  Üniversitesi İletişim  Fakültesinden Dr. Can Ertuna ile konuştuk.

Çok sayıda gazetecinin cezaevinde olduğu çoğu gazetecinin medya  sektöründe  iş bulamadığı için mesleğini yapamadığı, kağıt gazete satışlarının her geçen gün gerilediği, ilan gelirlerinin de düşüşte olduğu, basılı gazetelerin birer birer yayına son verdiği ve RSF’nin son paylaştığı verilere göre basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında  154. sırada olan Türkiye’de medya kurumları COVİD-19 salgının  yarattığı ağır ekonomik kriz  ortamında  ve alınan tedbirler sonucunda etkilenen sektörler arasında yer aldı.

“Önümüzdeki Dönem İşten Atmalar Yaşanabilir”

Gökhan DurmuşTürkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı (TGS) Gökhan Durmuş salgının tüm dünyada ciddi bir ekonomik krizi peşinden getireceğini belirterek, “Medyayı özellikle basılı medyayı etkinliğini sürdürürken vurdu. 65 ve 20 yaş gruplarına genel sokağa çıkma yasağı arkasından hafta sonları 31 ile gelen yasaklar gazetelerin tirajlarında ciddi bir erimeye sebep oldu. Resmi ilanlardaki düşüşlerde basılı medyanın ekonomik sıkıntıların içine düşmesine neden oldu. Önümüzdeki dönem işten atmaları da beraberinde getirecek gibi gözüküyor” dedi.

Bu salgın sonrasında  teknolojiyi daha fazla kullanan bir medya sektörümüzün olacağını belirten Durmuş, “Ülke normalleşmeye başladığında eski alışkanlıklarımıza dönmeden yenilenme sürecini tamamlamalıyız.Bu medya patronları açısından öncelikli olmalıdır. Evde  kaldığımız bugünlerde insana dokunmanın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anladık. Biz gazetecilerin normalleşen ülkede meslektaşlarımıza dokunarak çalışmayı, yan yana durmayı, sahip çıkmayı, dayanışma göstermeyi becerebilmemiz gerekiyor.Bunu yapabilirsek gazeteciler açısından her şey daha güzel olacaktır. Bizim gibi meslek örgütlerinin de buna hizmet edecek çalışmalar yürütmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Çok Sayıda Gazetenin Kapanacağı Günler Yakın”

Timur SoykanHaberin Var mı İnisiyatifi üyesi gazeteci Timur Soykan, salgının ilk ve en sert şekilde etkilediği sektörlerden birinin yazılı basın olduğunu belirterek, “Ben 8 yıl önce çalışmaya başladığımda Posta gazetesinin tirajı 600 bin civarındaydı. Bir ay önce işten çıkarıldığımda bu sayı 157 bine düşmüştü. Üstelik Posta, tiraj rakamlarıyla oynanmamış nadir gazetelerden. AKP yandaşı gazeteler yıllardır satış sayılarını gerçeğin 10 katı olarak gösteriyor ve kamu ilanları ve siyasi destekle yaşamaları sağlanıyor.” dedi.

İnternet nedeniyle büyük ve hızlı tiraj kaybı yaşayan yazılı basının Covid-19 salgınından sonra  Ayakta kalabilecek mi?’ sorusuyla karşı karşıya kaldığını belirten Soykan,  “Gazete okurlarının büyük kısmını, henüz internette haberlere bakacak kadar teknolojiye bulaşmamış yaşlılar oluşturuyor. Zaten bu nedenle gazetelerin ilk sayfaları emekli haberleri ile dolu oluyor. Sokağa çıkması yasaklanan bu yaş grubu mecburen internet haber mecralarına yöneliyor ve dijital çağın medyasını bugünlerde keşfediyor. Ayrıca hafta sonu sokağa çıkma yasakları yazılı basına ağır bir darbe oluyor. Tüm bunların sonucunda gazetelerin yaşaması için şart olan ilanlar da hızla dijital alanlara kayıyor. Yazılı birkaç gazete ilerleyen süreçte de ayakta kalacaktır. Zaten yılladır satmayan hükümet destekli medya da kamu kaynaklarını sömürerek devam edebilir. Ama çok sayıda gazetenin kapanacağı ve bayiden gazete alma alışkanlığının da büyük ölçüde yok olacağı günler yakın.” diye ifade etti.

Sosyal paylaşım sitelerinde bizzat tanıklığa dayalı bir şekilde yeni medya düzenin şekillendiğine ve internette para ödemeden alınan haber hizmetlerinin paralı hale geleceğine dair bir süreç yaşayabileceğimize dikkat çeken Soykan, ‘’Yazılı basın büyük yatırımlar gerektiren bir faaliyet. Dijital mecrada bu denli büyük yatırımlara gerek olmadan medya kanalları oluşturulabiliyor. İktidarın baskısı altındaki medyada kalamamış çok iyi gazeteciler de bu sayede toplum ile bağını kurabiliyor. Alternatif medya güçleniyor. Ancak daha önce dediğim gibi haber yapmak ucuz değil ve buna gerçeği topluma güçlü şekilde aktarma sorumluluğuna sahip gazeteciler bir çözüm bulmak zorunda. Türkiye’de gazetecilerin yapabileceği en faydalı iş, bağımsız, sahibi olmayan bir medya platformu oluşturmaktır. Dünyada bunun örnekleri var. Abonelik yöntemiyle ya da kolektif organizasyonlarla bu başarılabilir. Haber ve iyi gazeteciliğe toplumun desteğinin arttığı bir bilinç hızla gelişecektir.” diye  açıklamalarda  bulundu.

“Medya  Hem Ekonomik Hemde Teknolojik Sebeplerden Etkilenecek”

Can ErtunaMedyanın bu süreçten hem ekonomik hemde teknolojik sebeplerden dolayı etkileneceğine dikkat çeken Deutsche Welle’de mesleğini sürdüren ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Dr. Can Ertuna, gelirlerini yada sürdürülebilirliğini fonlar üzerinden sağlayan birçok kuruluşun bu süreçten olumsuz olarak etkilenebileceğini vurguladı

Pandemi döneminde kimi zaman skype bağlantısıyla haber merkezlerinden yada gazete merkezlerinden internet sayfası merkezlerinden bağlantı kurularak yapılan görüntülü mülakatları örnek  gösteren Dr. Ertuna, “Böyle bir teknoloji yaygınlaşırsa  başta canlı yayın ekipleri teknik ekiplerden tutun birçok kameraman ve muhabirinde zaman içinde işsizler ordusuna katılması söz konusu olabilecektir gibi  gözüküyor” dedi.

 Dr. Ertuna, “Yeni dönemde medya sektörüne yeni dahil olabilecek gazeteci adaylarınında sadece  iletişim fakültelerinden çıktıklarında sahip oldukları kuramsal gazetecilik ya da temel gazetecilik bilgisi değil bunun yanın sıra bazı teknik bilgilerle ürünlerini hem görsel işitsel alanda üretip hemde bunları yayına hazırlayabilecekleri hem de yeri geldiğinde bunları çeşitli farklı mecralarda yayınlayabilecekleri seviyede temel bazı teknik bilgilerlede donanmış olmaları gerektiğine” dair değerlendirmede bulundu.