BisiDestek, Evden Çıkamayan İzmirliler İçin Pedal Çeviriyor

İzmir'de gönüllü bisikletliler, 65 yaş üstü, engelli ve diğer özel ihtiyaç sahibi bireylerin günlük market alışverişi, ilaç temini gibi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla harekete geçti. “BisiDestek" ismiyle başlayan çalışmaları BisiKoop Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çelikörs ve çalışmanın bileşenlerinden BİSUDER Yönetim Kurulu Başkanı Caner Çetinkaya ve BUGEP adına Mustafa Karakuş ile konuştuk. 

İzmir’de yerleşik Bisiklet Kooperatifi BisiKoop, kentin resmi ve sivil kurumlarını ve gönüllü bisikletlileri sıra dışı ve hızlı bir koordinasyonla harekete geçirdi. Covid-19 salgınıyla ilgili BisiKoop, BUGEP, BİSUDER ve KARBİP ortaklığı ve Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı (SGP), İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi desteğiyle yürüttüğü “Bisikletli Kent İzmir” projesi kapsamını yeniden düzenleyerek “BisiDestek” alt birimini hayata geçirdi.

Bisidestek birimi fikri nasıl ortaya çıktı ve süreç nasıl ilerliyor?

Ahmet Çelikörs: Türkiye’nin tek bisikletliler kooperatifi olan BisiKoop, UNDP, GEF-SGP desteği ile başlattığı CitiesOnBike-İzmir isimli program kapsamında Birleşmiş Milletler ile öncelikle iklim değişikliği ile mücadele konusunda bisikletli ulaşımın geliştirilmesine yönelik İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi ile ortak faaliyetler yürütmektedir.

Salgından dolayı otoriteler tarafından yaşlı, engelli, vb. gibi dezavantajlı kesimin evden dışarı çıkmaması özellikle vurgulanmış ancak bu toplumsal kesimin dışarıdaki çeşitli ihtiyaçlarının (market alışverişi, çarşı işleri, vs.) nasıl karşılanacağı sorunu ortaya çıkmıştır. 

CitiesOnBike-İzmir programı kapsamında örgütlenen bisikletliler bu soruna hızla cevap vererek bu programın altında BisiDestek isminde bir proje geliştirmişlerdir. BisiDestek projesi, evinden dışarıya çıkamayan söz konusu dezavantajlı kesimin ev dışı ihtiyaçlarını bisikletli gönüllüler ile çözmeyi hedeflemektedir. 

Adı geçen kurumlarımızı takip eden İzmir’in tüm semtlerine dağılmış binlerce bisikletli bir kitleye sahibiz. Bu potansiyeli böyle bir dönemde dezavantajlı kesimlere destek amacıyla kullanmak, lokal olarak yakın etkili ve hızlı bir çözüm üreterek geniş bir sosyal fayda sağlayabileceğimizi öngördük.

Proje konusu bisikletli platformlarında paylaşılmış, olumlu geri dönüş üzerine gönüllü formu oluşturularak gönüllü başvuruları alınmaya başlanmıştır. Bisikletli platformlarında projenin gördüğü yoğun ilgi ve 3 gün gibi bir sürede gelen 120 adet başvuru üzerine kamuoyu açıklaması hazırlanmış ve medya ile paylaşılmıştır. Yerel ve ulusal medyada oldukça ilgi gören proje için aynı zamanda İzmir Valiliğine başvuru yapılmış, sayın İzmir Valisi tarafından olumlu karşılanmış ve gerekli yönlendirmeler yapılmıştır.

Projenin oluşturulmasından sonraki ikinci hafta içerisinde gönüllülere yönelik bir kılavuz çalışması yapılmış ve gönüllülere yönelik online eğitim çalışmasına başlanmıştır. Hukuki altyapısı tamamlanan ve ilk eğitim programını tamamlayan gönüllüler ile hızla çalışmalara başlamaktadır. BisiDestek gönüllüleri için gerekli malzemeler tespit edilip tedarik süreci başlatıldı. Gönüllü grubumuzun koordinasyonu Whatsapp üzerinde oluşturulan iletişim hattı ve çağrı merkezi üzerinden sağlanmaktadır.

Salgının sona ermesiyle çalışmalarınız başka bir destek faaliyetine evrilecek mi? Çalışmalarınızın sürdürülebilir olması yönünde planlarınız neler?

Bu insan ve gönüllü kaynağına sahip olmamız, farklı sosyal projeler ve iş fikirleri üreterek gelir eşitsizliği azaltmak, ihtiyaç sahiplerine fırsat yaratmak gibi çok geniş bir alanda perspektif yaratmaktadır. Bisiklet Kooperatifi olarak misyonumuz da bu yöndedir. BisiDestek Projesi, geliştirilerek iklim değişikliği, gibi ana başlıklarla proje olarak hazırlanıp ilgili organizasyonlarla iletişime geçilerek geliştirilecektir. Sürdürülebilirlik kavramı gönüllülerin bunu iş planı olarak kabul edebileceği iş planına evrilmesiyle gerçekleşebilir.

Biz yaptığımız destek sürecinin fosil yakıt tüketmeden, doğaya ve sağlığımıza dost bisikletlerle desteklemeyi daha manidar buluyoruz. Artık tüm dünyada algılar ve yaşam çok daha farklı bir algı boyutuna taşınmaktadır. Bu boyutta artık dünya ve sağlık için biraz daha yavaş bir yaşam ve sağlıklı bir dünya kazanma şansımız var. Bu aşamada Bisikletli Yaşam önemli bir unsur olmalıdır. Amacımız her noktada bunu geliştirmek olacaktır.

Bisidestek bileşenlerinden olan BUGEP ve BİSUDER’ in projeye dahil olma fikri nasıl ortaya çıktı ve süreç nasıl ilerledi?

Caner Çetinkaya: Gönüllülerin bulunması için sosyal medya ve internet sitelerinden form oluşturuldu. Formu dolduran gönüllüler bulundukları bölge, uygun olduğu saatler ve hangi alanda yardım edebileceğine yönelik bilgiler toplandı. Gönüllü havuzu oluşturulduktan sonra gerekli izinlerin alınması için İzmir Valiliğine başvuru yapıldı. Valilik ve kaymakamlıklar adına organizasyonu sağlayan Vefa Sosyal Destek Grubu’na yönlendirildik. İhtiyaç sahipleri sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabiliyorlar. Ayrıca belediye ve Vefa Destek oluşumu bizleri ihtiyaç sahipleri ile buluşturuyor.

Mustafa Karakuş: Yardım fikri karantina günleri başladığında oluştu. Kendi yakınlarımız ve yaşlılarımız dışarıya çıkamayınca onlara bisikletlerimizle yardım etmeye başladık. Bireysel yardımlardan esinlenen kampanya BUGEP ve BisiKoop – Bisikletliler Kooperatifi proje ekiplerinin bir araya gelmesiyle İzmir çapında bir yardım kampanyasına dönüştü.

Dayanışmanın önemini ve gerekliliğini bu dönemde birebir deneyimleyen, çalışmalarda aktif yer alan bisikletli gönüllülerinizden çalışmaya dair geri dönüşler nasıl?

Caner Çetinkaya: Virüs salgını insanları dışarıda olmaya biraz çekindirse de anketi dolduran 50 kişi kısa sürede gönüllü havuzunu oluşturdu. Gönüllüler ihtiyaç sahiplerinden çağrıları alanlar ve sahada bisikletleri ile destek verenler olarak ayrılıyor. İzmir içerisinde farklı bölgelerde bulunan gönüllüler gelen taleplere göre sorumlu oldukları alanlara hizmet veriyorlar.  Kişisel hijyen ve vatandaş ile sosyal mesafe kurallarına uyduklarından çekinmeden destek gönüllüğünü yürütüyorlar. İhtiyacı olanlara yardım etmenin verdiği gönül rahatlığını yaşadıklarını söylüyorlar. 

Yüksek risk grubunda sayılan yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olan, salgından korunması gereken bireyler için virüsün yayılımının önlenmesine yönelik pedal çevirerek destek olmak istiyoruz. Daha fazla gönüllü daha fazla insana ulaşmak demek. Sosyal medya hesaplarımızdan ulaşarak destek olabilirler. Ayrıca salgın sonrasında bu oluşum devam ettirilerek maddi kazanç elde eden bir işletme fikri ortaya çıktı.

Mustafa Karakuş: Gönüllülerin böyle bir iyilik hareketinin içinde oldukları ve katkı sağladıkları için çok mutlular. Farklı yaş ve meslek gruplarından arkadaşlarımız var. Tüm gönüllüler aynı amaç doğrultusunda bir araya gelmenin gururunu ve heyecanını yaşıyorlar.  Bu iyilik hareketi bisikletli gönüllüler tarafından zor zamanlarda birbirimize yardım etmek için düşünüldü. Yardım etmek hem yardım edene hem de yardımı alana iyi gelen bir duygu ve iyilik yaptıkça büyüyor. Karantina günlerinden sonra da bu projeyi sürdürmek ve ihtiyacı olanlara yardım etmeye devam etmek istiyoruz. 

Coronavirüsün çok hızlı bulaştığı ve yayıldığını, özellikle insandan insana solunum yolu, öksürme, hapşırma, dokunma, el sıkma, öpüşme, sarılma ile bulaşan virüs, insan temasının söz konusu olduğu çalışmalarda önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Gönüllü bisikletliler bulaşmaya karşı ne gibi önlemler alarak çalışmalarına devam ediyor?

Caner Çetinkaya: Gönüllülere saha desteğine çıkmadan önce ihtiyaç sahibi vatandaş ile nasıl diyalog kurulması gerektiği, alışveriş listesinin ve paranın nasıl alınacağı, alışveriş sonrasında malzemeleri ve parayı nasıl vereceği, fiziksel temasın olmaması, sosyal mesafenin korunmasına yönelik güvenlik bilgilendirilmesi yapılmakta. Gönüllüler için eldiven, maske, dezenfektan temin edilmiş durumda. 

Mustafa Karakuş: Gönüllü ekibimize danışmanlık veren acil tıp uzmanı Profesör Doktorumuz var. Ekibimizin ne gibi önlemler alması gerektiğini bize öğretiyor. Bu kapsamda, bisikletli gönüllü ziyarete gittiği yaşlı vatandaşın evinin kapısında 2 metre geride durarak konuşuyor. Maske, eldiven ve dezenfektan kullanıyor. Yaşlı kişinin isteklerini videoya kaydediyor ve onay alıyor. Para alışverişi sırasında dezenfektan küçük poşetler kullanıyor. Market alışverişini yaptıktan sonra ürünleri ağzı kilitli dezenfektan bir poşet içerisine koyup kapatıyor. Eve geri geldiğinde ürünlerin olduğu poşeti kapının önüne bırakarak geride bekliyor. Para üstünü aynı şekilde poşet içerisinde vatandaşa belirli bir mesafeye bırakıyor. Tüm bu işlemler sırasında “sosyal mesafe” her zaman korunuyor ve yaşlılar ile hiçbir şekilde temas sağlanmıyor.