YADA Vakfı Sivil Diyaloğun Güçlenmesi Kapsamında Çalışmalarını Sürdürüyor

09 Aralık 2019
YADA Vakfı’nın Avrupa Birliği desteğiyle yürüttüğü “Sivil Diyaloğun Güçlenmesi” projesi kapsamında yapılan Sivil Diyalog Atölyesi etkinlik serisi tamamlandı. Proje kapsamında yapılan ve bundan sonra yapılması planlanan çalışmaları YADA Vakfı’ndan Ceylan Özünel ile konuştuk. 

Sivil Diyaloğun Güçlenmesi projesi nedir? Bize biraz anlatır mısınız? 

YADA olarak, sivil toplumun etki kapasitesini artırmak üzere bir çok araştırma ve çalışma yürütüyoruz. Bu anlamda yaptığımız araştırmalardan çıkan bulgular doğrultusunda sivil toplumun hem karar vericiler hem de yurttaşlar üzerindeki etkisizliğinin en önemli faktörlerinden birinin hem kendi içinde hem de paydaşlarla olan diyaloğunun zayıflığı olduğunu gördük. Bu doğrultuda paydaşlar arası diyaloğun güçlenmesi üzerine bir dizi çalışmalar ve araştırmalar tasarlıyoruz. Sivil Diyaloğun Güçlenmesi projesinin ana hedefi de sivil toplum, kamu ve özel sektör diyaloğunun ve ilişkilerinin güçlenmesine, böylece sivil toplumun etkisinin artmasına katkıda bulunmak. 

Proje kapsamında ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? 

Proje kapsamında çeşitli araştırmalar ve etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Araştırma çalışmalarımızdan ilkine başladık. Diyalog Haritalama diye adlandırdığımız bu araştırma çalışması ile STK’ların hem kendi içinde hem de kamu ve özel sektörle kurduğu diyalog ve ilişki biçimlerini incelerken, diyaloğun kurulmadığı alanları ve nedenlerini de analiz ediyoruz. Bu doğrultuda bir masa başı çalışması yaparak, STK’ları çalışma alanları ve arka planlarına göre kümelendirdik. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden 100’den fazla STK ile derinlemesine görüşmeler yaptık. Araştırmanın bir parçası olarak şu ana kadar dört kez farklı şehirlerde farklı paydaşlarla bir araya gelerek Sivil Diyalog Atölyesi etkinliklerini düzenledik. İstanbul’da iki kez olmak üzere, Ankara ve Diyarbakır’da yaptığımız atölyelerde diyalog üzerine tartışmalar yürüttük. Atölye çıktılarına da Diyalog Haritalama araştırmamızın raporunda yer vereceğiz ve bu raporu mümkün olduğunca yaygınlaştırmaya çalışacağız.

Bu etkinliklerden biraz daha ayrıntılı bahsedebilir misiniz? Nasıl metodlar kullanıyorsunuz? 

Etkinliklerimizde oturma düzenini çember şeklinde yapıyoruz, böylece herkesin birbirini gördüğü, dinlediği ve katılımcıların aktif olarak tartışmalara katıldığı bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz. Sivil Diyalog Atölyesi etkinliklerinde önce sivil toplumun yaptığı tüm çalışmaları ve bu çalışmaların etkisi üzerine ortak bir tartışma yürütüyoruz. Atölyede yine ortak olarak üzerine konuşulan sorun ağacı çalışmamız oluyor. Burada da diyaloğu merkeze alarak, paydaşlar arası diyaloğun kurulamamasının kök nedenlerine iniyoruz.

Diyaloğun kurulamamasının etkileri üzerine tartışıyoruz ve katılımcıların önceliklendirdiği sorun alanları üzerine gruplara ayrılarak bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini tartıştığımız grup çalışmaları yapıyoruz. Atölyelerde kullandığımız metotları sürekli olarak geliştirmeye gayret ediyoruz.

Bu yüzden her atölyede farklı metodlar kullanabiliyoruz. Örneğin; son iki atölyede paydaşlar arası iletişim ve diyalog eksikliğinin sebepleri ve sonuçları üzerine yürüttüğümüz tartışmaları drama teknikleri ve oyunlaştırma metodlarıyla yaptık. Son atölyenin konusu sivil toplum ve özel sektör diyaloğu ve ilişki biçimleriydi. Sivil toplum ve kamuya ek olarak özel sektörü dahil ettiğimiz ilk atölyemizdi. Atölyenin öğleden sonraki oturumunda STK’lar ve özel sektör arasında yaşanan bazı gerilimleri vaka olarak katılımcılara verdik ve gruplara ayrılan katılımcılar birbirlerinin rollerine girerek, diyalog ve iletişimle bu vakaları çözmeye çalıştı. Dediğim gibi, konuya ve katılımcılara göre değiştirip geliştirdiğimiz bu tür farklı tartışma metotları kullanıyoruz.  

Proje kapsamında başka neler yapacaksınız?

Proje kapsamında STK’lara yönelik Sosyal Etki Odaklı İletişim ve Tasarım atölyeleri düzenliyoruz. İlk ikisini İstanbul ve İzmir’de yaptık. Önümüzdeki sene de Samsun, Ankara ve Diyarbakır’da üç atölye daha yapacağız. Bu atölyelerde de sosyal etki kavramı üzerine tartışarak, sosyal etki odaklı iletişim ve tasarım nedir, nedene önemlidir, nasıl bir sistemi, modeli olmalıdır bunları konuşuyoruz. Atölye katılımcılarından birkaç kurum ile devam ettirdiğimiz bir de sosyal etki danışmanlık çalışmamız var. Bu danışmanlık kapsamında danışmanlığı yürüttüğümüz STK’nın bir projesini veya genel kurumu ele alarak biz etki izleme sistemi kuruyoruz onlarla.  

Bunların dışında, geçtiğimiz yıl başladığımız Meydan buluşmalarına devam edeceğiz. Yine farklı temalarda ve arka planlarda STK’ları, kamu kurumlarını ve özel sektörü bir araya getirerek belli bir sorun, başlık altında tartışmalar yürüteceğiz. Önümüzdeki sene de yine proje kapsamında bir medya izleme araştırma çalışmamız olacak. Orada da sivil toplumun medyadaki görünürlüğünü analiz edeceğiz ve bir rapor yayınlayacağız.