Farklı Kimlik Ve Kültür Gruplarına Odaklanmak: Bir Arada Yașam: “Beraber Mümkün”

Yakın zamanda Meydan Buluşmaları'yla takip ettiğimiz YADA Vakfı şimdi sivil toplum için Bir Arada Yaşam: “Beraber Mümkün” isimli yeni bir buluşma düzenliyor. AB Başkanlığı tarafından uygulanan Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında yürüttükleri “Türkiye ve AB’de Sivil Toplum Kuruluşlarının Çokkültürlülük Yaklaşımının Güçlendirilmesi” projesi kapsamındaki bu programda farklı kimlik ve kültür gruplarının bir arada yaşam tecrübelerine odaklanmayı hedefliyorlar. Proje Koordinatörü Rumeysa Çamdereli ile programa dair konuştuk.

Mümkün programı nedir? Bize biraz anlatır mısınız?

YADA Vakfı olarak sivil toplumun farklı aktörleri arasındaki diyaloğun artırılması ve bu șekilde sivil toplumun daha etkili hale gelmesi için çalıșmalar yürütüyoruz. Tüm bu etkinliklerimizde hem çalıșma alanları hem de arka planları ve motivasyonları açısından oldukça farklı birçok kurumu bir araya getiriyor, birlikte müzakerenin ve hatta iș birliklerinin peșine düșüyoruz.

AB Bașkanlığı tarafından uygulanan Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında yürüttüğümüz “Türkiye ve AB’de Sivil Toplum Kurulușlarının Çokkültürlülük Yaklașımının Güçlendirilmesi” projesi kapsamında Bir Arada Yașam: “Beraber Mümkün” diyerek yola çıkıyor, farklı kimlik ve kültür gruplarının bir arada yașam tecrübelerine odaklanacağımız etkinlikler gerçekleştiriyoruz.

Bir arada yaşamın toplum içerisindeki farklı kültür ve kimlik gruplarının dahiliyetiyle, ortak bir yaşamın farklı katmanlarıyla birlikte tahayyül edilmesiyle mümkün olabileceğini düşünen sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesini, bilgi ve tecrübe paylaşımı yapmasını hedefliyoruz. Bu şekilde kendi tecrübelerinin farklılaşan ve ortaklaşan noktalarını görmeleri diyalog ve iş birliği için önemli bir zemin oluşturuyor düşüncesindeyiz.

Bu etkinliklerden biraz daha ayrıntılı bahsedebilir misiniz? Nasıl metodlar kullanıyorsunuz? 

Etkinliklerimizde konuşmacılarımız ya da dinleyicilerimiz yok. Çember şeklinde, tüm katılımcıların birbirini görebileceği bir düzende toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz. Tüm katılımcıların olabildiğince eşit ve aktif bir şekilde katılabilecekleri bir müzakere ortamı oluşturmak için farklı yöntemlerden yararlanıyoruz.

Bir araya geldiğimiz tema etrafında bu temaya uygun tanışma etkinlikleri, zihin haritası gibi birlikte düşünmeye teşvik eden yöntemler, katılımcıların günün içeriğini şekillendirebildikleri açık alan gibi yöntemler kullanıyoruz.

Her etkinliğe temaya uygun bir şekilde olabildiğince farklı çalışma alanlarından, farklı arka planlardan sivil toplum kuruluşlarını davet ediyor, her etkinliğin içeriğini de bu katılımcılara göre şekillendirmeye çalışıyoruz. 

Geçtiğimiz yıl Meydan adlı bir program yürütüyordunuz, arada nasıl benzerlik ve farklılıklar var?

Meydan Buluşmaları ve Meydan Atölyeleri devam ediyor, burada temel derdimiz sivil toplum kuruluşlarını bir konu etrafında bir araya getirmek, farklılıklarıyla bu konuya dair bakış açılarını paylaşabilecekleri bir zemin yaratmak. Manifestosunda da şu şekilde ifade etmiştik derdimizi:

Meydan, sivil toplum kuruluşları olarak, Türkiye’nin meselelerini keşfetmek, gündeme taşımak, çözüme dair seçenekler üzerine konuşmak, dinlemek, bildiğini anlatmak, öğrendiğini anlatmak ve biriktirebilmek için var.

“Bir arada yaşam: Beraber Mümkün” diyerek yola çıktığımız etkinliklerimiz de benzer bir zeminde kurguladığımız etkinlikler. Burada odak noktamıza farklı kültür, kimlik gruplarını odağımıza alıyoruz, sivil toplumun birlikte konuşacağı konu olarak merkezimize bir arada yaşamın kendisini alıyoruz. Farklı grupların yaşadığı ayrımcılık hikayelerini, bu hikayelerdeki gizli ve görünür olan yanları, buradaki ortaklıkları ve farklılıkları konuşarak bir arada yaşamın olanaklarını konuşuyoruz, sivil toplumun buradaki misyonunu ve iş birliğinin konuya muhtemel katkılarına dair birlikte kafa yoruyoruz.

Bu etkinliklerin çıktıları olacak mı, oluyor mu? Nasıl sonuçlar aldınız? 

Meydan etkinliklerinin çıktıları meydanda.org web sitemizde yer alıyor, yine “meydanda.org” isimli Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarında gerçekleştirdiğimiz etkinliklerin öncesinde ve sonrasında bu etkinliklerin genel çerçevesi ve çıktılarına yönelik paylaşımlarda bulunuyoruz.

“Bir arada yaşam: Beraber Mümkün” diyerek yola çıktığımız etkinliklerimize de daha yeni başladık. İlerleyen günlerde projenin web sitesi ve sosyal medya hesaplarını aktif hale getirip konuya dair ürettiğimiz farklı içerikleri paylaşıyor olacağız. Sivil Sayfalar’da da içeriklerimizi paylaşıyor oluruz zaten.

Biraz da YADA’nın gündeminden bahsedebilir misiniz? Gelecekte başka neler yapmayı planlıyorsunuz?

YADA’nın temel misyonu başta da ifade ettiğim üzere sivil toplum kuruluşları arasındaki diyalogu, iş birliğini güçlendirmek ve etkilerini arttırmak. Bu gündemler etrafında projeler üretmeye, bu alanda var olan durumu keşfetmeye, bilgi üretmeye, araştırmalar yapmaya ve uygulama çalışmalarıyla da adımlar atmaya devam edeceğiz, başka bir deyişle ilerleyen günlerde hem Meydan hem de Bir Arada Yaşam: Beraber Mümkün temalı buluşmalar, atölyeler düzenliyor olacağız.

Aynı zamanda, şu an yürüttüğümüz “Sivil Diyaloğun Güçlenmesi” isimli projede sivil toplum kuruluşları arasında diyalog ve iş birliğinin haritalanmasına ilişkin bir araştırma gerçekleştiriyoruz. 

Son olarak, farklı sivil toplum kuruluşlarına sosyal etki izlemeleri konusunda destek veriyoruz. Bu konuda da TAV ve İKV’yle ortak olarak yürüttüğümüz “AB İzleme Ağı” projesi kapsamında bir rehber kaleme alıyoruz. Bu rehberde de sivil toplum kuruluşlarına hem kendi çalışmalarını hem de hakkında çalıştığı konunun kendisini sosyal etki bağlamında analiz etmelerine imkân tanıyacak adımlar, bakış açıları paylaşmayı hedefliyoruz.