”Kadınların Birbirini Desteklemesi Bisikletli Yaşamı Mümkün Kılıyor”

2015 yılında 7 kadın tarafından kurulan ve gönüllülük üzerine faaliyet yürüten Bisikletli Kadın İnisiyatifi'nden konuştuğumuz Emel Sali, kadınların bisiklet konusunda birbirini desteklemesinin kadınlar için bisikletli yaşamı biraz daha hızlı büyüttüğünün ve mümkün kıldığının altını çiziyor.

Bisikletli Kadın İnisiyatifi, kurulduğu zamanlarda Facebook üzerinden faaliyete başladı. Bisikletiyle sosyal hayata katılmış olan veya katılmak isteyen kadınların ilgisiyle inisiyatif büyüyerek 6500’ü aşkın üye sayısına ulaşmış durumda. Sayılarının hızla artması ve etkinlikleri sebebiyle Facebook Liderler Topluluğu’nda dikkat çeken inisiyatif, bu projede dünyadan topluluk liderliğine seçilen tek bisiklet temalı topluluk oldu.

Bisikletli Kadın İnisiyatifi “Benim Şehrim Benim Bisikletim” projesi ile Türkiye’nin 7 bölgesindeki 7 şehirde bisikletli kadınlarla buluşarak hem şehir merkezinde bisiklet sürme etkinliği düzenledi hem de etkinlik sonunda kadınların bisiklet kullanmaları nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları konuştu. İlk ayağı Mersin’de olan proje daha sonra Diyarbakır, Eskişehir, Samsun, Bursa, İstanbul’ gittik ve son olarak da Van’da yapıldı. Van’da finali verilen proje ile ilgili görüştüğümüz inisiyatifin kurucusu ve aktif üyesi Emel Sali projenin amacının 7 şehirde bulunan kadınların bisikletli yaşama nasıl başladıklarını, nasıl sorunlar yaşadıklarını, günlük hayatlarında bir ulaşım aracı olarak bisiklet kullandıklarında nasıl tepkiler aldıklarını öğrenmek ve bu problemleri görünür kıldıktan sonra kadınlar olarak bunlara çözüm üretmek olduğunu belirtti.

Bisikletli yaşamın kolaylığını fark eden kadınlar bisikletten vazgeçmiyor. Kadınların bu konuda birbirini desteklemesi kadınlar için bisikletli yaşamı biraz daha hızlı büyütüyor ve mümkün kılıyor.

Sali, Türkiye genelinde tepkilere rağmen bisikletli kadınların olduklarını düşündüklerini ve 7 bölgede yapmış olduğukları etkinliklerde de böyle olduğunu gördüklerini söylerken; “Evet sorunlar yaşanıyor ama kadınlar bu sorunların üstesinden bir şekilde geliyor. Bisikletli yaşamın kolaylığını fark eden kadınlar bisikletten vazgeçmiyor.” Dedi.

Sali, bisikleti rutin bir ulaşım aracı olarak işe, alışverişe, gezmeye giderken kullanan kadınların eğitim seviyelerinin, kültürlerinin, yaşam biçimlerinin farklı olmasına rağmen ortak noktalarının dışarıdan gelen tepkileri önemsemeyen ve bununla baş etmeyi başarabilen kadınları olduğuna ve her bisikletli kadının çevresinde zamanla önyargıların kırıldığını ve gün geçtikçe bisiklet kullanan kadın sayısının arttığına dikkat çekti.

Kadınların trafikte yaşadığı sıkıntıların ancak kadınların kendilerini görünür kılma mücadelesi ile olabileceğini söyleyen Sali, “Kadınlar genelde trafikte kabul görmemek, varlıklarını gösterememekten muzdaripler. Ama görünürlük arttıkça araç sürücüleri buna alışıyor ve kornaya daha az basmaya, bisikletin yanından daha mesafeli geçmeye başlıyorlar. Bir de aile baskıları var ancak genelde gözlemlediğimiz şey ailelerin çevreden görecekleri baskıyı engellemek amacıyla kadınların bisiklet kullanmalarına karşı çıktıkları oldu. Bir şekilde kadınların aileleri ikna edip bunu başardıklarını görüyoruz.” Dedi.

Proje, etkinliğe katılan kadınlarla yapılan söyleşileri ve etkinlikleri içeren bir belgesel filme çevrilerek tamamlanmış olacak. Belgesel film eylül ayı içerisinde gösterime girecek.