Fotoğrafın Birleştirici Gücü

Serbest fotoğrafçı ve aktivist Mustafa Gülek, 2017 yılından bu yana Adana’daki geri dönüşüm işçisi gençlere fotoğraf çekmeyi öğretiyor. Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin hayatına dokunan Gülek, “Bu işin en güzel yanı gençlerin arasında kardeşlik, arkadaşlık bağı kurulması oldu. Artık kâğıt toplarken kavga etmiyorlar” diyor.

Uzun yıllar uluslararası ajanslar için fotoğrafçılık yapan Mustafa Gülek, 2017 yılından bu yana geri dönüşüm işçilerine fotoğraf çekmeyi öğretiyor. Kendisini sokak fotoğrafçısı olarak tanımlayan Gülek, Suriye savaşı nedeniyle Türkiye’ye göçmen akını başlayınca, sınıra yakın olmak ve göçmenlerin hayatlarına tanıklık etmek için Adana çevresine yerleşti. Sokaklarda geri dönüşüm alanında çalışan Suriyelilerin arttığını gözlemleyen Gülek, “Suriye’den göç başlayınca çocuk yaştakilerin yapabileceği en kolay iş buydu. Bir araba alıp atık toplamaya başladılar. Çok fazla Suriyeli bu işe başlayınca buradaki Türk çocuklarla kavga etmeye başladılar” diyor.

“Unutulmuş Çocukları Meslek Sahibi Yapmak”

Fotoğraf eğitimi vermeye nasıl karar verdiğini sorduğumuz Gülek, “Türkiye’deki çocuk işçilik had safhada hele Suriyeli mülteciler geldikten sonra iyice artığını gördük. Bu resmen kölelik düzeni. Maksat bilgiyi paylaşmak, kaybedilmiş unutulmuş çocukları meslek sahibi yapıp topluma kazandırmak. Fotoğraf önemli ama Suriyeli çocuklarla bizim çocuklar arasındaki kavgayı bitirmek daha da önemli. Birlikte öğrenme kültürünü geliştirmek, ilişkileri pozitif hale getirmek istedim. Bu işin en güzel yanı gençlerin arasında kardeşlik, arkadaşlık bağı kurulması oldu. Artık kâğıt toplarken kavga etmiyorlar. Fotoğraf sadece araçtı” diye yanıtlıyor.

Suriyeli gençlerin içine kapanık ve çekingen olduğunu söyleyen Gülek, onların güvenini kazanmak için fotoğraf çekme eğitimine başlamadan önce 6 ay boyunca gençlerle birlikte çalışmış. Gülek, “Savaştan kaçıp dilini bilmedikleri bir ülkede herkes onları öteliyor. Dolayısıyla çok tedirginler. Onları yumuşatmak için fotoğrafın bir araç olabileceğini düşündüm. İnsanların ‘fotoğraf makinemi çalarlar mı?’ diye düşünerek girmeye çekindiği mahallerde gençlere fotoğraf çekmeyi öğrettim. Çevremdeki çoğu insan bu işin uğraşmaya değmez olduğu, fotoğraf çekmeyi öğrenseler bile makine almaya paralarının yetmeyeceğini söyledi. Gençlerin parası olmayabilir ama fotoğraf çekmeyi öğrenmeye hakları yok mu?” diye soruyor.

Gülek, fotoğraf eğitimi için yeterli sayıda makinası olmadığı için sosyal medyadan duyuru yapmış ve çok sayıda bağış almış. 10 gençle atık toplama depolarının içinde eğitime başlayan Gülek, “Gençlerin bir tek pazar günü çalışmıyor biz de bu günlerde atık toplama depolarında çalıştık. Birbirlerinin portrelerini çektiler. Bazı günler pratiğe sokaklara çıktık. Sık sık birlikte pikniğe gittik. Birlikte vakit geçirmek aralarındaki kargaşaya son verdi” diye konuşuyor.

Sırada Metal ve Sayacılık Sektöründe Çalışan Gençler Var

‘Bir meslekleri olsun istedim’ diyen deneyimli fotoğrafçı Gülek sözlerini şöyle tamamlıyor?  “Destekle 3 tane makine aldım, kendilerini daha da geliştireceklerini umuyorum. Ben bu işi tek başıma yaptım. Yardım aldığım kimse yoktu. Sadece bir gün FUJİ destek oldu. Sabah teorik ders verildi, öğleden sonra pratik yapıldı. FUJİ’nin desteği çocuklara değer verdiğimizi gösterme bakımında çok iyi oldu. Metal, mangal kömürü, dökümcü ve sayacı sektöründe çalışan gençlere fotoğraf çekmeyi öğreteceğim.”