MoDeL Projesi’nde Daha Demokratik Bir Yerel Yönetişim İçin İlk Etap Tamamlanmak Üzere

TESEV’in yürüttüğü Daha Demokratik Bir Yerel Yönetişim İçin Sivil Toplumun Güçlendirilmesi (MoDeL) projesi’nin son yuvarlak masa toplantısı 11 Ekim 2019 tarihinde İstanbul’da Maltepe Belediyesi ev sahipliğinde yapıldı. Proje’de elde edilen ilk veriler, belediye-STK işbirliğinin ideal seviyede olmasının en temel belirleyicisinin demokratikleşme düzeyi olduğuna işaret ediyor. Daha demokratik bir yerel yönetişimi hedefleyen proje ayrıca, kamu-STK işbirliğinin geliştirilmesi ve kamu politikasına yön verebilecek bir sivil toplum için kat edilmesi gereken mesafeye dikkat çekiyor. 

“Kamu ve STK’lar Arasındaki İşbirliğinin Güçlendirilmesi İçin Ortaklıklar Ve Ağlar Hibe Programı” kapsamında Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından destelenen 7 projeden biri olan MoDeL, yönetişim odaklı bir anlayışla geliştirildi. MoDeL, daha demokratik bir yerel yönetim ile belediye ve sivil toplum işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor. 

2018 yılında başlayan proje, 2020 yılının sonunda tamamlanacak. Şişli Belediyesi ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği proje ortakları iken,  iştirakçisi Denge Denetleme Ağı olan MoDeL projesi 3 aşamalı olarak kurgulandı. İlk aşamada, Türkiye genelinde 200 civarında STK’dan ulusal bir anket oluşturmak amacıyla görüş alındı. Adana, Ankara, Burdur, Gaziantep, İzmir, Kars, Sinop, Van, Yalova ve İstanbul’dan oluşan 10 proje ilinde faaliyet gösteren STK ve belediyelerin katılımıyla yuvarlak masa toplantıları ve yerel fark analizi incelemeleri yapıldı.   Söz konusu toplantıların 2 anada gündemini belediye-STK işbirliği önündeki engeller ile belediye-STK kurumsal yönetişim kapasitelerine ilişkin öneriler oluşturdu.  

10 proje ilinde yapılan toplantılarda elde edilen bulgular ve anket çalışması birlikte değerlendirilerek 2019 yılının sonun doğru akademisyen Ulaş Bayraktar tarafından, Kamu- STK işbirliği önündeki engeller ve fırsatların inceleneceği bir ulusal değerlendirme raporu hazırlanacak. MoDeL projesinin  ikinci aşamasında, ulusal raporun önerileri doğrultusunda STK’lar için  kurumsal ve yönetişim ve kamu-STK işbirliğine yönelik kapasite geliştirici eğitimler hazırlanması öngörülüyor. 

Üçüncü ve sona aşamada, STK’lar ve belediyeler için etkili ve sürdürülebilir bir demokratik mekanizma olarak kurgulanan, katılımcı bir dijital platform geliştirilmesi amaçlanıyor. Projenin nihai çıktısı olarak kurgulanan dijital platform, STK’lar ve belediyeler arasında etkin iletişim ve etkileşimin katılımcı işbirliği ile sürdürülebilir kılınmasını hedefliyor.

İlk Değerlendirmeler

Proje yürütücüsü Akif Burak Atlar ile toplantı sonrası yaptığımız görüşmede, projenin aşamalarını, hedeflerini ve gelinen aşamada elde edilen verileri konuştuk. Atlar, daha demokratik bir yerel yönetişim hedefiyle yola çıktıları projenin ilk yılı sonuna yaklaşırken, kamu- STK işbirliğinin sağlanmasının her şeyden önce bir kapasite meselesi olduğu tespitini yaptıklarını belirtti. Atlar, belediye-STK işbirliğinin sağlanmasında iki taraf arasında sağlıklı bir iletişimin kurulması gerekliliğinin altını çizdi.    

2019 yılı Mart ayında yapılan yerel seçimlerin projenin yürütülmesi sürecinde belirsizlikler yarattığını ifade eden Atlar, buna örnek olarak proje illerinden Van’da kayyum atanan belediye ya da OHAL sebebiyle kapatılan STK’ları örnek gösterdi. Atlar ayrıca, proje kapsamında 31 Mart seçimleri sebebiyle belediyelerin değişen yöneticilerinin, yerel yönetim-STK işbirliklerine ilişkin politikalarının farklılaşması, süregelen iyi uygulamaların seçimler sebebiyle kesintiye uğraması olasılığı gibi, yerel yönetimlerin kendine özgü sorunlarını da not etmenin gereğini vurguladı.   

Yerel Yönetim Ve STK Temsilcilerinin Yaklaşımları

Toplantıya Maltepe Belediyesi adına katılan Strateji Geliştirme Müdürü Bahadır Keşan, konuşmasında yerel yönetimlerin sınırlı kaynakla pek çok görevi yerine getirmeye çalıştığını vurguladı. Keşan ayrıca, kamu- STK işbirliği çerçevesinde hayata geçirmeyi düşündükleri çeşitli projeler olduğunu ve söylerken, Maltepe Belediye’sinin hazırladığı son Kalkınma Raporu’nun  doğrudan katılımcı yöntemlerle şekillendiğini ifade etti.  

STK temsilcileri arasında yer alan KA-DER proje koordinatörü Ayşe Kaşıkırık, dernek olarak hazırladıkları Kadın Dostu Belediye Taahütnamesi’ni yerel yönetimlerin kamu-STK işbirliğine iyi bir örnek olarak görülebileceğini ve her STK’nın yerel yönetimleri stratejik partner olarak yaklaşmasının işbirliği olanaklarını artıracağını ifade etti. 

Yereliz Derneği’den Simten Birsen ise STK’ların yalnızca hizmet talep eden konumdan çıkarak, sahadan getirdikleri verilerle, yerel yönetimlerle doğrudan işbirliği yapma ve politika geliştirme çabasında girmesi gereğinin altını çizdi.