Papa Francis’ten Kürtaj Yorumu: “Kiralık Katil Tutmak Gibi”

Papa Francis, kürtajı "bir sorunu çözmek için kiralık katil tutmaya" benzetti.

Katolik Kilisesi’nin lideri Papa Francis, 10 Ekim’de Vatikan’daki San Pietro Meydanı’nda üç hafta sürecek, cinsellik ve kürtaj gibi konuların da tartışılacağı halka açık görüşmeler sırasında kürtaj hakkında konuştu.

Papa, ”Yaşamla ilgili çelişkili bir yaklaşım; başka bir değeri korumak için ana rahmindeki bir hayatın yok edilmesine izin veriyor. Masum, savunmasız bir hayatı sona erdirmek nasıl insani olabilir? Ne kadar küçük olursa olsun bir insanın canını almak doğru değil. Bir sorunu çözmek için kiralık katil tutmak gibi” dedi.

Geçtiğimiz haziran ayında Papa Francis, doğum öncesi tarama sonucu engelli veya başka tür hastalıklara sahip olabileceği öngörülen fetüsler için hamileliğin sonlandırılması hakkında “Naziler’in yaptığı soy ıslahına benziyor” demişti.

İtalya’da jinekologların yüzde 70’i kürtaj yapmayı reddediyor

İtalya’da kürtaj yasal olmasına rağmen, jinekologların yüzde 70’i “ahlaki nedenlerle” kürtaj yapmayı reddediyor. Ülkenin bazı bölgelerinde bu oran yüzde 90’a kadar varabiliyor (Güney İtalya’daki Molise bölgesinde yüzde 93.3).[1]

Avrupa Konseyi, İtalya’daki kürtaj sayısının 1983’te 233.976’dan 2013’te 102.760’a düştüğünü ve aynı dönemde düşük yapan kadın sayısının 1.000 canlı doğumdan 93.2’den 138.5’a yükseldiğini belirtiyor. Ayrıca, İtalya’da kürtaj yaptırmanın kürtajın yasa dışı olduğu ülkelerde kürtaj yaptırmak kadar zor olduğunu ve birçok kadının kürtaj yaptırmak için yurt dışına gittiği belirtiliyor (İrlanda’da bu sene kürtaj yasallaştırılmadan önce 2017’de 3.265 kadın kürtaj yaptırmak için İngiltere’ye gitmişti).

İtalya’daki aşırı sağcı Lig Partisi’nin yönettiği Verona Belediyesi, şehri “yaşam hakkı taraftarı bir kent” olarak ilan etti ve annelerin kimliklerini gizleyerek çocuklarını evlat vermelerini sağlayacak bir girişim başlattı.

Kürtaj hakkına karşı doktorun vicdani reddi

İtalya, İngiltere, Norveç’in de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde kürtaj yasal olmakla beraber yasa, doktorun vicdani ret nedeniyle kürtaj yapmayı reddetmesine izin veriyor. İsveç, Finlandiya İzlanda’da vicdani ret yasal olmamakla beraber bazı ülkelerde yasanın vicdani retten bahsetmemesi doktorların vicdani reddi kullanabilmelerine neden oluyor.

Vicdani redde karşı çıkanlara göre vicdani reddin tıbbi etikle uyuşmadığını ve doktorların kendi inançlarını hastaya empoze ederek otorite ve güven pozisyonlarını kötüye kullanmalarına neden oluyor. Vicdani ret, “doktorlar her şeyin en iyisini bilir” düşüncesinin bireyin kendi hayatını şekillendirme özgürlüğüne karşı geldiğinin örneği.

Doktorun vicdani ret nedeniyle kürtaj yapmak istememesi durumunda kürtaj yaptırmak isteyen kadınlar sosyo-ekonomik statülerine ve yaşadıkları bölgeye göre eşitsizliğe maruz kalıyor. Bu durumda bir ülkede kürtaj yasal kabul edilse bile kadınlar, güvenli olmayan yöntemlerle kürtaj yaptırmak zorunda kalıyor.

Birleşmiş Milletler, her sene 21,6 milyon güvenli olmayan kürtajın gerçekleştirildiğini ve bunlardan 8 milyonun kadının engelli olmasına neden olduğunu veya başka komplikasyonlara yol açtığını, 47 bin kadının ise öldüğünü belirtiyor.

Katolik Kilisesi’nin kürtajla ilgili görüşleri

1588’de Papa Sixtus V’in kürtajı “cinayet” ilan etmesine ve kürtaj yaptıranların aforoz edileceğini söylemesinden önce Katolik Kilisesi, erkek fetüsler için gebeliğin 40. gününe kadar ve kız fetüsler için gebeliğin 80. veya 90. gününe kadar kürtaja izin veriyordu. Papa Sixtus’dan sonra gelen bazı papalar kürtaja daha ılımlı yaklaşsalar da 1869’da Papa Pius IX’un yasallaştırması üzerine kürtaj tamamıyla yasaklandı.

Kaynak: Bianet