BM’nin Peru kararı: “Kürtaj bir insan hakkıdır” Peki Türkiye’de durum ne?

19 Ağustos 2015
Et harum quidem rerum facilis est et expedita distinctio. Nam libero tempore, cum soluta nobis est eligendi optio cumque nihil impedit.

Geçtiğimiz günlerde Peru’dan gelen haber, kürtaj hakkı konusunda bir dönüm noktası oldu. Peru, “Kürtaj bir insan hakkıdır” diyen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’nin tazminat kararını 15 yıl sonra uyguladı. Karar Peru’da diğer vakalara emsal teşkil ederken Türkiye’deki durum ise şöyle: Kürtaj yasağı konulamadı ama devlet hastanelerinde uygulaması da yapılmıyor.

Geçtiğimiz günlerde Peru’dan gelen haber, kürtaj hakkı konusunda bir dönüm noktası oldu. Bundan tam 15 yıl önce, 2001 yılında yaşanan bir kürtaj vakasının “telafi”si mahiyetindeki olay, kürtaj hakkını yeniden dünya gündemine soktu.

BM’NİN KARARI 15 YIL SONRA UYGULANDI

Peru’da yaşayan 17 yaşındaki K.L. 14 haftalık hamileyken bebeğine anansefali teşhisi kondu. Bebeğine ölümcül bir fetal (cenin ile ilgili) anomali olan anansefali teşhisi konan genç kadın, kürtaj olmak istedi. Peru’da bu tür anomaliler sebebiyle yapılan kürtajın serbest olmasına rağmen, bir hastane müdürü K.L.’nin kürtaj isteğini geri çevirdi. Hamileliğine devam etmesi için zorlanan K.L., doğumundan sonra sadece 4 gün hayatta kalabilen bebeğini dünyaya getirdi.

K.L., 2001 yılında, bir insan hakları avukatıyla birlikte merkezi Cenevre’de bulunan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne şikâyette bulundu. 2005 yılında Komite, Peru’nun Uluslararası Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin bazı maddelerini ihlal ettiğine kanaat getirdi ve K.L.’ye maddi tazminat ödenmesine karar verdi. Olayın üzerinden 15 yıl geçtikten sonra Peru “zalim, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele” nedeniyle tazminatını ödedi.

Bu vaka, Birleşmiş Milletler Komitesi’nin güvenli ve yasal kürtaj hakkına erişim konusunda başarısız olduğu gerekçesiyle bir ülkeyi sorumlu tuttuğu ilk vaka oldu. 15 yıl sonra gelen tazminat Perulu genç kadının yaralarını “telafi” etmese de, kürtaj hakkı konusunda emsal bir vaka olarak tarihe geçti.

KARAR DİĞER VAKALARA EMSAL OLDU

Peru’da K.L. için verilen karar emsal teşkil etti. Avukatlar bir başka vaka için Peru’ya karşı açtıkları davayı kazandı. Bu davada da K.L. gibi bir başka genç kadının kürtaj talebi geri çevrilmişti. Tüm bu gelişmeler ışığında Peru 2014 yılında güvenli kürtaj için ulusal bir kılavuz hazırladı ve kabul etti. Buna rağmen, Peru’da güvenli ve yasal kürtaja erişim sağlayabilen kadınların sayısı oldukça az.

TÜRKİYE’DE KÜRTAJ HAKKI NE DURUMDA?

Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanan ve 1983 yılında belirli kurallar dâhilinde serbestleştirilince büyük ölçüde sonlanan kürtaj tartışmaları Mayıs 2012’ye kadar sessizliğini koruyordu. Dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın “Kürtaj cinayettir!” açıklamasının ardından Adalet ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları kürtajı yasaklayan yasal bir düzenleme yapmış ancak kadın örgütleri ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bu düzenleme kürtajı sınırlayan bir şekilde yeniden gündeme alınmıştı.

Yapılan son düzenlemelerin ardından yürürlükte olan kürtaj yasasına göre kadınlara tanınan kürtaj hakkı 10 hafta ile sınırlandırıldı. Mevcut Kürtaj Yasası’nın gebeliğin sona erdirilmesi ile ilgili 5’inci maddesinde, “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir…” ifadesi geçse de yapılan araştırmalar ve incelemeler bu yasanın hastanelerde uygulanmadığını gösteriyor.

Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı, 2015 yılında 37 kamu hastanesini arayarak “kürtaj yapıyor musunuz?” sordu. Alınan yanıtlara göre İstanbul’da sadece 3 kamu hastanesinin isteğe bağlı kürtaj yaptığı, 17’sinin sadece fetusun ölmesi ya da anneye zarar veriyor olması, bebeğin sakat olması, annede kanama olması ya da düşük olması gibi çeşitli tıbbi komplikasyonların zorunlu kıldığı durumlarda, heyet kararı ile kürtaj yaptığı, 12’sinin ise hiçbir şekilde kürtaj yapmadığı ortaya çıktı. İsteğe bağlı kürtaj yaptığını söyleyen hastanelerden ise sadece 1 tanesi yasal sınır olan 10 haftaya kadar kürtaj yaptığını diğer iki hastane ise 8 haftaya kadar kürtaj yapabildiklerini belirtti. Yani yasalar 10 haftaya kadar isteğe bağlı kürtaja izin vermiş olsa da uygulamada yasak.